Kutsal topraklarda Suud rezaleti!..
Ahmet Takan 01 Ocak 1970
Cumhur İttifakı tiyatrosunu seyre daldınız!.. Ne diyeyim?..
Şimdi, sizlere "Suriye'de neler oluyor? Haberdar mısınız" diye sorsam, "Bizim mahallede Cumhur İttifakının adayı kim?" diye bana dönmenizden korkarım.
"Menbiç" desem, "İstanbul'da Binali Yıldırım mı?" diye karşılık verirsiniz...
"İdlib'de, işler yolunda gitmiyor" desem, "Adana'da ortak aday MHP'den mi olacak?" diye merak ettiğinizi söylersiniz...
Hani pek de haksız sayılmazsınız. "Nasıl olsa Menbiç'te ABD ile ortak devriye atıyoruz, İdlib'de de Soçi zirvesinde varılan mutabakata göre ateş kes sağlandı. Erdoğan'da aynı anda dost olduğu hem Trump hem de Putin ile sık sık telefonla görüşüyor. Sıkıntı yoktur herhalde" diye düşünürsünüz...
Ama yine de, ben tüm cesaretimi toplayıp, yazının okur nezdinde çöp olma riskini de alarak Suriye'de Türkiye'nin nasıl iyice sıkıştırıldığını son sıcak gelişmelerle anlatmaya devam edeceğim.
Cemal Kaşıkçı cinayetinde Türkiye'nin Suudi veliaht prensi iyice köşeye sıkıştırmasından dolayı bu ülke yönetiminin yaşadığı rahatsızlık sahaya da yansıdı. Nereye? Suriye'ye.. Suudi Arabistan'ın, Fırat'ın doğusunda PKK/YPG'li teröristlere milyonlarca dolar para ve silah yardımını yaptığını biliyoruz. Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından Suudi Arabistan'ın barbar yöneticilerinin kutsal toraklarda da Türkiye aleyhine faaliyetler yaptığı bilgisine ulaştım. Türkiye Cumhuriyeti devletinin sağlam kaynaklarına göre, Suudi yönetimi; El Bab bölgesi, Afrin'de, İdlib'de, faaliyet gösteren çeşitli grupları ve terör örgütlerini toplayarak Türkiye'ye karşı kışkırtıyor, silah ve para yardımı yapıyor. Suud, bu şer faaliyetlerini de hiç utanıp çekinmeden kutsal topraklarda Mekke'de gerçekleştiriyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 2-3 gün önce Afrin ve Bab bölgesinde çete ve yağmacılara karşı düzenlediği operasyonu da bu çerçevede değerlendirin. Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili gelişmelerin ardından Suud'un Mekke'de toplayıp Türkiye aleyhine karşı kışkırttığı çeteler arasında ÖSO'lu kalleşler de var!..
İdlib ise ayrı bir muamma!.. Sözde ateş kes var... Suriye rahatsız, İran rahatsız, Rusya rahatsız. El Nusra terör örgütü savaşı İdlib'den dışarı taşıma gayretinde. Bazen Halep ve Hama'yı vuruyor.
Şimdi, bölge ile ilgili tüm dikkatler, 28-29 Kasım'da yapılacak Suriye konulu 11'nci Astana toplantısında. Ay sonundaki toplantı, Türkiye ve Rusya tarafından varılan İdlib anlaşmasının akıbetinin, bölgedeki şiddet olayları nedeniyle tartışıldığı bir dönemde gerçekleşecek. Türkiye ve Rusya, Suriye'nin İdlib vilayetinde silahsızlandırılmış bir bölge oluşturulması için Eylül ayında mutabakata varmıştı. Ancak anlaşmaya göre İdlib'den çıkması gereken silahlı grupların bir bölümünün bölgeden ayrılmayı reddetmesi ve zaman zaman rejim güçleriyle muhalifler arasında yaşanan çatışmalar, mutabakatın ulaştığı başarıyı tartışmaya açmıştı.
Üst düzey diplomasi ve güvenlik bürokratlarından edindiğim bilgilere göre, Astana'da kapalı kapılar ardından bir ilke imza atılabilinir.. Türkiye ve Suriye arasında bugüne kadar yapılan alt düzey teknik görüşmelerin daha üst düzeye çıkarılması için iki ülke arasında bir ön mutabakat sağlandı. Suriye rejimi, hava kuvvetleri komutanlığı ve istihbarat biriminden bu üst düzey teknik görüşmelere katılabilecek isimleri taraflara bildirdi. Türkiye'den yanıt bekleniyor. Kaynaklar, "Astana'da, Suriye ile beraber güçlü bir hamle ile İdlip'de savaşı bitirecek, terör örgütlerini temizleyecek planlar yapılabilir" diyor. Astana, Türkiye için Suriye'de bir çıkış kapısı olabilir. Ancak,sonucun ne olacağı devlet aklı ile kişisel egoların mücadelesinde sonucun ne olacağına bağlı!..
Suriye sorununa Menbiç ve diğer önemli başlıklarla devam edelim...
Malum sebeplerden dolayı çok fazla ayrıntılarına giremeyeceğim bir haber; Geçtiğimiz günlerde TSK, Menbiç'e bir kaç kilometre girebilmek için bir hamle yaptı. Ancak ortak devriye attığımız, müttefikimiz (!) ABD buna izin vermedi. Şimdi, Ankara'da başka seçenekler değerlendiriliyor.
ABD'nin başlarına toplam 12 milyon dolar ödül koyduğu 3 PKK'lı terörist elebaşlarının durumunu da merak ediyorsunuzdur. İstihbarat kaynaklarımız, kahpelerin Kandil'in İran tarafında saklandığını bildiriyor. ABD bu durumu bilmiyor mu?.. Tabi ki biliyor!..
Bu arada İran ne yapıyor?..
İstihbarat kaynaklarımızın verdiği bilgiye göre; "PKK ile görüşüyorlar. PJAK'ı diğer Kürt gruplarına karşı güçlendirmeye çalışıyorlar."
Fotoğraf bu!..
Türkiye içine düştüğü girdapta boğulurken... "Ankara,İstanbul, İzmir'i hangi ittifakın hangi ortak adayı kazanır"ın peşine düşmek, sadece onlarla yatıp kalkmak kime fayda getirir?..
Beyler!.. Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Hakkari, Diyarbakır, Şırnak, Van elden giderse İzmir'i de Yunan alır!..