Münir Nurettin Selçuk (1900-27.04.1981)
01 Ocak 1970
1900'de İstanbul Sa?ıye?'de doğdu. Doğum yılı fa?klı kaynakla?da 1899, 1901 ya da 1902 ola?ak da göste?ilmişti?. Mülgâ Dâi?e-î Sâadet Âmi?i, Divân-ı Hümâyun muavini ve Dâ?ülfünûn ilâhiyat şubesi muallimle?inden Mehmed Nu?i Bey ile Fatma Hanife Hanım'ın oğludu?.
Anne ta?afından Ge?miyanoğulla?ı Beyliği'ni ku?an âileye mensuptu?. Müni? Nu?ettin Selçuk, 1928 senesinde Enise Selçuk ile evlenmiş ve eşinin vefatına kada? (1966) evli kalmıştı?. Bu evliliğinden kızı Me?al Selçuk; Şehime E?ton'la olan ilişkisinden ise Timu? Selçuk ve Selim Selçuk dünyaya gelmişti?. Roksan Selçuk, Me?can Selçuk ve Hazal Selçuk'un ise dedesidi?.
Sanat eğitimi
On beş yaşında Dâ?-ül Feyz-î Musikî Cemiyeti'ne öğ?enci ola?ak gi?di. 1907'de Soğukçeşme Aske?î Rüşdiyesi'ni biti?ip Kadıköy Sultanîsi'ne yazıldı. Aynı yıl Da?ülelhan'a da gi?di, Zekaizade Ahmed Efendi'den dö?t yıl de?s aldı.
Ailesinin ısrarı ile ziraat öğrenimi için gittiği Macaristan?dan 1917 yılında geri döndü. Dâr-ül Feyz-î Mûsikî Cemiyeti'ne devam etti. Ahmet Irsoy ve Bestenigâr Ziya Bey'den müzik dersleri aldı. Münir Nurettin, bestekârlığa 1920 yılında Tevfik Fikret?in ?Bu bir terânedir? şiirine ya?tığı bir besteyle başladı. İkinci olarak ?Sensiz ey şûh gözlerim avâre kalbim ağlıyor? güfteli şarkısını besteledi ve bu iki eserden sonra yirmi yıl süreyle beste ya?madı.
1923 yılında askerliği sırasında Mızıka-î Hümâyûn?da, sonradan da Riyâset-î Cumhur Mûsikî Heyeti?nde çalışan Münir Nurettin Bey, eski okuyuşla yeni anlayışı birleştirerek alışılagelenden çok farklı bir üslu?la, 1928?de Sahibinin Sesi firmasında ilk ?laklarını ya?arak dikkatleri üzerine çekti. Aynı yıl Paris?e giderek ses tekniği konusunda öğrenim gördü. sozkimin.com Aynı zamanda özgün bir ses tekniği eğitimi görmüş ilk Türk müziği ses sanatçısı olan Münir Nurettin, 19'uncu yüzyıl İtalyan o?era şarkıcılığının izlerini taşıyan icrâ üslûbu Bel Canto'dan etkilendi.
Türk müziği tarihinde ilk kez solist olarak konser veren Münir Nurettin Bey, ilk solo konserini 1930 yılında, şimdiki Dormen Tiyatrosu?nda vererek büyük ilgi topladı ve hayranlık uyandırdı. Konserlerde frak giyen ve ayakta şarkı söyleyen, aynı zamanda koro eşliğinde solo okuma geleneğini de ilk kez uygulayan sanat?ı oldu. Batıdan gelen opera, tango gibi etkileri, kendi Türk müziği okuyuş üslûbuna dahil etti.
Beste ?alışmalarına asıl 1940-1941 yıllarından sonra başlayan Münir Nurettin, İstanbul?a döndükten sonra otuz yılı aşkın bir süreyle İstanbul Belediye Konservatuarı icrâ heyetinde görev yaptı. Bir?ok gen? kuşak sanat?ısının yetişmesine katkıda bulunan Sel?uk?un özel olarak ders verdiği kişiler arasında Türk müziği ses sanat?ısı olan Alâeddin Yavaş?a da vardır.
Yeşil?am'a da giren Sel?uk, Muhsin Ertuğrul'un ilk müzikal film denemesi olan "Allah'ın Cenneti" filminde rol aldı.
Vefatı
Münir Nurettin Sel?uk, 27 Nisan 1981'de evinde vefât etti. İstanbul Âşiyan Mezarlığı'na defnedildi.
Bazı Eserleri
Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın, Kalamış, Aziz İstanbul (Güfte: Yahya Kemal Beyatlı), Söyle Sevgili, Gül Yüzünde Göreli Zülf-i Semen-say Gönül, Safa-yı Metle Parıldasın Camımız, Hülyama Doğan Son Güneşim, Son Hevesimde, Varalım Kuy-ı Dilaraya Gönül Hu Diyerek, Bir Söz Dedi Canan ki Keramet Var İ?inde, Rindlerin Akşamı (Dönülmez Akşamın Ufkundayız) (Güfte: Yahya Kemal Beyatlı), Ne Doğan Güne Hükmüm Ge?er Ne Halden Anlayan Bulunur, Endülüs?te Raks, Sessiz Gemi, Rindlerin Ölümü, Sen Şarkı Söylediğin Zaman, Dumanlı Başları Göklere Ermiş, Yedi Renk Üstüne Hareli Dağlar