Sokollu Mehmed Paşa
Dursun SARAL 01 Ocak 1970
Sokollu Mehmed Paşa Osmanlı Türkçesi: ????? ???? ????, Sırp-Hırvatça: Mehmed-paša Sokolovic, Sırpça: ?????? ????????? ya da gerçek adıyla Bayo Sokoloviç (Mahlasıyla Tavil; 1505 – 11 Ekim 1579), I. Süleyman döneminde Osmanlı donanmasınınKaptan-ı Deryalığı ve yine I. Süleyman, II. Selim ve III. Muraddönemlerinde toplam 14 yıl, 3 ay, 17 gün Osmanlı Devleti‘nin sadrazamlığınıyapmış Boşnak[1] asıllı bir Osmanlı devlet adamıdır. I. Süleyman’ın son vezir-i azamı olmuştur. Hem Osmanlı İmparatorluğu‘nun zirvede bulunduğu dönemi simgelemesi itibariyle hem de icraatları, projeleri ve kişiliği sayesinde en büyük Osmanlısadrazamlarından biri kabul edilir. İki metreyi aşan boyu ile aynı zamanda en uzun boylu Osmanlı sadrazamı idi.
Sadrazamlıktan önceki hayatı
1505 yılında Vişegrad kadılığındaki Rudo kasabasına uzak olmayan (Osmanlı idaresi altında iken Sokol olarak adlandırılan)Sokoloviçi - adı Bayo Sokoloviç‘di.[2] Bu nedenle Balkan halkları arasında Mehmed Paşa Sokoloviç olarak anılır. Vaftiz edilirken Bayo adı takılmıştı. Babasının adı Dimitriye’ydi. Dimitriye’nin bir kızı ve Sırp tarihçilerine göre üç, Türk yazarlarına göre ise iki oğlu daha vardı.[2] 1519 yılında devşirmesistemi ile çocuk yaşta Edirne Sarayına getirilmiş, Mehmed adı verilerek Türk ve Müslümankültürü ile yetiştirilmiştir. Ardından İstanbul‘a gönderildi. Topkapı Sarayı‘nın Enderun bölümünde çeşitli görevlerde bulundu. 1541’deKapıcıbaşılığa yükseldi. 1546’da saray hizmetlerinde başarılı olanların dış göreve atanmaları yolundaki gelenek uyarınca Kaptan-ı Derya‘lığa getirildi. Görevde iken Trablusgarp Seferi‘ne katıldı, İstanbul Tersanesini genişletti ve yeniledi. 1549’da vezirliğe yükselerek Rumeli Beylerbeyliğine atandı.
Avusturya ile 1547’de imzalanan barış antlaşmasının bozulması üzerine Sokollu Mehmed Paşa 1551’de Erdel üzerinde yapılacak seferin komutanlığına getirildi. 80.000 kişilik orduyla Erdel‘e giren Sokollu Mehmed Paşa önemli kaleleri aldı, ama TemeşvarKuşatmasında başarılı olamayarak geri çekildi. Temeşvar 1552’de, Macaristan serdarlığına atanan Kara Ahmet Paşa ile alınabildi.
I. Süleyman 1553’te Sokollu Mehmed Paşa’yı Rumeli askerlerinin başında Anadolu‘ya gönderdi. Aynı yıl başlayan NahçıvanSeferinde Sokollu komutasındaki Rumeli askerleri büyük başarı gösterdiler. Sefer dönüşünde Sokollu üçüncü kez vezirliğe yükselerek kubbealtı vezirleri arasına katıldı. Sokollu Mehmed Paşa, Süleyman’ın oğulları arasındaki mücadeleler sırasında da hep Selim‘in yanında oldu. Nitekim taht mücadelesini Selim kazandı. Semiz Ali Paşa‘nın sadrazamlığa yükselmesiyle ikinci vezir olan Sokollu, onun 1565’de ölmesiyle sadrazamlığa getirildi. Yaşı hayli ilerlemiş olan Süleyman çok güvendiği Sokollu’ya geniş yetkiler vermişti. 1561’de üçüncü vezir iken Süleyman’ın torunu ve Sultan II. Selim’in kızı Esmehan Sultan ile evlendi.
Sadrazamlık dönemi
Bu tarihten ölümüne kadarki 15 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresini fiilen elinde tuttu. I. Süleyman‘ın son seferi olan Zigetvarkalesi fethini, padişah öldükten sonra o idare etti. Süleyman’ın ölümünü askerden II. Selim gelinceye kadar saklayarak onu tahta çıkarmayı başardı. II. Selim döneminde sürekli sadrazamlıkta kaldı ve devlet işlerini idare etti. Sokollu 1568’de Avusturya ile 8 yıl süren bir barış antlaşması imzaladıktan sonra doğuya yöneldi. Amacı Osmanlı egemenliğini Asya‘da ve doğu denizlerinde de güçlendirmekti. Portekiz‘inHint Okyanusu‘ndaki artan etkinliğine karşın Kızıldeniz, Umman Denizi ve Basra Körfezi‘ndeki Osmanlı gemilerinin sayılarını attırdı.Hindistan ve Endonezya ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. Sokollu ayrıca Tunus‘u Osmanlı himayesi altına sokarak, Kuzey Afrika‘yı da denetlemek istiyordu. Ama Piyale Paşa ve Lala Mustafa Paşa gibi karşıtların etkisiyle Divan 1570’de Kıbrıs‘ın alınması kararını aldı. Sokollu Venediklilere karşı böyle bir savaşın Avrupa‘yı kendilerine karşı birleştireceği görüşündeydi. Ama Lala Mustafa Paşa Divan’a uyarak 1571’de Kıbrıs‘a çıktı. Haçlı Donanması’nın misillemesinde Osmanlı donanması İnebahtı‘nda yenildi. Alınan ağır yenilgi karşısında Osmanlılara gelen bir Venedik elçisine “Biz sizden Kıbrıs‘ı alarak kolunuzu kestik, siz ise donanmamızı yenmekle yalnızca sakalımızı kestiniz; unutmayın ki, kol bir daha yerine gelmez, ama sakal eskisinden de gür çıkar.” dedi. Gerçekten de Sokollu’nun dediği oldu ve Venedikliler barış istemek zorunda kaldılar. Daha sonra Osmanlı Donanması Tunus‘u İspanyollardan aldı.
Ölümü
Sokollu 1574’te ölen II. Selim’in yerine geçen III. Muraddöneminde de sadrazamlığını sürdürdü. Fakat artık eski gücü yoktu çünkü padişah da artık onun karşıtlarıyla işbirliği halindeydi. Sokollu yine de bazı siyasal başarılara imza attı. Fas‘ı Portekiz akınlarından kurtardı, Avusturya‘nın saray içine dönük oyunlarını etkisiz hale getirdi. Fakat baskılar artık iyice artmıştı, amcasının oğlu Budin Beylerbeyi Sokullu Mustafa Paşa sudan bir nedenle idam edildi. Sokollu Mehmed Paşa, 11 Ekim 1579 tarihinde derviş kılığındaki biri tarafından bir ikindi divanı çıkışında kalbinden hançerlenerek ağır yaralandı. Ağır yaralarından dolayı Sokollu bir süre sonra öldü. Eyüp‘te bulunan türbesine defnedildi. Sadrazamın katili konuşturulamadı ve ertesi gün öldürüldü. Sokullu’yu öldüren kişi görünüşte timarlarının azaltılmasından şikayetçi olan bir Boşnak olduğu iddia edilmiştir. Ancak bazı araştırmacılar suikastta yıllar önce şeyhleri Hamza Bâli’ nin idam edilmesinin intikamını almak isteyen Hamzavîler’in rolü olduğunu iddia etmektedir. Ayrıca sadrazamdan kurtulmak istediği düşünülen III. Murad’ın da suikastın arkasında olduğu iddiaları vardır. [3]
Sokollu Mehmed Paşa 14 yıl süren sadrazamlığı boyunca usta bir siyasetçi olarak öne çıkmış, birçok askeri ve siyasal başarının elde edilmesinde birinci derecede rol almıştır. 60 yıllık devlet hizmeti sırasında da hiçbir görevinden alınmamış, daima bir üst göreve atanmış olması da ayrı bir özelliğidir. Sokollu bir tanesi İstanbul’da, diğerleri Lüleburgaz,Havsa (Edirne) ve Payas(Hatay)’ta bulunan beş külliyesi, imparatorluğun hemen her yanına yayılmış eserleri olmuştur.
Don ve Volga ırmakları arasında bir kanal açarak Osmanlı donanmasına Hazar Denizi yolunu açma, Süveyş Kanalı’nı açma, İzmit Körfezi Sapanca Göl Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e alternatif bir boğaz açma gibi çağının ötesinde projeleri vardı. Don-Volga kanalı için gerekli işgücü seferber edildi, ancak hava şartları nedeniyle çalışmalar sürdürülemedi. Süveyş Kanalı düşüncesiyle ön adım olarak Sudan zapt edildi. Ancak bu proje de sonuca ulaşamadı. Devlet teşkilatı içinde de önemli düzenlemeler yapmıştır.