İş Bankası olayı: Otoriterlikten totaliterliğe mi?
Emre Kongar 01 Ocak 1970
Otoriter rejimler sadece kamu hayatını baskı altına alır, kamuyu denetler, kamu mallarını yağmalar.
Totaliter rejimler ise özel yaşamlar dahil, hayatın bütün alanlarına el koyar; kamuyla birlikte özeli de denetler ve özel mülkiyet mallarını da yağmalar.
***
Türkiye, Erdoğan/AKP iktidarında, tedricen, yani yavaş yavaş, kademeli olarak, Parlamenter Demokratik Rejim’den, Otoriter Tek Adam Rejimi’ne götürüldü.
2002’den beri temelleri atılan Otoriter Tek Adam Rejimi, 16 Nisan 2017 tarihindeki şaibeli (Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’un teşhisiyle “Yok hükmündeki”) Halkoylaması ve 24 Haziran 2018 tarihindeki tartışmalı Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile onaylanınca...
Tek Adam Yönetimi’ne uyum için atılan pek çok yeni adımla birlikte, İş Bankası’ndaki Atatürk hisselerine el koyma girişimi de kamuoyunaaçıklandı.
Bu yeni girişim, sıra artık Otoriter Rejimden Totaliter Rejime doğru bir geçişe mi geldi sorusunu akla getiriyor.
***
İş Bankası yönetimindeki CHP temsilcileri, Atatürk’ün vasiyeti üzerine bu vasiyetnamedeki emirleri yürütmekle (vasiyetnameyi infaz etmekle) sorumlu olan tenfiz görevlileridirler. Hisselerden gelen kâr payları da zaten CHP’ye değil, Atatürk Dil ve Tarih Kurumlarına verilmektedir.
İktidarın, Atatürk’ün hisselerinin temsilini, bu vasiyeti uygulamakla görevlendirdiği CHP’lilerden alıp onun vasiyetine aykırı olarak Damat Albayrak yönetimindeki Hazine’ye devretme çabası, sadece özel mülkiyet hakkının ve özel hukuk kurallarının ihlali anlamına gelmiyor; aynı zamanda Atatürk’ün arzularına da aykırı olduğu için onun hatırasına yapılan büyük bir saygısızlığı da içeriyor.
“Yağma ekonomisi kamu kaynaklarını bitirince, acaba sıra özel mülkiyet kaynaklarına mı geldi” sorusu sorulmaya başlandı.
***
Türkiye’nin en büyük özel bankası olan İş Bankası’nın özel kurallara göre işleyen yapısına iktidar tarafından el konulması:
Sadece Atatürk’ün anısına saygısızlık etmekle, özel hukuk kurallarını ve özel mülkiyet hakkını zedelemekle kalmayacak, hem zaten krizde olan ekonomiyi altüst edecek, hem de Otoriter Rejimden Totaliter Rejime doğru geçişin yeni bir adımı olarak algılanacaktır.
Erdoğan/AKP iktidarı, bu girişimden derhal vazgeçmelidir.