İstihbarat oyunları
Mahir KAYNAK 13 Mart 2007
Bir istihbarat operasyonunu gazetelerde çıkan haberlerle ve sızan bilgilerle anlamak çok zordur. Operasyon bir kaçırma ya da yakalama olayıyla son bulmaz ve bu aşamadan sonra öğrenilenler bir yönlendirme ve yanıltma operasyonuna dönüşür. Nitekim gazetelere sızan bilgiler ciddi çelişkiler içermektedir.
Yazılanlara göre eski İran savunma bakan yardımcısı Irak’taki İran ajanlarının kimliğini karşı tarafa sızdırmış ve bunların ABD tarafından yakalanmasına sebep olmuş. Bu haberin doğru olması çok zor ve bu görevdeki bir insanın istihbarat servisinin ajanları hakkında bilgi sahibi olması, normal şartlarda, mümkün değil. Ajan kimliği istihbarat servislerinin en sıkı koruduğu bilgiler arasındadır ve bunları, görevi ne olursa olsun, ilgisiz birinin bilmesi doğal değildir. Ancak Askari kendisine bağlı bir ajan şebekesi kurmuş ve İran gizli servisinden bazı kişileri kullanmışsa bu bilgilere ulaşabilir.
Bir ajanın kaçırılması ancak güvenliğinin tehlikede olduğu durumlarda başvurulan bir yoldur. Eğer kişiden şüphelenilmiyorsa görevine devam etmemesi için hiçbir neden yoktur. Bu durumda İran’ın Askari’den şüphelendiği ve bu şüpheden ABD’nin haberi olduğu anlaşılır. Yani henüz operasyonun başındayız ve bundan sonraki aşamada İran bu şüpheyi karşı tarafa bildirenleri arayacaktır. Ayrıca şüphelenilen kişinin kaçırılması durumunda ailesini güvence altına almak isteyeceği bilinir. İran’ın aileyi kontrol etmemesi ya bir eksikliktir ya da ABD’nin güçlü bir örgütlenmesi vardır ve bu engeli de aşmayı başarmıştır.
Bir istihbarat servisini güvenli yani yabancı servislerin sızmasına karşı korumalı hale getirmek son derece zordur. Bu büyük ülkeler için de geçerlidir ama özellikle küçük ülkeler bu tehdidi kolaylıkla bertaraf edemez. Geçmişte dünyanın en etkili ve tecrübeli istihbarat servisi sayılan İngiliz gizli servisi KGB’nin adeta istilasına uğramış, servis başkanı Hollis’in bile KGB ajanı olduğu iddia edilmiştir. Karşı tarafın köstebekleri hem CIA hem KGB’de faaliyet göstermiştir. Yani istihbarat dünyasında kimin elinin kimin cebinde olduğu kolaylıkla kestirilemez ancak akıl yürütmeyle gerçeklere ulaşmak mümkündür.
Olayın bizi ilgilendiren yanı kaçırılma olayının ülkemiz üzerinden gerçekleştirilmesidir. Türkiye, son yıllarda, hem dünya para trafiği hem de istihbarat operasyonları açısından önemli bir yer haline gelmektedir. Önümüzdeki dönemde bu durumun daha da artarak sürmesi beklenmelidir. Geçmişte suç ve suçlulara yönelik olarak yapılanan istihbarat servisimiz, yeni şartlara uymak için, entelektüel düzeyi yüksek, tüm dünyadaki gelişmeleri izleyen, bunun ülkemize yansımalarını doğru değerlendiren bir yapıya kavuşmalı ve bu yöndeki gayretleri devlet tarafından desteklenmelidir. Önümüzdeki günler askeri operasyonların yardımcı, istihbarat ve siyasi operasyonların belirleyici olacağı bir dönem olacak gibi görünüyor. Gücü akılla desteklemek gerekiyor.
