Anketler, MİT'in görev alanı mı?..
Ahmet Takan 01 Ocak 1970
Brezilya dizilerini andıran şu ittifak görüşmeleri var ya!.. Kapıların arkasında neler döndüğünü bir bilseniz dudağınız uçuklar... Görüntü farklı ses başka... "At pazarlığı" diyeceğim, patenti oğul Bush'a ait. O yüzden boş verin gitsin!..
CHP ile İYİ parti arasında ittifak pazarlıkları yapılırken ve tüm dikkatler oraya çevrilmişken iktidar partisi içinde büyük bir Ankara depremi yaşanıyordu. Biliyor muydunuz ne olduğunu?.. Tabi ki, hayır. Malum yapılar yüzünden zaten bilebilmenizin imkanı da yoktu. Mansur Yavaş'ın Ankara'da aday olmaması için kapı arkalarında bin bir film fırıldak çeviren, bel altından sürekli vuruş yapan, her türlü kirli manipülasyon, dezenformasyon ve spekülasyonları yapan çevreler hiç boş durmuyordu. Nefes almıyorlar, nefes de aldırmamaya çalışıyorlardı. Bu gayretkeşliklerin iktidar cenahında yaşanan Ankara depremi ile ilgili çok yakın ilişkisi olduğu düşüncesindeyim. Gelelim, saray cenahında büyük sarsıntıya yol açan depreme;
Biliyorsunuz, Cumhur ittifakının Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki. Siyasi kulislerdeki hakim bilgi de, görevden zorla alınan Melih Gökçek'in Özhaseki'yi desteklediği... Hala konuşuluyor, bu destek karşılığında ve Özhaseki eğer seçimi kazanırsa Gökçek'in istediği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koltuğuna oturtulacağı... Mansur Yavaş'ın adaylığının engellenmesi halinde herkesin muradına kolayca ulaşacağına kesin gözle bakılıyordu.
AKP içinde çok üst düzey kaynaklardan ulaştığım bilgilere göre; isabetli seçim anketleri ile bilinen partide onların deyimi ile bugüne kadar eşi benzeri yaşanmamış bir skandal patladı. Bazı kaynaklar, R. Erdoğan'ın kulağına, adaylığı ilan edilen Özhaseki'nin anketlerde 6 ve 7'nci sıralarda çıktığını ve kendisine yanıltıcı anketler sunulduğu bilgisini üfledi. Erdoğan, söylenenlere itibar edip bu bilginin kendisinden gizlendiğine inanınca küplere bindi. Erdoğan, aynı anketlerin orjinal halini şirketten istetti. Gerçeği görüp hesap sorunca da, "bilgisayarlara sızılmış, sonuçlar değiştirilmiş" savunması yapıldı. AKP kulislerinde, bunun üzerine, Erdoğan'ın talimatıyla MİT uzmanlarının bazı bilgisayarlara el koyup inceleme yaptığı konuşuluyor. Mehmet Özhaseki'ye yakınlığı ile bilinen AKP AR-GE başkanı Hamza Dağ ile seçim işleri başkanı Ali İhsan Yavuz'un durumun zor olduğu ileri sürülüyor.
Cumhur ittifakının ve onlar adına kapı arkalarında çalışanların Mansur Yavaş'ın Ankara'da karşısına aday çıkarmakta zorlandığı bir gerçek. İktidar ve küçük ortağının sadece Ankara'da değil diğer yerlerde de isim bulmakta zorlandığı da diğer bir gerçek... Eğer, Mehmet Özhaseki bir şekilde adaylıktan çekilirse hiç şaşırmayacağım!..
***
Yerel seçim çalışmalarından başladık, oradan devam edelim;
Fırat'ın doğusuna yapılacağı öne sürülen askeri harekat... Şu ana kadar medyaya yansıyan haberler ile alandan gelen bilgiler birbiri ile tam olarak örtüşmüyor. Defalarca söyledik, dileriz ki bu harekat 24 Haziran seçimleri öncesindeki benzerleri gibi olmasın. Bir kez daha söylüyoruz; Fırat'ın doğusu, batısı... Kahpeler nerede yeşeriyorsa oralarda kökleri kurutulsun!.. Mehmetçiğin kanı ve canı üzerinden algı operasyonları, seçim çalışmaları yapılmasın!..
Terör örgütlerine karşı gerçekleşen ve yapılacak operasyonları canı gönülden destekliyoruz. Ancak, bölgeden gelen bazı iddialara da dikkat çekip onlara karşı önlemler alınmasını da talep edelim. Çünkü, terörle mücadelenin birçok unsuru var.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarından sonra Türkiye'nin kontrol ettiği bölgelerle ilgili çok sıkıntılı iddialar kulağımıza geliyor, rant mücadelesi odaklı!.. Sınır illerinde bazı üst düzey bürokratların şirketler kurduğu, ticaret yaptığı... Mesela, kurulan hastanelere gönderilen araç gereçlerle ilgili rakamların gerçekleri yansıtmadığı, okullara şu kadar sıfır sıra gönderildi dendiği halde gönderilen sıraların hep eski olduğuna dair... Görev yapan, din görevlilerine verilen ödenekler... Faturalandırılamayan harcamalar... Sınır kapılarından yapılan her türlü kaçakçılıklara göz yummalar vs.. Bir de alanda güvenliği sağlayan unsurlar hakkındaki tartışmalar var. Ankara'da iktidarın tepesinde yer alan 2 ismin bir olup diğer bir isme karşı kapıştıkları... Söylenen o ki; o 2 isim alanda ÖSO'culara destek veriyor karşısındaki bir isimde Türkiye'de eğitilen yerel polislerin hakimiyeti için uğraşıyor. Tarafların bu kapışması da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin imajı ve çıkarlarına darbe vuruyor!..
Fırat'ın doğusuna yapılacak askeri operasyonun, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı'nda olduğu gibi başarılı olacağına yüzde 100 eminiz. Ancak, bu operasyonlardaki başarının sürdürülmesi için bölge halkının güven duyguları ile oynamamalıyız!..
Fırat'ın doğusuna operasyon ile birlikte Ankara'nın derin koridorlarında "ABD ile yapılan pazarlıklar" da gündem konusu. "Pazarlıkları" Papaz Brunson olayına benzetenler de var. Bazı çevreler, ABD'de bir zamanlar adı Zarrab olan davada mahkemenin hala açıklamadığı gizli belgelere ve oralarda olabilecek isimlere vurgu yapıyor. İddialar çeşit çeşit... Tek dileğimiz, Mehmetçiğin mücadele gücünün kırılmaması ve geç kalınan bu harekatın en kısa zamanda tam hedeflerine ulaştırılarak sonuçlanması... İstihbarat birimlerimizin seçim anketleri yerine alanda daha sağlıklı ve etkin olması!..