Baskın Devlet!
İbrahim Kahveci 01 Ocak 1970
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muhtarlar Toplantısı’nda stok yapılan depoların basılacağını açıklarken, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan denetimlerde, bir binanın giriş katında çuvallarla istiflenmiş yaklaşık 35 ton patates ele geçirildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Ankara İl Müdürü Bülent Korkmaz, “Soğanı depoda stok yapan 45 depoya denetim yapıldı. İzinsiz ve stok yapan üreticilere gerekli cezai işlem uygulanacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, muhtarlar Buluşması’nda stokçulara yönelik şu açıklamayı yapmıştı: “Bakın dedim stok yapıyorsunuz, sebze, meyve stokluyorsunuz. Bundan sonra aldığımız ihbarlar sebebiyle stokların yapıldığı depoları basacağız. Kimse benim vatandaşıma halkıma, pahalı ürün yedirme hakkına sahip değildir. Ondan sonra da ne diyorlar? Hastalıklı, çürüktü. Sen çürüttün be”.
***
Yukarıdaki bölümler son bir kaç günün haberlerinden alıntıdır. Gıda sektörüne yönelik ciddi ve önemli adımlar attığımızı gösteren önemli gelişmeler!
Evet, ünlem.
Yani, acaba!
Hatırlarsanız son dönemde fahiş fiyat noktasında da baskınlar düzenlendi. Hatta “Alo fahiş fiyat hattı” bile kuruldu.
Dövizden etkilenmeyen sektörlerin zam yapmaması gerektiği üzerine bir argüman ile piyasalara müdahale edildi ve ediliyor.
Ama İstanbul’un göbeğinde Demirel ve Özal’ın yaptırıp bitirdiği ve herhangi bir yere tek kuruş borcu olmayan eski köprülere Hükümetin son iki yılda yüzde 157 zam yapmasını kimse dikkate almadı.
Hükümet yapınca “vardır bir bildiği”.
Unutmadan bir de şu mesele var. Sayın Cumhurbaşkanı 24 Haziran seçimlerinden önce paralı, yani yüksek fiyatlı ve Hazine garantili köprü ve otoyolların da dini bayramlarda ücretsiz olmasına bakacaklarını söylemişti. Sevgili çiçeği burnunda Ulaştırma Bakanımız M. Cahit Turhan’a hatırlatmak isterim: Geçen Kurban Bayramında özel sektör yolları paralıydı.
Özel sektör dini bayram vs dinlemedi.
Devlet ile iş yapan özel sektör çatır çatır fiyatlarını koyuyor ve çatır çatır parasını alıyor.
Olan sahipsiz özel sektöre oluyor.
Gelin şu soğan-patates baskınları konusuna geri dönelim. 04-05-06-10-11 Temmuz, tarihlerinde gıda sorunu hakkında sıralı şekilde 5 yazı kaleme aldım.
Çıkan ilk sonuç şuydu: Çiftçi artan gıda fiyatlarından hiç ama hiç faydalanamıyor. Hatta tarladan alınan ürünün fiyatı enflasyonun bile altında kalıyor.
İkinci sonuç işi şuydu: Mevcut AVM-perakende tekelleşmesi tüketiciyi yüksek fiyata mahkum ediyor.
Ve ben bu sorunlara bir sorun daha eklemiştim: Taşıma maliyeti...
Hükümetimizin yaptırdığı özel sektör yolları (özellikle İstanbul için YSS Köprüsü ve otoyolu) gıda ürünlerinde taşıma maliyetini çok yüksek etkiliyor.
Bundan 10 yıl önce tarlada 1 lira olan ürün markette 2,0-2,5 TL’ye satılabiliyordu. Oysa şimdilerde aynı ürün tarlada yine 1 lira olmasına rağmen markette-raflarda 3-5 liradan aşağıya satılamıyor.
Tarla-Market makası neden bu kadar açıldı?
Sorun stokçular mı sadece? Yoksa kendi elimizle beslediğimiz devasa AVM’ler ve zincir marketlerin tekeli mi?
Bugün sarımsak tarlada kalmış diyorlar. Ama ben bundan kısa süre önce en büyük 4-5 zincir markette Taşköprü sarımsağı bile bulamadım.
Zincir marketler sadece Çin sarımsağı satıyor.
Yol kenarında gariban bir vatandaşın arabasının arkasında Taşköprü sarımsağını bulabildim.
Hafta başında İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan çok önemli bir açıklamada bulundu: “Akdeniz ve Ege Bölgelerinden gıdayı İstanbul’a deniz yolu ile taşıyalım” dedi.
Gıda fiyatlarında taşıma maliyetinin azalması ile enflasyonu da bir anda aşağıya çekecek bir öneri. Ama söyleyeyim ki, bu öneri asla dikkate alınmayacak. Çünkü Hazine garantili köprü ve yollara araba lazım.
Bu arada unutmadan Meclis Başkanı Binali Yıldırım dün İzmir’de yaptığı konuşmada paralı özel sektör yolları için “Alternatifleri var. İsteyen alternatifi kullanır” dedi.
Kendisine bir büyük araç ile İstanbul’u geçmesini önermek isterim. Hazine garantili ve yüksek fiyatlı YSS Köprüsünden başka alternatif var mı görebilir.
Bir de şu önerimi tekrarlayayım: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü gece 00.1 ila sabah 00,5 arası büyük araçlara açılabilir. Böylece yüksek maliyet ödemek istemeyen büyük araçlar boş trafikte İstanbul içine ucuz gıda nakliyesi gerçekleştirebilir.