ŞEHRİYÂR
EMİNE AKDÜZEN 01 Ocak 1970
GÜNEY AZERBAYCANLI ŞAİR
TAM ADI DOKTOR SEYYİD MUHAMMED HÜSEYİN BEHCET TEBRİZÎ'DİR. BUNLARDAN MUHAMMED HÜSEYİN ŞAİRİN KÜÇÜK ADI, BEHCET TEBRİZÎ SOYADI, (SEYYİD) PEYGAMBER SOYUNDAN GELDİĞİ İÇİN) LAKABI, DOKTOR MUHTEMELEN TIP FAKÜLTESİNDE OKUDUĞUNDAN DOLAYI SÖYLENEN BİR HİTAB SÖZÜ, BEHÇET AYNI ZAMANDA İLK MAHLASI, ŞEHRİYAR İSE DAHA SONRAKİ MAHLASIDIR. ŞAİR ÜLKESİNDE VE DÜNYADA MAHLASI OLAN ŞEHRİYAR OLARAK TANINMAKTADIR.
DOĞUM TARİHİ KAYNAKLARDA ÇOK ÇEŞİTLİ OLMAKLA BERABER 1904 YILINDA TEBRİZ'İN BAĞMEŞE MAHALLESİNDE DOĞMUŞ OLMALIDIR. BABASI TEBRİZ'İN ÜNLÜ AVUKATLARINDAN KEMAL VE FAZİLETLE ŞÖHRET BULMUŞ HACI MİR AĞA, ANNESİ İSE KÖVKEB HANIMDIR.
ŞEHRİYAR'IN ÇOCUKLUK YILLARI TEBRİZ'DEKİ MEŞRUTİYET DEVRİNE RASTLAMAKTADIR. TAHSİL HAYATI İLE İLGİLİ BİLGİLER KARIŞIKTIR. İLK TAHSİLİNİ BABASINDAN ALMIŞ VE KÜÇÜK YAŞLARDAN İTİBAREN ŞİİRE YATKINLIK GÖSTERDİĞİNDEN. O DEVİRDE OKUTULMASI ADET OLAN KURAN-I KERİM, SADİ'NİN GÜLİSTAN'I VE EBU NASRİ FERAHİ'NİN NİSAB ADLI ARAPÇA FARSCA MANZUM LUGATİYLE ÖĞRENİMİNE DEVAM ETMİŞTİR. DAHA SONRA MOLLA İBRAHİM'DEN DAHA ALTI YAŞINDA İKEN GÜLİSTAN VE HAFIZ DERSİ ALMIŞTIR.
İLK RESMİ ÖĞRETİMİNE TEBRİZ'DEKİ MEDRESE-Yİ MÜTTEHİDE'DE BAŞLAMIŞTIR. YAZ MEVSİMİNİNDE İSE KAYIŞKURŞAK'DA AYDIN BİR ZAT OLAN MOLLA İBRAHİM HALİL'DE EĞİTİM VE ÖĞRETİMİNE DEVAM ETMİŞTİR. ORTA TAHSİLİNE İSE FÜYUZAT ORTAOKULUNDA BAŞLAMIŞ VE DOKUZUNCU SINIFA KADAR DEVAM ETMİŞTİR. AYRICA TEBRİZ'DEKİ TALİBİYYE MEDRESESİ'NDE ARAP DİLİ VE EDEBİYATI OKUMUŞ, DAHA SONRA 1921'DE DARÜLFÜNUNA KAYDOLMUŞ VE 1923'DE TIP FAKÜLTESİNE GİRMİŞTİR. AMA TIP FAKÜLTESİNİ MADDİ ZORLUKLAR YÜZÜNDEN BİTİREMEMİŞTİR. ŞEHRİYAR'IN SEVDİĞİ KIZIN ADININ SÜREYYA OLDUĞUNU BİLİYORUZ. 1973 YILINDA YAPTIĞI TAHRAN RADYOSUNDA YAPTIĞI BİR KONUŞMADA SÜREYYA İLE SON DEFA BEHCETABAD'DA BULUŞACAKLARINI ANCAK ONUN GELMEDİĞİNİ, ERTESİ SABAH İSE FAKÜLTEYİ BİTİRMESİNE İKİ ÜÇ AY KALA TAHRAN'DAN SÜRGÜN EDİLDİĞİNİ, BEHCETABAD HATİRESİ ŞİİRİNİ BU BULUŞMAYA HASRETTİĞİNİ SÖYLEMİŞTİR.
ŞAİRİN DEVLET MEMURLUĞUNA 1932 YILINDA BAŞLADIĞINDA BÜTÜN KAYNAKLAR MÜTTEFİKTİR. DAHA SONRA TAHRAN'DAN SÜRÜLMÜŞ VE 1935 YILINDA TEKRAR TAHRAN'A DÖNMÜŞ VE ZİRAAT BANKASI'NDA MEMURİYETİNE DEVAM ETMİŞTİR.
ŞEHRİYAR'IN HAYATININ ÖNEMLİ OLAYLARINDAN BİRİ DE BABASININ ÖLÜMÜDÜR. BABASININ ÖLÜMÜMDEN VE 1935'DE TAHRAN'A DÖNÜŞÜNDEN SONRA ŞAİRİN BUHRANLI BİR DÖNEME GİRDİĞİNİ GÖRÜYORUZ. ŞAİR BÜTÜN SEVDİKLERİNDEN VE DOSTLARINDAN UZAKLAŞIR. RUH ÇAĞIRMA SEANSLARINA KATILIR, TASAVVUFA MEYLEDER, HATTA ZEHEBİYE TARİKATINA İNTİSAB EDER. BU ARADA 1937 YILINDA DÖRT AY SÜREN BİR TEBRİZ SEYAHATİ YAPAR. ŞEHRİYARIN BU BUNALIMLI DURUMU UZUN SÜRER.
ŞAİR ANNESİNİN DE ÖLÜMÜDEN SONRA UZUN ZAMAN KALDIĞI BUHRANLAR VE HASTALIKLAR GEÇİRDİĞİ TAHRANDAN ANİDEN AYRILARAK 1953 ORTALARINDA ANAYURDUNA TEBRİZ'E DÖNER. BURADAKİ ZİRAAT BANKASI'NDA ÇALIŞMAYA BAŞLAR VE BURADAN EMEKLİ OLUR. ŞEHRİYAR, TEBRİZ'DE EN MÜHİM ESERİNİ "HAYDARBABA'YA SELAM" I YAZAR VE BASTIRIR (1953).
ŞEHRİYAR TEBRİZ'E YERLEŞTİKTEN SONRA AKRABALARINDAN İLKOKUL ÖĞRETMENİ VE KENDİSİNDEN 35 YAŞ KÜÇÜK AZİZE ADLI BİR KIZLA EVLENİR (20 AĞUSTOS 1953) VE BİR EV ALIR. BU EVLİLİĞİNDEN DÖRT ÇOCUĞU OLMUŞTUR.
ŞEHRİYAR 1964 YILINDA HOŞGİNAB'A GİDER VE İKİNCİ.HEYDERBABA'YI YAZAR VE BASTIRIR. 1976 YILINDA TAHRAN'A GİDER VE MİSAFİRLİKTE İKEN EŞİ AZİZE HANIM KALP KRİZİNDEN VEFAT EDER.
ŞAİRİN TÜRKÇE ŞİİRLERİNİN BÜYÜK KISMI 1982'DE YAHYA ŞEYDA TARAFINDAN TAHRAN'DA NEŞREDİLMİŞ 1984 YILINDA İSE TEBRİZ ÜNİVERSİTESİ'NDE YAPILAN BİR TÖRENLE 80. YAŞ GÜNÜ GÖRKEMLİ BİR ŞEKİLDE KUTLANMIŞTIR.
ŞEHRİYAR ÖMRÜNÜN SON YILLARINDA YAŞLILIĞIN VERDİĞİ ZAAFİYETLE BİRÇOK KEZ HASTALANMIŞ VE NİHAYET 18 EYLÜL 1988'DE VEFAT ETMİŞ VE TEBRİZ'İN ÜNLÜ MAKBERETÜ'Ş-ŞUARA'DA TOPRAĞA VERİLMİŞTİR. ŞEHRİYAR'IN HATIRASINA HÜRMETEN TEBRİZ'DE HİÇBİR DÜKKAN AÇILMAMIŞ VE BÜTÜN HALK MATEM İŞARETİ OLARAK KARALAR GİYİNMİŞTİR.
ŞEHRİYAR ANADİLİ TÜRKÇEDEN BAŞKA MÜKEMMEL DERECEDE FARSCA VE ARAPÇA , İYİ DERECEDE FRANSIZCA BİLİRDİ. GENÇLİĞİNDEN BERİ MUSİKİ İLE YAKINDAN İLGİLENMİŞTİR. ÇOK GÜZEL TAR ÇALAN ŞEHRİYAR'A İRAN'IN MEŞHUR MUSİKİŞİNASLARINDAN EBULHASAN SEBA, DERVİŞANDAN KALMA KIYMETLİ BİR TAR HEDİYE ETMİŞTİ. ŞEHRİYAR, İRAN'IN ÜNLÜ HANENDE VE SAZENDELERİNDEN EBULHASAN HAN İKBAL, KAMER, KERİMAĞA SAFİ İLE DOST OLMUŞ, EBULHASAN SEBA DAHİL BİR ÇOĞUNAÖLÜMLERİ VESİLESİYLE FARSCA VE TÜRKÇE MERSİYELER YAZMIŞTIR. ŞAİR EMEKLİLİĞİNDEN SONRA TEBRİZ'DE SADE BİR HAYAT SÜRMÜŞTÜR. KÜÇÜK ÇOCUKLARINI SEVİP OKŞAYARAK ONLARLA TEBRİZ SOKAKLARINDA GEZİNTİYE ÇIKAN ŞEHRİYAR'IN BİR ZEVKİNİN DE GÜZEL HATTIYLA KURAN AYETLERİNİ İSTİNSAH EDİP DOSTLARINA HEDİYE ETMEK OLDUĞU BİLİNİR.
ŞEHRİYAR USTA ŞAİRLİĞİNİN YANINDA SEYİT (PEYGAMBER SOYUNDAN GELEN) OLMASI YÖNÜYLE DE HALK ARASINDA BÜYÜK SAYGI VE SEVGİ GÖRMÜŞTÜR. ŞAİR EMEKLİLİK GÜNLERİNDE MADDİ SIKINTILAR İÇİNDE OLMUŞ, 1976'DA BULUNDUĞU TAHRAN'DA ETTELAAT GAZETESİNE VERDİĞİ DEMEÇTE 22 YILDAN BERİ AYNI ELBİSEYİ GİYDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİR.
İRAN EDEBİYATINDAKİ YERİ DOLAYISIYLA BİRİNCİ DERECELİ MAARİF NİŞANI İLE TALTİF EDİLMİŞ, TEBRİZ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİNİN EN BÜYÜK ANFİSİNE VE TEBRİZ'DEKİ OKULLARDAN BİRİNE ONUN ADI VERİLMİŞTİR. AYRICA DAHA SAĞLIĞINDA 16 MART GÜNÜ ŞEHRİYAR GÜNÜ OLARAK KABUL EDİLMİŞ, ÖLÜMÜNDEN SONRA DA EVİ MÜZE HALİNE GETİRİLMİŞTİR.
İRAN'IN İLERİ GELEN ŞAİR VE YAZARLARI TARAFINDAN DA ÖVÜLEN ŞEHRİYAR'IN KİTAPÇA'SINDA YAZDIĞI ÖNSÖZDE ŞEHRİYAR'I "YALNIZ İRAN'IN DEĞİL, BÜTÜN ŞARK ALEMİNİN İFTİHARI" OLARAK TAKDİM ETMİŞTİR.
ESERLERİ
1- HEYDERBABA'YA SELAM (YAZILIŞI 1953, BASILIŞI 1954)
2- TÜRKÜN DİLİ (1969)
3- MEMMED RAHİM'E CEVAB (1967)
4- SEHENDİM (1970)
5- BEHCETABAD HATİRESİ
6- EL BÜLBÜLÜ
7- SÜLEYMAN RÜSTEM'E CEVAPLAR
8- DÖYÜNME VE SÖYÜNME
9- GETME TERSA-BALASI
10- NAZ EYLEMİSEN
11- TÜRK EVLADI GAYRET VAHTIDIR
12- DERYA ELEDİM
13- TÜRKİYE'YE HEYALİ SEFER