ABD Kongresi’nde ahlâksız teklifler
HASAN ÜNAL 13 Mart 2007
ABD Kongresi’nin alt kanadına ocak ayında sunulmuş Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili bir karar tasarısı vardı. Bunun ne olacağıyla ilgili tartışmaları ve bizim görüşümüzü geçen haftalarda bu sütunda ele almıştık. Ermeni soykırımı iddialarının Kongre’nin alt kanadı tarafından tanınmasını isteyen bu tasarı başlı başına bir ahlâksız teklif idi.
Son iki haftada, bu defa da Hrant Dink cinayeti sonrası Türkiye’nin Ermenistan sınır kapısını açmasını ve Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirmesini isteyen bir başka tasarı da Senato’nun Dış İlişkiler Komitesi’ne sunuldu. Oradan geçtiği taktirde, Kongre’nin üst kanadı olan Senato Genel Kurulu’nda görüşülebilecek. Kongre’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde de benzer bir tasarı bulunuyor. Bunlar geçtiği zaman ABD Kongresi’nin görüşlerini yansıtan kararlar olacak.
Her ne kadar yaptırım içermeseler de bu karar tasarıları ahlâksız tekliflerdir ve bu tasarıların geçmemesi için ABD Yönetimi’nin yürüttüğü mücadele yöntemi doğru değildir. Tasarılardan Ermeni soykırımı iddialarının kabul edilmesini isteyenini geçen haftalarda ele almıştık. Ayrıca önümüzdeki haftalarda bu tasarı Temsilciler Meclisi’nde oylamaya sunulursa, ne denli ahlâksız bir teklif olduğunu yeniden ele alırız.
Diğeri ise güya sonuçları itibarıyla daha hafif gibi ele alınsa da; gerçekte aynı ölçüde tehlikeli ve aynı derecede ahlâksız gerekçelere daha doğrusu yalanlara dayanıyor. Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Joe Biden tarafından Komite’nin önüne getirilen bu tasarı, Hrant Dink’in öldürülmesini kınıyor; 301. maddenin kaldırılmasını istiyor ve Türkiye’nin Ermenistan ile diplomatik, siyasi ve ticari ilişkiler kurmasını emrediyor. Daha da garibi, karar tasarısında sözde Ermeni soykırımına atıf bulunması. Bu sebepden dolayı itirazlar üzerine tasarının görüşülmesi ertelendi. Muhtemelen Ermeni soykırımı safsatasıyla ilgili bölüm çıkarılacak veya başka kelimelerle değiştirilecek ve karar fazla uzun olmayan bir sürede tekrar Komite’nin önüne gelecek. Sonra da Senato Genel Kurulu’nda oylanacak.
Neden ahlâksız?
KARAR tasarısının en ahlâksız taraflarından birisi Hrant Dink’in Ermeni olduğu için öldürüldüğü varsayımına dayanmasıdır. Oysa Dink Ermeni olduğu için öldürülmedi. Savunduğu fikirlerden dolayı öldürüldü ve bu şekilde öldürülen ne ilk, muhtemelen, ne de son olacak. Amerikan Senatosu’nun, onlarca Türk diplomatı öldürüldüğü yıllarda bile bir tek Ermeni’nin burnunun kanamadığını bilmesi gerekirdi. Hrant Dink’in öldürülmesinin savunulacak ve/veya hafife alınacak hiçbir yanı olmadığı ortada; ancak cinayetin Dink’in sadece Ermeni olmasından dolayı işlenmediği de açık.
Türkiye’de çok sayıda aydın cinayeti işlendi. Bunların hiç birisiyle ilgili Amerikan Büyükelçiliği kınama açıklaması yapmadı. Yapmaması normaldi. Türk vatandaşının menfur bir cinayete kurban gitmesinin Amerika’yı ilgilendirir bir tarafı olmaması gerekir. Ayrıca herhangi bir cinayet ile Amerikan yönetimi ilgileniyorsa, bundan dolayı kınama açıklaması yapmak yerine, cinayet soruşturmasıyla hakkında Amerikan diplomatik temsilcilikleri resmi yetkililerden bilgi isteyebilirler.
Diğer teklif daha da ahlâksız
AMERİKAN Büyükelçiliği’nin kınama açıklaması ne kadar yanlış idiyse, Amerikan Kongresi’nin konuyu daha da abartan bir kadar almaya kalkışması daha da ahlâksız bir teklifdir. 301. maddenin kaldırılmasını isteyen bölüm cehalet, Ermenistan ile Türkiye arasında derhal diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurulmasını talep eden kısım ise ahlaksızlıklar içermektedir. Çünkü Türkiye’nin Ermenistan ile arasındaki sınır kapısını kapatmasının nedeni ortadadır. Sanki hiçbir sebep yokken Türkiye’nin sınır kapısını sırf Ermenistan’a zarar vermek için kapattığını düşünmek iyi niyetle bağdaşmaz.
Ermenistan, Azerbaycan topraklarının dörtte birine yakın kısmını işgali altında tutarken, Amerikan Kongresi’nin bundan hiç bahsetmemesi hasmane bir tutumdur. Ortalama düzeyde insani gerekçelerle hareket eden bir Kongre’nin Türkiye’den sınırı açmasını isterken hiç olmazsa Ermenistan’dan da işgal altındaki Azerbaycan topraklarından çıkmasını istemesi gerekirdi.
Türkiye’nin toprak bütünlüğünü kabul etmemekte ısrar eden, Türkiye aleyhine soykırımı kararları çıkarttırmak için Ermeni diasporasıyla işbirliği yapmaktan çekinmeyen bir Ermenistan ile ilişkilerimizi nasıl normalleştireceğimizi Kongre söylemeli. Söylerken mantıklı şeyler ifade edemezse, bizim de onlara Küba ile kendi ilişkilerini neden normalleştiremediklerini soracağımızı da bilmeli.
Amerika artık hasım bir ülke haline geliyor. Bunlarla bırakın stratejik ortak olmayı, ancak ve ancak stratejik düşman olunur. Tam bir Hıristiyan taassubu ve Türk düşmanlığıyla hareket eden bir ekibin elinde kocaman ülke. Bir tarafta Ermenistan ve Ermeni soykırımı tasarıları, öte yanda Kürdistan kurdurma çabaları; diğer tarafta Kıbrıs Rumları’na petrol ihaleleri için gaz vermeler. Allah aşkına bunları yutacağımızı mı sanıyorsunuz?..
