CHP’li Öztrak: Bu program Türkiye’nin sorunlarıyla mücadele programı değil
Zafer Arapkirli 01 Ocak 1970
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Seyr-i Sabah programında dün açıklanan ‘Yeni Ekonomi Programı’nı yorumladı. Öztrak, Türkiye’ye kaybettiği güveni yeniden sağlamak için yazılmış olması gereken programın bu işlevinden uzak olduğunu dile getirdi.
Ekonomik alanda zor günler yaşanırken bütün ekonomi bileşenleri gözlerini Orta Vadeli Program'a (OVP) çevirmişti. Açıklanması yaklaşık iki hafta kadar ertelenen programı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dün detaylarıyla kamuoyuyla paylaştı. Yeni Ekonomi Programı (YEP) ismiyle açıklanan bu programın ardından toplumdaki bazı kesimler, programdan beklediklerini bulamadıklarını dile getirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Seyr-i Sabah programına yaptığı açıklamalarda, programın içinde Türkiye'deki ekonomik sorunlara bir çözüm göremediğini belirterek programın ekonomiye güven vermekten uzak olduğunu söyledi:
‘BÜYÜMENİN YATIRIMLA GELMESİ GEREK'
"Orta Vadeli Program, büyük umutlarla piyasalara açıklanmıştı. Bir programla memleketin bütün meselelerini çözeceğiz demişlerdi. Ama bu program Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlarla mücadele programı değil. Bu programı niye yapıyorsunuz? Türkiye'ye kaybedilmiş olan güveni geri getirmek için yapıyorsunuz. Ben bu programda bir sorunun çözümünü, vatandaş tarafından ölçülebilir bir tedbir göremedim.
Nasıl bir ortamda bu program açıklandı? Güvenden bahsettik, ekonomiye olan güvenin sağlanması gerekiyordu. Programı açıklayan ortama baktığınızda bunu kim açıklıyor? Cumhurbaşkanının damadı. Sayın bakanın geçmişine başarı hikayelerine baktığımızda tek bir tane görüyoruz, o da damat olmak. Yine baktığımızda bu program cumhurbaşkanının elde kalan son gümüşleri yönetecek varlık fonuna damadı vekil olarak atadığı bir ortamda konuşuluyor. Cumhurbaşkanlığına bir uçan saray bağışlandığı ve bunun tamiratının bile 100 milyon dolar tuttuğu günlerde bu program açıklanıyor. Merkez bankası ve tek adam arasında faiz kavgası var. Merkez Bankası faiz artışı yapıyor, cumhurbaşkanı açıklama yapıyor sabrediyorum diye. Bu programın açıklandığı konjonktür bunu açıklayan yönetime güven duyulmasını imkansız hale getiren bir durumda.
Kriz yoktur demesi daha önce söyledikleriyle çelişiyor. Bu ülke 16 yıldır aynı iktidarla yönetiliyor. Bu planın 7 Eylül'de açıklanması gerekiyordu. 13 gün geçtikten sonra açıklandı. Siz kanunen çok önem verdiğiniz bir dokümanın kanuni süresini geçiriyorsunuz. O zaman çok önemli bir şey yapıyorsunuz anlamına gelir. Ama isim değişikliği dışında bir farklılık yok. 60 milyar tasarruf edeceğim gelirlerden 16 milyar diyorsunuz ama kimse için bu bir şey ifade etmiyor. Yatırımları kısacağım diyorsunuz, hangilerini? Hangi teşvikleri hangi aylarda ne kadar kısacaksınız? Beni bununla değerlendirin dedikleri bir şey görmüyorum.
Politika ve tedbirler başlığı çok önemli. Ama programın 7. sayfasında aynı paragrafı iki kez yazmışlar. Bu kadar özensizlik olmaz. Ben oynanan oyunu değiştiriyorum kamu ihale yasasında farklı davranacağım, dövizle iş yapmamı gerektiren kamu özel işbirliği projelerinde daralmaya gideceğim de yok. Herhangi bir somut adım, kriter veya çaba göremedim. Beni şununla değerlendirin diyen ve bunu belli tedbirlere bağlayan bir yaklaşımı burada görmüyoruz. Yeni ekonomi programının stratejisini bütçeyle beraber açıklayacağız diyorlar.
Rakamlar ekonominin hızla stagflasyona gittiğini gösteriyor. 3 yıl boyunca büyüme düşük tutuluyor. Büyümeye karşı değilim. Ama yatırımla üretimle büyümek gerek. Mesele Türkiye'nin büyümesinde değil sıcak parayla borç batağına saplanmasında. Durumun farkında olmadıkları için çözmekte de zorlanıyorlar. Sabah programın ciddi bir program olacağı beklentisiyle dövizde aşağı doğru gidiş gördük. Ancak bakan programı açıklamaya başlayınca beklentinin bozulduğunu, TL'nin 6.30'u geçtiğini gördük. İnsanlar kendilerine vaat edilen şeylerin programda olmadığını, bunun sorunları çözeceğini görmediler."