ABD'nin gayrimeşru `Tampon Devlet` tuzağı!
Kenan Akın 01 Ocak 1970
ABD'ye ve Kürt müttefiklerine karşı girişimleri daha başlamamakla beraber, çok "çetin" bir dönem yaşanması bekleniyor.
Tabii ki Menbiç, Suriye krizinin en önemli cephelerinden biri sayılıyor.
İki Kürt bölgesini birbirinden ayıran, Menbiç-Carablus-Bab bölgesinin önemli bir parçası olarak, Menbiç'te Türkiye-Suriye-Rusya güçlerinden herhangi birinin veya bunlara bağlı muhalif güçlerin bulunması ile Kuzey Suriye koridoru tamamlanmıyor.
Bu koridorun tamamlanması Amerikalıların istediği bir jeopolitik yapıyken, bugüne kadar hayata geçirilemiyor.
Çünkü hem Suriye hem Rusya hem de Türkiye buna karşı çıkıyor.
Ne var ki, şimdi de ABD "Tampon Devlet" hayalini gündeme koyuyor.
Zaten, öteden beri, ABD'nin Suriye sınırında özellikle Kürtlerden oluşan "Tampon Devlet"i "gayrimeşru" bir şekilde kurmayı hayal ettiği biliniyor en azından tahmin ediliyor.
Rusya sert tavır koydu
ABD bu "tehlikeli" ve dostane olmayan hatta düşman projesini ne yazık ki, uygulamaya koymanın yollarını "ciddi" bir şekilde arıyor.
Hatta, müttefik saydığı ülkeleri de, çeşitli şekilde bu "gayrimeşru" girişim için hem çağırıyor hem bir yerde de "tahrik" ediyor.
Başkan Trump'ın ateşlediği ve özellikle Pentagon tarafından desteklenen bu "çılgın" plan, başta Türkiye ve Suriye olmak üzere Rusya, İran gibi devletler tarafından şiddetle kınanıyor ve ABD uyarılıyor.
Nitekim; Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD yönetiminin Suriye'nin kuzeyinde tampon bölge oluşturma planlarını sert dille eleştirerek "ABD yönetimiyle müttefiklerini Suriye'de yeni yasa dışı adımlar atmamaları konusunda uyarıyoruz" diyerek Rusya'nın sert tavrını sergiliyor.
ABD'yi uyaran Lavrov, "ABD yönetiminin Suriye'nin kuzey sınırında kurmak istediği tampon bölgenin denetimini kime vereceği konusunda kendisi karar alacağını söylerken hiçbir yasal tutanağı bulunmadığını önemle hatırlatmak isteriz. Ben Rusya Dışişleri Bakanı olarak ABD'nin tampon bölge kurulması ve denetimi için yanına çekmek istediği ülkeleri de böyle bir adım atmamaları hususunda uyarıyorum" şeklinde sert ihtarda bulunuyor.
ABD'nin Suriye'yi bölme planından vazgeçmediğini öne süren Rusya Dışişleri Bakanı "Zamanında ABD dahil tüm devletler Suriye'nin egemenlik ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiği hükmü altına imzalarını atmıştı.
ABD'nin Suriye'de şimdiki nihai hedefi Fırat'ın doğusunda yeni devletimsi bir yapı kurarak Suriye'yi parçalara ayırmak.
Bu hedeflerine ulaşmak için askerî gücün yanı sıra ekonomik faktörleri de kullanıyorlar.
Yeni oluşumun altyapısını canlandırmak için büyük paralar harcıyorlar.
Teröristlerden kurtarılmış Suriye rejimi kontrolündeki diğer bölgelerin altyapısını canlandırmak için ise bir cent bile harcamayacaklarını ilan ediyorlar.
Üstelik, bu tutumu diğer Batılı ülkelere de empoze ediyorlar" uyarısını yapıyor.
ABD'nin torbadaki yüzü
Ancak, ABD Dışişleri'nin Orta Doğu'dan sorumlu müsteşarı Joel Rayburn, Türkiye'ye gelerek İstanbul'da ılımlı Suriye muhalefeti ile görüştükten sonra Suriye'nin bölünmesini öneren demeçler verirken, ABD'nin bir başka yüzünü gösteriyor.
"Suriye'de Esad rejiminin saldırıları devam ettiği sürece siyasi çözüme kavuşmanın mümkün olmadığını bir kez daha söyledik. ABD çekildikten sonra Suriye'nin kuzeydoğusunda Türkiye sınır hattında güvenli bölge kurulmasına ve bu konuda Türkiye'nin tüm düşüncelerine katıldığımızı vurguladık. Bölgede Türkiye olmadığı takdirde İran ve Rusya'nın hegemonyasını daha da artıracağına dikkat çektik." diyen Rayburn ayrıca "Rejim İdlib dahil diğer yerleri zorla almaya kalkışırsa ABD'nin gerekeni yapacağı mesajını verdiler." tehdidini savuruyor.
Bu arada, Pentagon sözcüsü Sean Robertson "SDG, IŞİD ile mücadelede etkili ve güvenilir bir ortak oldu. SDG'ye verilen silahların sınırlı, göreve özel ve IŞİD'in yenilmesi hedeflerini elde edecek ölçüde olacağını ifade ettik. Suriye'nin kuzeydoğusunun özgürleştirilmesi tamamlanmak üzere ama daha yapılacak iş var. Ortağımız SDG'ye destek vermeye devam edeceğiz" şeklinde sert bir tutum daha açıklıyor.