İş Bankası’na çökmek rejimi çökertmektir
Emre Kongar 01 Ocak 1970
Bu başlığı okuyup da “Rejim mi kaldı ki; her şey tek adama bağlı” demeyin:
Erdoğan/AKP iktidarının bizzat kendisinin yarattığı, “Ucube Anayasaya”dayalı olan “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” dedikleri Tek AdamRejimi’nden söz ediyorum.
Kendi kurdukları rejim o denli yanlış ve amorf, o kadar tutarsız ve çelişkilerle dolu ve o denli tek bir kişinin iradesine, yeteneklerine ve becerisine bağlı ki, yönetilmesi olanaksız:
Rejimi (toplumu, ekonomiyi, siyaseti) yönetemedikçe, Tek Adam’ın yetkilerini arttırıyorlar; yönetilemezliğin en önemli nedenlerinden biri de zaten bu Tek Adamlık olduğu için, rejim daha da yönetilemez hale geliyor.
***
İş Bankası Türkiye’nin en büyük özel bankasıdır.
Halk arasında, çok güvenilir ve çok sağlam bir banka olduğu konusunda yerleşmiş bir imajı var.
Banka çalışanları bankanın yönetiminde tam söz sahibi; bu yönetim biçimi dünya bankacılık literatüründe örnek olay olarak derslerde okutuluyor.
Ülkenin bankacılık sisteminin temel direği.
Üstelik Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş ve konulan sermayenin getirisi, Atatürk’ün Türkiye’nin tarihini ve dilini geliştirmek için oluşturduğu Türk Dil ve Türk Tarih Kurumlarına bağışlanmış.
Siyasal iktidarlara güvenmediği için Atatürk, vasiyetinin infazını kendi kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne vermiş.
İş Bankası yönetimindeki CHP temsilcileri, Atatürk’ün vasiyeti üzerine buvasiyetnamedeki emirleri yürütmekle (vasiyetnameyi infaz etmekle) sorumlu olan tenfiz görevlileri.
***
Atatürk’ün vasiyetine ilk ihanet 12 Eylül 1980 Askeri Darbecileri tarafından yapılmış, özerk Türk Dil ve Türk Tarih Kurumları iktidarın emrine verilmiştir.
Yine Kenan Evren’in emriyle CHP hisselerine el konulması çabası ise Yargıtay’dan ve Anayasa Mahkemesi’nden dönmüştür.
Bugünkü iktidarın, Atatürk’ün hisselerinin temsilini CHP’lilerden alıp onun vasiyetine aykırı olarak Damat Albayrak yönetimindeki Hazine’ye devretme çabası, sadece özel mülkiyet hakkının ve özel hukuk kurallarının ihlali anlamına gelmiyor; aynı zamanda Atatürk’ün hatırasına yapılan büyük bir saygısızlığı da içeriyor.
***
İster hayat pahalılığını ve geçim sıkıntısını gündemden düşürmek için yeniden dile getirilmiş olsun...
İster artık Cumhuriyet dönemi kazanımlarının satışlarının sonuna gelinmiş, satılacak kaynak kalmamış olduğu için gerçekten el konulmaya çalışılsın...
İster Erdoğan’ın anonim şirketi haline getirilen Varlık Fonu’na katma amacı güdülsün... İster Ortadoğulu dostlara peşkeş çekileceği dedikoduları gerçek olsun...
İş Bankası’na çökme operasyonu, kendi kurdukları ucube sistemin mülkiyet ve miras haklarını yok ederek tüm hukuk düzenini çökertecek, tüm bankacılık sisteminde ve dolayısıyla ekonomik yapıda deprem etkisi yaparak mevcut krizi arttıracak, yerli ve yabancı sermayeyi korkutarak, ülkeyi tümüyle çöle çevirecektir.
Beceriksizlikten, çaresizlikten ve korkudan kendi ayağına kurşun sıkan,kendi yarattığı rejimi “yönetemeyen” bir iktidarla karşı karşıyayız.