Abdullah Bosnevî (1054/1644)
01 Ocak 1970
Bosna’da doğdu. Âlet ilimlerini doğduğu şehirde, tefsir, hadis, fıkıh ve kelâm gibi yüksek ilimleri de İstanbul’da tahsil etti. Tahsilini tamamladıktan sonra Bursa’ya gitti. Orada dönemin ileri gelen, ikinci dönem Bayramî Melâmî şeyhlerinden Hasan Kabâdûz’a (ö. 1010/1601) intisap etti. Onun irşatları ile büyük manevî mertebelere nail oldu ve kendisini yetiştirdi. Bu arada Halvetî meşayi-hinden Şeyh Abdülmecit Halvetî’den de feyz aldı. Abdullah Bosnevî bundan sonra, 1046/1636 yılında önce Mısır’a, sonra da hacca gitti. Mensup olduğu tasavvufî düşüncenin Arap ülkelerinde yayılmasına vesile olduğu gibi, gezdiği yerlerde âlim ve kâmil insanlarla tanışıp görüştü. Onlarla fikir alışverişinde bulundu. Pek çok İslâm âlimini kendisine hayran bıraktı. Hac dönüşü bir süre Şam’da kaldı. Orada Muhyiddin Arabî Hazretlerinin türbesi civarında bir süre inzivaya çekildi. Daha sonra Konya’ya geldi. Hz. Mevlâna ve Sadreddin Konevî’nin kabirlerini ziyaret etti. H. 1054 (1644) yılında Konya’da vefat etti. Sadreddin Konevî’nin türbesi yakınında toprağa verildi. Abdullah Bosnevî’nin kabir taşına, “ Hâza kabrü garibillâhi fî ardihi ve semaihi Abdullah el-Bonevî er-Rûmî el-Bayramî/ Bu, yerde ve gökte Allah’ın garibi Abdullah el-Bosnevî, er-Rûmî, el- Bayrâmî’nin kabridir. ” yazılmasını vasiyet ettiği rivayet edilir. Sarı Abdullah Efendi, Abdullah Bosnevî’nin Şeyh Muhyiddin Arabî tarafından manen terbiye edildiğini zikreder.
Abdullah Bosnevi’nin Türbesi Şeyh Sadreddin Konevi Türbesi ile karşı karşıyadır.
Abdullah Bosnevi’nin Türbesi Şeyh Sadreddin Konevi Türbesi ile karşı karşıyadır.
Abdullah Bosnevî’ye haklı olarak İslâm ülkelerinde “Füsus Şarihi” unvanını kazandıran “Tecelliyâtü ârâ’isi’n-Nüsûs fîmanassâti hikemi’ l- Fusûs” isimli meşhur Türkçe eseri ile Arapça Füsûs şerhidir. Bosnavî velüt bir yazardır. Osmanlı Müelliferi’nde Abdullah Efendi’nin altmış eserinin adı verilir. Abdulah Bosnevî’nin bu Türkçe şerhi, birisi 1252 (1836) yılında, diğeri 1290 (1873) yılı 17 Rebiülahiri’nde İstanbul’da Matbaa-i Âmire’de iki cilt olarak basılmıştır. Onun eserlerinin çoğu tefsirle ilgilidir.
Abdullah Bosnavî İslâmi ilimler ve tasavvuf yanında edebiyatla da ilgilenmiş, pek çok şiir şerhleri yaptığı gibi, yüz beş beyitlik bir şiirini Arapça Füsûs Şerhi’nin sonuna eklemiştir.
Şeyh Garseddin Halilî, Şeyh Muhammed Mirza es-Surûcîed-Dımışkîes-Sûfî, Şeyh Muhammed Mekkî el-Medenî, Şeyh Seyyid Muhammed ibni Ebubekir el- Ukûd meşhur talebelerinden bazılarıdır.
Abdullah Bosnevi’nin fusus şerhinin ilk sayfası
Abdullah Bosnevi’nin fusus şerhinin ilk sayfası
Abdullah Efendi, Hacı Veyiszade merhumun dualarında ismen andığı Konya’da metfun büyük şahsiyetlerden biridir. Böyle büyük bir âlim ve mutasavvıfın kabrinin ve kabir taşının kaybolması son derece üzücüdür.
Son zamanlarda Sadreddin Konevi Türbesi’nin karşısındaki küçük kabristana, Meram Belediyesi tarafından, taşına yukarıda verilen kabir taşı metni yazılarak bir makam tesis edilmiştir.
1. Mevakıbü’l-Fukara,
2. Hakikatü’l-yakîn,
3. Kitabü lübbü’l-lüpfi beyâni’l akl-ı ve’ş-şürb,
4. Risale-i Hazerâti’l-Gayb,
5. Risaletü’n-fi tefsiri “Nün ve’l-Kalem”,
6. Risaletü Âyan-ı sabite,
7. Gülşen-i Râz-ı arifân fi beyanı usul-i rah-ı irfan (Manzumdur),
8. Risaletün fi Tafdili’l-Beşer ale’l-Melek,
9. Şerhi Rabbi yessir velâ tüassir Rabbi temrinim bi’l-hayır,
10. Tefsir-i Sure-i Ve’l-Âdiyât,
11. Tefsir-i Sure-i Asr,
12. Tefsir-i Hattâ izâ belağa ma’rıbü’ş-Şems,
13. Şerhu’l-Füsus bi’l-Arabiyye,
14. Risaletü’l-ubefi beyani’l-inabe vet-tevbe,
15. Kitabü’l gufril mutlak inde zehabi âlemil fark,
16. Risaletün fi kavli’l-Cüneyd,
17. Kitabü’n-nefsi’l-vâridatfi şerhi eveli’l-fütuhat,
18. Şerh-i Beyt-i Mesnevi.