Mattis'in `Orta Fırat` dediği `Orta İsrail!`
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
ABD Savunma Bakanı James Mattis, ABD ordusunun, Suriye'nin kuzey sınırı boyunca birkaç yerde gözlem noktası kuracağını açıkladı.
Mattis, "Bizim faaliyet alanımızdan kaynaklı bir şey gördüğümüzde Türkleri uyarmak istiyoruz. Bu konuda Türkiye ile yakın iş birliği içindeyiz. Türkiye'ye yakından bu konuyu danışıyoruz. Hem ordu hem de Dışişleri Bakanlığı onlara danışıyor. Türkiye'ye yönelik ortaya çıkabilecek ve gördüğümüz her türlü tehdidi takip etmeye çalışacağız." dedi.
Mattis, "Türk ordusu ile sınırın karşısından çok konuşuyor olacağız. Gece ve gündüz çok açık bir şekilde işaretli bölgeler olacak. Böylece Türkler bizim tam olarak nerede olduğumuz net olarak görecek." diye bilgi verdi.
James Mattis, gözlem noktalarının kurulma sebebini ise şu sözlerle açıkladı:
"Bu, Orta Fırat Vadisi'nde savaşanların savaştan çekilmemesini ve coğrafi halifelikten geriye kalan kısmını bitirmeye devam etmelerini sağlamak üzere dizayn edilmiştir."
***
Mattis, "Orta Fırat" diye PYD/YPG'nin hakim olduğu bölgeye diyor. Bu bölge ve etrafı için "Orta İsrail" de deniliyordu.
Anlaşılan, yani Türkiye'nin Doğusu ve Güneydoğusu için de "Kuzey Fırat" diyorlar ve projeyi hızlandırmış durumdalar!
Bu durumda "Kuzey İsrail" neresi oluyor?
Mattis, Türkiye ile dalga geçmektedir. Zira ABD ordusunun, Suriye'nin kuzeydoğusunda ve Türk sınırında askeri gözlem noktaları kurması, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu bölgeye operasyon yapması ihtimalini ortadan kaldırmak içindir.
***
Mattis'in konuştuğu gün Anadolu Ajansı, Kutluhan Görücü imzalı ve "Fırat'ın doğusundaki mevcut durum sürdürülebilir mi?" başlıklı bir analiz yayınlamıştı.
Analizde, "Türkiye'nin Fırat'ın doğusundaki YPG/PKK noktalarını ciddi topçu atışlarıyla hedef almasının ardından ABD, YPG/SDG unsurlarıyla sınır hattında birlikte devriye faaliyetleri yürüterek, Türkiye'nin bu hamlesinin karşısında olduğunu fiili olarak göstermek istedi." ifadeleri kullanılmıştı
Kutluhan Görücü özetle şu yaklaşımlarda bulunmuştu:
*"Özgür Suriye modelini Fırat'ın doğusunda da gerçekleştirmek arzusunda olan Türkiye, terör tehdidini de bertaraf etmek üzere askeri, siyasi ve toplumsal hazırlıklarını sürdürüyor.
*TSK ile eğitimlerini her geçen gün arttıran ve daha da profesyonel olarak savaşa hazır olan Milli Ordu bileşenleri de bu askeri harekâtları rahatlıkla icra edebilecek kapasitede. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı gibi iki önemli ve kapsamlı harekatta tecrübe kazanan ve düzenli bir orduyla çalışma mantığını iyice kavrayan Milli Ordu unsurları, bu bölgelerde halkla kurdukları irtibatlar sayesinde nokta operasyonlar da gerçekleştirebilecektir.
*Bu tip operasyonları askeri manada rahatlıkla icra edebilecek bir kapasiteye sahip olan Türkiye için bu noktada en önemli sorun, ABD'nin YPG/PKK unsurlarıyla girdiği siyasi ve askeri ilişkidir.
*ABD'nin politika yapımında etkili konumda olan ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, YPG/SDG'ye yapmış olduğu yatırımdan vazgeçmeme eğiliminde."
***
Analizde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yanında savaşan, bölgedeki silâhlı güçleri için "milli ordu bileşenleri" diye bir ifade geçiyor. Kimin milli ordusu? Suriye'nin mi Türkiye'nin mi pek anlaşılmıyor!
Hatırlayalım, Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Özgür Suriye Ordusu'na yönelik eleştirilerine "Özgür Suriye Ordusu, Kuvayi Milliye gibi sivil bir oluşumdur. ÖSO'nun bizim kahraman askerlerimiz ile yan yana çarpışması iftihar edilecek bir görüntüdür" demişti.
Toparlarsak, ABD, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin müdahalesine en küçük bir şans vermemek için tedbir alıyor! Türkiye'nin resmi haber ajansı ise Özgür Suriye Ordusu'nu PYD/YPG'nin üzerine sürmekten bahsediyor! ÖSO, ABD askerlerinin komutasındaki kuvvetlerle çatışır mı?