Türkçülük tutunacak tek dalımız
Ertuğrul Kalafat 01 Ocak 1970
Mehmetçik, Afrin'e giderken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "İnsan büyür beşikte mezarda yatmak için / Kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için" diyerek askerimize Türkçü Nihal Atsız'ın şiirleri ile moral vermişti..
Ama kendisi yıllardır Türkçülük bölücülüktür sözünün peşine takılıp gittiği için okuduğu millî şiirler de hamasetten öteye geçmedi. Zaten AKP'nin kurulduğu ilk yıllarda da "Türklüğü anayasadan çıkaracağız..." diye bas bas bağırmışlardı.
Türklüğü tek tip devlet yapısının bir formasyonu olarak gören Recep Tayyip Erdoğan'ın düşünce ve duygusunda millî kimlik kavramı hiçbir zaman yoktu. İşlerine geldiği zaman Akif'in şiirlerini okuyarak mitinglerde kalabalıklara heyecan ve coşku verdiler. Ziya Gökalp'in şiirlerini okuyarak mücahitlik mertebesinden yiğitliğe ve serdengeçtiliğe yükseldiler. İşlerine gelmeyince de PKK ile masaya oturup ne kadar soysuz cibilliyetsiz adam varsa onlarla anlaşmak için çözüm süreci başlattılar. "Anneler ağlamasın gözyaşları dinsin" diyerek ajitasyon yaptılar ve teröristleri Habur'da davul zurnalarla karşıladılar.
***
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis grup toplantısında "Biz Türk'üz Türkçüyüz Türkçülük ırkçılık demek değildir" diyerek Cumhurbaşkanına gönderme yaparken devletin tepesine Recep Tayyip Erdoğan'ı bizzat kendisinin konuşlandırdığını unutmuşa benziyor.
Ve yine her 3 Mayıs Türkçülük günlerinde, Türkçülükten ve Nihal Atsız'dan bahsetmeyip Türkçülük Gününü Milliyetçilik Günü ilan eden de kendisidir.
Devletin bekası, diyerek millî ruh ve seciyeden yoksun insanları destekleyecek ve onlarla iş birliği yapacaksınız sonra da sözüm ona, ara sıra sesinizi yükselterek Türklüğü müdafaa edeceksiniz, biz de buna inanacağız öyle mi?..
Devlet Bey; siz yüreğimizde öyle derin yaralar açtınız ki doğrusu bu yara nasıl kapanır ben de bilmiyorum...
***
Reşit Galip'in çocuklarımız için yazıp okuttuğu Andımız aslında Türklüğün amentüsüdür. Çocuklarımız bu andı okudukları için bugüne kadar yüreklerinde Atatürk ve Cumhuriyet sevgisi büyümüştür.
Türklük ve Türkçe tek millet dediğiniz insanların vazgeçemeyeceği değerlerin başında geliyor beyler..
Siz ne kadar milliyetçiliği ayaklar altına almak isteseniz de bulunduğunuz makamın ve oturduğumuz koltuğun en büyük müdafaasını yapan güç ve kudretin yine Türkçülük olduğunu anlayacaksınız günün birinde..
Ama nabza göre şerbet vermek sizin siyasi karakteriniz olmuş. Doğuda ayrı batıda ayrı güney ve kuzeyde ayrı konuşarak insanları kandırmakta bir hayli usta olmuşsunuz.
Takiyye yapmakta sizin kadar hüner sahibi başka insanlar var mı doğrusu çok merak ediyorum. Ne siyasetinizde, ne inancınız da ne beşeri ilişkilerinizde asla samimi değilsiniz. Yüzünüze taktığınız Siyasal İslamcılık maskesi düştüğü gün ne şöhretiniz ne de servetiniz kalacak.
Siz bataklığa doğru sürüklenirken Türkçülük ufuktan yeniden doğacak ve Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun diyen nesiller çıkacaktır meydanlara.. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın...