RECEP HAŞATLI
01 Ocak 1970
RECEP HAŞATLI
“Recep Haşatlı”, aslen “Bolu”nun “Gerede İlçesi” “Haşat Yöresi”nin “Macarlar Köyü” doğumlu bir Anadolu insanıdır. Gençliğinde yeterli bir “İslâmi Eğitim” alarak, “Çerkeş İlçesi”nde “Çerkeşi Mustafa Efendi Merkez Cami”inde üç yıl imamlık yapmıştır. Daha sonra bu görevi bırakarak ticaret hayatına atılmıştır. Ticaret hayatında “Altın Orlon İplikleri” şirketini kurarak, sektörde önemli bir yere gelmiştir. Bu dönemde onun kendi “Haşat Yöresi”nde kurduğu ve desteklediği dört Kur’an Kursu bugün yörenin en eski kuruluşları olarak eğitime devam etmektir. Sağ kaldığı müddetçe, özellikle bayramlarda ve belirli günlerde yöresine yardım yapmakta cömert davranırdı. Ziyarete gittiği yerlere cebi ve cüzdanı dolu gider, boş dönerdi. Macarlar’daki evi, bayramlarda ziyaretçilerle dolup taşardı.
“Recep Haşatlı”nın en belirgin özelliklerinden birisi de “dosdoğru olmak”tı. Ticaretini, siyasetini, aile hayatını ve insanlar arası ilişkilerini hep bu minval (yol) üzere kurmuştu. Hiçbir zaman Yüce Allah’ın şu buyruğunu aklından çıkarmaz ve çevresine de tavsiye ederdi ; <<Öyleyse sen de, beraberindeki tövbe edenler de, emrolunduğunuz gibi “dosdoğru” hareket edin. Aşırı gitmeyin. Çünkü O, yaptıklarınızı görür.>>
“Recep Haşatlı” ile uzunca bir dönem İstanbul’da “Milliyetçi Hareket Partisi”nin il yöneticiliğini yaptık. Kendisi “İl Başkanı” ben de genellikle “İl Sekreteri” veya “Başkan Yardımcılığı” görevlerini üstlendik. Cuma günleri namazdan sonra, onun “Altın Orlon İplikleri” iş yerinde, iki üç saat fikir alış verişi yapar ve cumartesi günü il merkezinde yapılacak yönetim kurulu toplantısının gündemini hazırlardık. Bu çalışma ön hazırlık olarak çok faydalı olurdu. Toplantılarda açılış konuşmasını yapar, bilgi verir, gündemin müzakeresini sekretere bırakırdı. Kolektif çalışmayı sever, herkesin görüşünü alır ve her fikre değer verirdi. Çok pragmatik ve netice alıcı bir yaklaşım ile her işe çözüm arardı. İşini severek yapar, ticari işlerini bile ikinci plana bırakırdı. Şartlar ve siyasal krizler ile anarşi ve terör böyle bir çalışmayı zorunlu kılıyordu. Her hafta teröre kurban giden birkaç MHP yöneticisinin cenazesi kaldırılıyordu. Kasıtlı hareketlere ve boş işlere de sert reaksiyon gösterirdi. (Onun ile çalışıp da, ondan şikayetçi olan hiçbir yöneticiye rastlamadık. O dönemde MHP’nde yönetici olmak için çatal yürek isterdi. Her MHP yöneticisi her an ölüm tehdidi altındaydı. Vazife namustu, hele vatan savunması olursa hem namus, hem de imandı. “Vatan sevgisi imandandır” diyerek yola çıkanlar nasıl olur da dönerdi? “Recep Haşatlı” bunu canını vererek ispat etmiştir.)
NOT: Yazarı belli değil. İzmirli Geredeliler Facebook sayfasından alıntıdır.