‘Tarımda Tehlike Üreticinin Üretimden Çekilmesi’
Soner Kızılkaya 01 Ocak 1970
İZMİR —
Tanzim satış noktası kurulmayan illerden İzmir’de pazardaki fiyatlar bir iki hafta öncesine göre az da olsa düşmüş durumda. Ancak tanzim satış noktalarına kıyasla hala yüksek. Pazarcılar fiyatların yüksekliğini hava koşullarına ve tarım girdilerindeki yükselişe bağlıyor.
Tezgahında patates ve soğan satan Ahmet Turan, devletin ithalat silahını devreye sokmasıyla soğan fiyatlarında bir düşüş yaşandığını söyleyenlerden. Turan, “Stokçuluk iddiaları kesinlikle doğru. Ticaret bu, parası olan malı alıp arkasına yaslanabiliyor. Ama soğan ithalatı gündeme gelince herkes depolardaki soğanları piyasaya sürmek istedi. Fiyatlar da buna bağlı olarak biraz düştü” diyor. Turan’a göre tanzim satışlar da sebze fiyatlarının gerilemesinde etkili oldu. Pazarcılık yapan Turan, “Halk iki liraya patates alabilirken dört, beş liradan patates satılmasını kendisinin kandırılması olarak görüyor. Oysa patates şu anda toprağın altında 2,5 lira. Tanzim satışlar zararına satıyor” fikrinde.
Üretim maliyetleri ve hava koşulları
Pazarcılık yapan Murat Dinç ise üretim maliyetleri düşmedikçe ucuzluğun sağlanamayacağı savunuyor. Dinç, “Yakıt, işçilik gibi bütün üretim girdileri arttı. Ayrıca İzmir’de son iki aydır yağan yağmurlar nedeniyle bütün ürünler su altında kaldı. Üretici tarlaya girip mahsulünü toplayamıyor” diyor.
Alışverişe gelen emekli Mehmet Akdağ’a göre de fiyat artışlarının asıl nedeni hava koşulları. Akdağ “Hükümetin bununla bir ilgisi yok. Hava koşullarının düzelmeye başlamasıyla birlikte fiyatlar da düşmeye başladı. Birçok üründe yarı yarıya düştü” diye konuşuyor.
Ev kadını Fatma Demircan’a göreyse fiyatlar hala yüksek. Demircan hoşnutsuzluğunu, “Ispanak beş lira, altı lira. Yaz sebzeleri zaten çok pahalı. Ama kış sebzelerini de alamıyoruz. Pırasa beş lira olur mu? Meyveler deseniz, onlar da pahalı” sözleriyle dile getiriyor.
“Tanzim satışlar yaygınlaştırılmalı”
Tarım konusunda uzmanlığıyla tanınan Dünya Gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım, Türk tarımının dışa bağımlılığına dikkat çekti. VOA Türkçe’ye konuşan Yıldırım, ‘’Özellikle 2018 Temmuz-Ağustos aylarında döviz kurlarında yaşanan artışla birlikte mazot, gübre, tohum gibi girdiler de yüzde 100’e yakın oranda arttı. En düşük artış işçilik maliyetinde oldu, ama onda da yüzde 30-40 oranında bir artış var. Üretim maliyetlerini düşürmediğiniz sürece, girdileri dışarıdan temin ettiğiniz sürece daha ucuza ürün tüketmek mümkün değil. Ancak asıl tehlike, tarımsal ürünleri yetiştiren üreticilerin artık üretimden çekilmeye başlaması. Şimdi tanzim satış noktalarında kuyruğa girerek daha ucuz ürün almaya çalışan insanların önemli bir kısmı, bir süre öncesine kadar o ürünleri üreten insanlardı” dedi.
Yıldırım, tanzim satışlarının ise daha etkin ve daha yağın devreye sokulması gerektiğini söyledi. Tarım uzmanı yazar, “Tanzim satışların siyasi bir yönü olabilir, seçim öncesi bir çalışma olabilir. Ama bu uygulama istenirse üreticiden tüketiciye daha uygun fiyatla ürün sağlanabileceğini gösterdi. Devlet şu an bir sübvansiyon yapıyor, gerekirse yapmalı da ama bunu ülke geneline yaygınlaştırmamız gerekiyor. Şu an devrede olan tarım kredi kooperatifleri çok yaygın bir örgüt. Bu kooperatifler komisyoncunun işlevini üstlenebilir. Üretimdeki girdi maliyetlerini düşürecek bir organizasyon yapılabilir. İşleme tesisleri de olursa, ürünler üretim bölgelerinden tüketim bölgelerine bu kooperatifler aracılığıyla ulaştırılabilir” ifadelerini kullandı.