BAYRAK YERE DÜŞMEZ
Oyhan Hasan BILDIRKİ 01 Ocak 1970
24 Temmuz 1995 gece yarısı, yüreğimden vuruldum.
Dr. Sadık Ahmet, ölmüş!
Demek, “bir dağ daha göçtü?”
Dr. Sadık Ahmet, Gümülcine-İskeçe karayolunda bir sünnet davetine giderken, Susur köyü yakınlarında trafik kazası geçiriyor. İlk haberler şimdilik bu yönde.
Henüz daha hayatının baharında olan, demokrat Yunanlının oklarına göğüs geren Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türkleri’nin ünlü liderlerinden birisiydi. Kırk yedi yıllık kısa bir ömre, dünyaları sığdırmıştı. Hak etme, haklarına sahip çıkma yolunda silâhsız bir mücadelenin nasıl yapılacağını bütün dünyaya gösteren Dr. Sadık Ahmet, yok artık.
Yüreğimiz bu yüzden yaralı!
O, Lozan Antlaşması ile sağlanan hakları ellerinden alınmaya çalışılan Batı Trakya Türk’ü için, bir kutup yıldızıydı. Bu yıldız, yaşadığı zaman diliminde, bütün Türklük dünyasını aydınlatmaya çalışmıştı. Bu işi de lâyık olduğu biçimde tamamlamıştır. Baskılara, dayılanmalara, kodese tıkılmalara rağmen, inancını sonuna kadar, ama doğru bir çizgide yaşamıştır.
O’nu, 80’li yıllardan sonra, Yunan Parlamentosu’nda millet vekili olarak görüyoruz. Gümülcine’nin bu yiğit çocuğu, “azınlık statüsü” bile ellerinden alınmak istenen Batı Trakya Türk’ünün sesi olduğu için, demokrat Yunanlının öfkesine kurban edilmiş, altı ay süren millet vekilliği, ünvanı elinden alınarak, 18 aylık mahkûmiyetle neticelenmiştir. Tuttuğunu koparmasını bilen mücadele adamı, yılmadı. Bu defa da; “Ben, özbeöz Türk’üm” deme cesaretini gösterince, Selanik-Diyabota Hapishanesi’nde iki ay daha “tutuklu” kaldı. Bu sırada yapılan seçimlerde, tekrar aday gösterildi ve kazandı. Dönem sonuna kadar Yunan Parlamentosu’nda, kendisini seçenlerin gerçek temsilcisi oldu. Dünyanın neresinde olursa olsun, Türkler arasında, Türklüğün konularının görüşüldüğü bütün kürsülerde konuştu.
Demokrat Yunanlı bu, ya? Dr. Sadık Ahmet’i susturmak için, türlü çareler aradı. Batı Trakya’daki Türk azınlık partilerini kapattı. Yetmedi. Yunan partilerinden aday olmalarını engelledi. Daha daha, “örgütlü mücadele” yaptıklarına inandığı bütün Batı Trakyalı adayların bağımsız bile olsa, parlamentoya girememeleri için, yalnız o bölgede seçilme barajına % 3’e çıkardı. Sonuç, malum: Dr. Sadık Ahmet ve arkadaşları, seçilme barajını aşamadılar. Bu demokratik tavrı (!) bile onlar, sineye çektiler. Fakat, Batı Trakya göklerinde yükselttikleri bayrağı, asla yere indirmediler. Şimdi aramızda olmayan kutup yıldızı, Faikoğlu ve Mehmet Emin Ağa gibi yıldızlarla birlikte, Türklük alemini aydınlatmaya devam edeceklerdir.
Dr. Sadık Ahmet bize, Yunanlının “ikinci yüzünü” bütün gerçeğiyle öğreten, korkusuz bir liderdi. Dışımızdaki Türklerin bu yiğit savaşçısı, şimdi aramızda değil.
Ölümü, Türklük dünyasını yasa boğmuştur.
Kendisine, Allah’tan sonsuz rahmet dilerken, başımız sağ olsun derim!
