`Devlet kanseri` `Metastaz` yaparsa!
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
İki Barış, yani Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun "Metastaz" kitabının çıkışına denk gelen güzel bir gelişme var.
Selçuk Üniversitesi bünyesinde oluşturulan araştırma ekibi tarafından, kanser teşhisi üzerine hızlı sonuç veren yeni bir yöntem geliştirildi.
Araştırma ekibinin lideri, Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç, "Geliştirilen teknikle hasta vücudunda herhangi bir kesiye sebebiyet vermeden, kanamanın gerçekleşmesine sebep olmadan, hastadan parça almadan, akciğer, böbrek, karaciğer, göğüs ve ana damarlar gibi hassas organlarda yaralanmaya sebebiyet vermeden teşhis yapılabilecek." müjdesini verdi.
***
"Metastaz"ı okurken ilk seksen sayfadan sonra bunaldım! Oysa kitabın üslubu ve yazım tekniği çok iyi. Fakat FETÖ'den sonra yargı makamlarını işgal edenlerin durumunu o kadar net göstermişler ki içimde derin bir acı hissettim. Evet, kendi gözlemlerimden de hastalığın boyutlarını biliyordum ama kitapta, yargının peti yani bilgisayarlı tomografisi çekilmiş adeta!
"FETÖ tasfiye ediliyor" denilirken, yargının kimlere teslim edildiğini belgeleriyle anlatıyor, iki genç gazeteci...
Öyle bir iki satırla geçiştirilecek gibi değil. Fakat bir bölümün sonunda öyle bir cümle kullanmışlar ki metastazın boyutlarını, buradan anlamak mümkün... Cümle şöyle:
"Tahliye ettiği FETÖ şüphelisi iş adamlarını tutuklatan savcıya 'FETÖ'cü' diyen hâkimi, FETÖ soruşturmasında rüşvet aldığını ortaya çıkaran başsavcının 'rüşvet alan bir FETÖ'cü' olduğunu iddia ettikten sonra tutuklayan hâkim, FETÖ'den tutuklandı!"
İsterseniz, cümleyi, iki virgüle biraz daha dikkat ederek yeniden okuyun!
Sonra kitapta FETÖ'den yargılanan iş adamlarını serbest bırakmak için nasıl rüşvet pazarlığı yapıldığını, suçüstü tutanaklarını ve rüşvetçilerin nasıl yargılandığını, yargılayanların durumunu, yargıda ve sağlık sisteminde FETÖ'nün yerine geçmeye çalışan tarikatlara, 2018'de yasalar değiştirilerek sunulan imkânları inceleyin.
Sonuçta, devletin içinde büyüyen kanser urunun, ameliyattan sonra bile nasıl metastaz yaptığını fark edeceksiniz...
***
Kitap çıkalı birkaç gün oldu ama devam eden FETÖ davalarından ilginç bilgiler gelmeye devam ediyor.
Haber yine Anadolu Ajansı'ndan...
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nce, Şanlıurfa'da örgütün talimatıyla FETÖ'cü 3 polisi tahliye etmekten yargılanan eski hâkimler Habil Kahraman'a FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, Mustafa Gürbüz'e 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. FETÖ'cü 3 polisin avukatı diğer sanıklar Harun Kablama örgüt üyeliği suçundan 10 yıl, Rıfat Tokdemir ise örgüt üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı
Esas hakkındaki mütalaada, Gürbüz ve Kahraman'ın, usulsüz dinlemeden tutuklanan 3 polisi, soruşturma dosyasını görmeden, 18 Ocak 2015 Pazar günü FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in talimatı doğrultusunda tahliye ettikleri belirtilmişti.
Habil Kahraman'ın ihraç edildiği gün diğer örgüt üyelerine ByLock üzerinden gönderdiği mesajlar tespit edilmişti. Habil Kahraman'ın, bir mesajında, "Görevimiz Tehlike filmindeki gözlüğü takıp beş saniyede kendini imha ettiği gibi biz de bir karar verdik, görevimiz bitti... Umurumda bile değil... Kalbimde zerre kadar 'niye böyle yaptım da başıma bu geldi' yok." ifadelerini kullandığı belirlenmişti.
***
Bu duygusuzluk hali, Ergenekon ve Balyoz davalarındaki bütün FETÖ'cü savcılarda ve bütün FETÖ'cü hâkimlerde vardı. Onlar da aldıkları talimatı uyguluyorlardı.
Teşhis doğru da tedavi için ne yapmalı?
Bilindiği gibi metastaz yapmış kanserden kurtulan azdır. Başta yargı olmak üzere, devletin içinde büyüyen kanser urları gerçekten metastaza dönüştü... Hukuk doktorları, "hırsız bizim hırsızımızdır" anlayışıyla bütün vücuda yayılan "devlet kanseri"ne karşı yeni bir tedavi yöntemi geliştirmeli!