Amerika-Türkiye İlişkileri Kırılma Noktasında mı?
Serhan Akif Akyıldız 01 Ocak 1970
WASHINGTON —
Amerika-Türkiye ilişkileri kırılma noktasında mı?
Bu, Washington’da Türk Mirası Vakfı tarafından düzenlenen panelin konusuydu.
Panele katılan konuşmacılardan Albright Stonebridge Grup başkan yardımcısı Molly Montgomery, iki ülke ilişkilerindeki son durumu şöyle özetledi: "Herhangi bir dış ilişkiler kuruluşundaki birinin şu anda oluğumuz durumu beğeneceğini sanmıyorum. Bunun doğal bir durum olduğunu düşünmüyorum ama aynı zamanda çok zor bir durum ve basit bir çözümü yok. Türkiye kilit bir coğrafi bölgede bulunan gerçekten önemli bir NATO müttefiki. Daha önemlisi farklılıklara rağmen aynı çıkarları paylaştığımız alanlar var. Son aylarda hepsi kaybedilmiş gibi görünüyor."
Aynı zamanda eski bir Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olan Montgomery, Amerika Başkanı Donald Trump’ın müzakere taktiğine dikkat çekti.
Montgomery, "Başkan'ın müzakere taktiği baskıyı arttırmak, bir noktada karşı tarafla anlaşmaya varmak. Eğer onun müzakere stratejisini anlarsanız aslında öngörebilirsiniz. Öngörülemeyen, stratejinin zamanlaması" dedi.
Diyaloğun önemine dikkat çeken Montgomery, New York’ta gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler Genel Kurul çalışmaları sırasında yapılması muhtemel görüşmelerin iki ülke ilişkileri açısından bir fırsata dönüşebileceği düşüncesinde.
Konuşmacılardan Dışişleri Bakanlığı’nın eski müsteşar yardımcısı Joel Rubin de Montgomery gibi iki ülke arasındaki diyaloğun sürdürülmesinin önemini vurguladı.
Rubin şu ifadeleri kullandı: "Şu anda Türkiye’yle Amerika arasındaki diyaloğu bütün seviyelerde sürdürmek hayati önem taşıyor. İletişim kurmalıyız çünkü şu anda ilişkilerde tehlikeli bir durumdayız.Bu önceki gerginliklerden biraz farklı. . Liderlerin risk alabilmesi ve ilişkileri yeniden yönlendirmesi için sağlıklı bir siyasi çevreye gerek var. Bu olmazsa şu andaki dinamik devam eder."
Rubin bununla birlikte, iki tarafın da bir yere gitmediğini ve birbirlerine ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Panelin moderatörlüğünü yapan Türk Mirası Vakfı’ndan Mark Meirowitz de Rubin gibi iki ülkenin de birbirine ihtiyacı olduğunu vurguladı.