« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

30 Tem

2008

Franz Liszt

01 Ocak 1970

Macar geleneğine göre Liszt Franz olarak yazılır.



Franz Liszt, ( D. 22 Ekim 1811, Macaristan - Ö. 31 Temmuz 1886, Almanya) 19. yüzyılın en önemli piyanistlerinden birisi, senfonik şiir tarzının yaratıcısı olan bestecidir



22 Ekim1811’de Macaristan’ın Doborján (Raiding) kentinde doğan küçük Putzi (Franz Liszt), ilk piyano derslerini onun müzik dehasını keşfeden babasından aldı. Macar soyluları 6 yıl boyunca bu çocuk dahiye maddi destek sağlamayı kabul edince küçük yaşta babası ile Viyana’ya giderek Antonio Salieri’den ve Ludwig van Beethoven’in öğrencilerinden Karl Czerny’den dersler aldı. 12 yaşına geldiğinde dinleyicilerin, diğer müzisyenlerin ve kralların takdirini toplayan bir konser piyanisti olmuştu. Konservatura girmek için geldiği Paris’te, yabancı olduğu gerekçesiyle okula alınmadıysa da özel ders alarak teori ve beste çalıştı; ilk ve tek operası Don Sache’yi ve çeşitli piyano eserlerini besteledi. 1834’de babasını kaybettikten sonra henüz 15 yaşında iken piyano dersleri vererek annesinin geçimini sağlamaya çalışan Liszt, müziğe ilgisini kaybetmeye ve bu mesleğin anlamını sorgulamaya başladı. Kendisini edebiyat ve dini konulara kaptıran Liszt’in bu ilgilerinin etkisi hayatına ve eserlerine yansıdı. 1830 Devrimi ile yeniden sanata ve hayata dönmeye karar verdi. Asla bitiremeyeceği Devrim Senfonisi’ni yazmaya başladı. Besteciliğinin öne çıktığı bu dönemde Alphonse de Lamartine’in şiirlerini solo piyano için besteledi. Hector Berlioz ile tanıştı. 1832’de kemancı Niccolo Paganini’yi dinlemesi, yeniden virtüözlüğe ilgi duymasına neden oldu.; Pagani’nin La Campanella’sı üzerine bir fantezi yazdı. 1833’de Berlioz’un Fantastik senfonisini piyanoya uyarlamayı başardı. Paris günlerinde o sıralar Polonya'dan gelmiş olan Chopin'in yeteneğini duyup onu kendine rakip olarak düşündüyse de sonraları çok iyi arkadaş oldular. Fırtınalı bir ilişki yaşadığı Agoult Kontesi Marie ile 1834’de tanıştı. Kocasını terk eden kontes ile İsviçre ve İtalya’da yaşadılar, 3 çocukları oldu.Daha sonraları çok yakın arkadaşlık kurduğuı ünlü opera yazarı Wagner'le arkadaşlık kurdu.3 çocuğundan biri olan Cosima evli olmasına rağmen babası yaşındaki ve babasının çok iyi bir arkadaşı olan Wagner'le yasak aşk yaşaması iki arkadaşın arasını açtı. 1835’deki İsviçre seyahati sırasında piyanist Sigismond Thalberg’in Paris’teki başarılarını duyunca Piyanonun Kralıününü pekiştirmek için bir piyano düellosu yapmak üzere Paris’e gitti. Daha sonra piyano resitali kavramını geliştiren Liszt, büyük bir konser turuna çıktı, hayır dernekleri yararına konserler verdi, her yerde ilgiyle karşılandı. Konserleri sayesinde küçük yaşta kaybettiği ülkesin Macaristan’daki sel felaketinde hayatını kaybedenlere bağışlamak üzere büyük bir gelir elde etti ve Bonn’da yapılması planlanan Beethoven anıtının maliyetini üstlendi. 1840-1847 arasında çıktığı turnede İrlanda’dan Türkiye’e, Portekiz’den Rusya’ya kadar pek çok yeri dolaştı. 18 Haziran 1847'de Padişah Abdülmecit'e Dolmabahçe Sarayı'nda bir konser verdi.



1844’te ününün doruğunda iken manik-depresif eşi Marie d'Agoult ile evliliğini bitirdi; Kiev’de tanıştığı çarın yardımcısının karısı Prenses Carolyne Sayn-Wittgenstein ile birlikte oldu ve sahne konserlerine son verdi.



Liszt, konser piyanisti kariyerine son verdikten sonra, 1848’de Weimar’da orkestra şefliğine başladı ve kenti, Avrupa kültürünün buluşma merkezi haline getirdi. Bu görevi sayesinde Verdi, Wagner ve Berlioz’un yeni operalarını yönetti. Aynı dönemde en önemli eserlerini besteledi, genç piyanistlere ders vererek Altenberg Kartalları diye anılan yeni bir piyanist kuşağı yetiştirdi. 1858’de, muhafazakarların kendisinin ve öğrencilerinin yapıtlarına yoğun eleştirileri üzerine görevinden ayrıldı.



1861-1869 yılları arasında daha çok Roma’da yaşadı ve ve dini kitaplar yazdı, rahiplik dersleri aldı ve onur rahibi oldu. 1870’den sonra ise Roma, Weimar ve Budapeşte arasında seyahat ederek ömrünün sonuna kadar öğretmenlik ve piyanistliği sürdürdü. Budapeşte Müzik Okulu’nu kurarak ilk başkanı oldu. 31 Temmuz1886’da, bir festival nedeniyle bulunduğu Bayreuth’ta zatüreye yakalanarak hayatını kaybetti. Budapeşte’de gömülmeyi vasiyet etmiş olmasına rağmen Bayreuth’a gömüldü

Ziyaret -> Toplam : 125,23 M - Bugn : 114849

ulkucudunya@ulkucudunya.com