Washington Post Yazarından F-35 İddiası
01 Ocak 1970
Washington Post yazarlarından David Ignatius, ”Erdoğan Batı'ya sırtını çevirerek Türkiye'nin ilerlemesini sabote ediyor” başlıklı makalesinde, Türkiye ve ABD’nin şimdiye kadarki en sert yüzleşmeye doğru adım adım ilerlediğini öne sürdü.
Pentagon'un Pazartesi günü Türkiye'yi Rus S-400 hava savunma sistemini satın almasının çok ağır sonuçları olacağı yönünde uyardığını hatırlatan Ignatius, Erdoğan'ın plan değiştirmek gibi bir niyeti olmadığını yazdı.
Ignatius'a göre Erdoğan bu kararlılığı, Türkiye'nin F-35 savaş uçaklarının üretiminde oynadığı ortaklık rolünü tehlikeye attığı yönünde Amerika'dan gelen uyarılara rağmen sürdürüyor. Yazar, birbirine rakip iki silah sistemi olan S-400'lerle F-35'lerin aynı ülkede bulunmasının F-35'lerin güvenliğini tehlikeye atacağına inanan Amerikalı yetkililerin, şimdiyse F-35'leri imal eden ana taşeron firma Lockheed Martin'den, uçağın Türkiye'de yapılan parçalarını üretecek alternatif kaynak arayışı içine girmesini istediğini öne sürdü.
2003-2005 arasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan Eric Edelman'ın, ”Türkiye son derece güvenilmez bir müttefik” şeklindeki sözlerine yer veren Ignatius, Edelman'ın Wikileaks tarafından sızdırılan, 2004'te kaleme aldığı bir notunda, ”Erdoğan, özellikle dış ilişkilerde siyasi dinamikleri yanlış hesaplamasına yol açacak özelliklere sahip” ifadesini kullandığını hatırlattı.
Son üç Amerika başkanının Erdoğan'a verdiği güvencelere rağmen Türkiye'nin Batı’dan uzaklaştığına dikkat çeken yazar, ABD ve NATO'nun “Erdoğan'a dayanacak gücü bulunduğunu, ancak esas trajedinin Erdoğan'ın kendi ülkesindeki ilerlemeleri sabote etmesi olduğunu” belirtti. “Bir zamanlar gelişmekte olan ülkelerin mücevheri olan Türk ekonomisine zarar vermesi, güçlü olan orduyu zayıflatması, basın özgürlüğünü ezmesi ve binlerce muhalifi hapse atması”, makalede Erdoğan'ın icraatlarına örnek olarak verilen ayrıntılar arasında yer aldı.
“PKK karşıtı bağnazlık’’
David Ignatius, “popülist milliyetçiliğin Erdoğan versiyonunda PKK’ya Kürt fobisine varacak kadar keskin saldırılar olduğunu” da savundu. Washington Post yazarı, “Erdoğan 10 yıl önce PKK lideri Abdullah Öcalan’la ateşkes olasılığını arıyordu; şimdi grubu ve ABD’nin IŞİD’le mücadelede en iyi müttefiki olan Suriye kolu YPG’yi terör örgütü olmakla suçluyor. Bu PKK karşıtı bağnazlık, bu hafta bir adım daha ileri gitti ve Türkiye İçişleri Bakanı, İran ile PKK’ya karşı ortak operasyon düzenleyeceklerini açıkladı’’ ifadelerini kullandı.
Ignatius ayrıca Erdoğan'ın, Amerikan karşıtı olarak yorumladığı bazı hamlelerini de sıraladı. Yazar bu sıralamada Amerika'nın İran'a yönelik yaptırımların ihlaline, din adamı Andrew Brunson'un hapse atılmasına, 2016'daki başarısız darbe girişimi nedeniyle Amerika'yı suçlamasına, 2017'de korumalarının Washington'daki protestoculara müdahale etmesine izin vermesine ve Venezuela Devlet Başkanı Maduro'yu Ocak ayında telefonla arayarak Türkiye'nin yanında olduğunu söylemesine yer verdi.
“Günümüzün karmakarışık dünyasında Amerika'nın herkesin hedefinde olduğunu” kaydeden Ignatius, otoriter liderlerin de Amerika'yı gelişigüzel hedef almaktan geri kalmadığını yazdı. “Erdoğan'ın, Türkiye'nin modern, Batılı bir demokrasi inşa etme çabalarını tahrip etmesinin üzücü olduğunu” da dile getiren Ignatius, “siyasi sarkacın dengesinin eninde sonunda değişeceğini” kaydetti.