CEHCÂH el-GIFÂRÎ
Ali Yardım 01 Ocak 1970
Cehcâh b. Saîd el-Gıfârî (ö. 36/657)
Bey‘atürrıdvân’da bulunan sahâbîlerden biri.
Mekke ile Medine arasında bulunan Gıfâr kabilesindendir. Babasının adının Kays veya Mes‘ûd olduğu da söylenmektedir. Cehcâh kabilesinden bazı kimselerle Hz. Peygamber’e gelerek müslüman oldu. Bey‘atürrıdvân*da bulundu ve Benî Mustali? kabilesiyle yapılan Müreysî‘ Gazvesi’ne (Şâban 5/Ocak 627) katıldı. Vâkıdî’nin rivayetine göre muhacirlerin fakirlerinden olduğu için bu sırada ücretli olarak Hz. Ömer’in hizmetini görüyor ve onun atını çekiyordu. Muharebe müslümanların zaferiyle sonuçlandıktan sonra Müreysî‘ Kuyusu başında su almak üzere bir kalabalık toplanmıştı. Bu sırada Cehcâh ile ensardan Cüheyneli Sinân b. Vebere arasında su yüzünden kavga çıktı ve Cehcâh Sinan’a birkaç tekme attı. Bunun üzerine Sinân b. Vebere, “Yetişin ey ensar!” diye bağırdı; Cehcâh da, “Yetişin ey muhacirler!” diye seslendi. Hz. Peygamber’i çok üzen bu kavga, orada bulunan ve aynı zamanda Sinân b. Vebere’nin dostu olan Abdullah b. Übeyy’in muhacirlere karşı beslediği kin ve öfkeyi açığa vurmasına ve Medine’ye döndüklerinde müslümanları oradan çıkaracaklarına dair Münâfikun sûresinin 8. âyetinde, “Eğer bu savaştan Medine’ye dönersek andolsun ki şerefli kimseler alçakları oradan çıkaracaktır” şeklinde ifade edilen sözleri söylemesine sebep olmuştur.
Tabakat kitaplarında anlatıldığına göre Cehcâh bir gün Hz. Osman minberde hutbe okurken bilinmeyen bir sebeple dayandığı bastonu alıp sağ dizinde kırmış, kırılan bastonun kıymığı dizine batmış ve bundan sonra kemik erimesi hastalığına tutularak Hz. Osman’ın şehid edilmesinden birkaç ay sonra vefat etmiştir.
Atâ b. Yesâr ve Süleyman b. Yesâr ile İbn Ömer’in âzatlısı Nâfi‘in kendisinden hadis rivayet ettiği söyleniyorsa da Buhârî bunun doğru olmadığını kaydetmektedir. Tirmizî onun Hz. Peygamber’den rivayeti bulunduğunu söylemektedir (“E??ime”, 20).