« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

17 Eyl

2008

Adnan Menderes

01 Ocak 1970

Adnan Menderes
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı

Doğum 1899 Aydın, Osmanlı Devleti
Ölüm 17 Eylül 1961 İmralı Adası, Türkiye
Görev süresi 22 Mayıs 1950 - 27 Mayıs 1960

Adnan Menderes (tam adı: Ali Adnan Ertekin Menderes, d. 1899, Aydın – ö. 1961, İmralı Adası), siyasetçi,1950-1960 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti başbakanı.

Çocukluk ve gençlik yılları

1899'da, Aydınlı toprak ağası varlıklı bir çiftçinin oğlu olarak doğdu. Büyük babası Hacı Ali Paşa Kırım Tatarları'ndan olup Eskişehir çevresinden Tire taraflarına göç etmiştir. İbrahim Ethem Bey'le, Tevfika Hanım'ın oğludur. Kızkardeşi Melike küçük yaşta ölmüştür. 1. Dünya Savaşı öncesinde önce Karşıyaka'da forvet, daha sonra Altay'da kalecilik olmak üzere futbol oynadı. İzmir'in ünlü ailelerinden, Evliyazade Fatma Berin Hanım'la evlenmiş, ondan Yüksel, Mutlu, Aydın olmak üzere üç oğlu olmuştur. İlkokuldan sonra, İzmir Amerikan Koleji'nden mezun oldu. 1.Dünya Savaşı'nda yedeksubay eğitimi gördü, fakat hastalandığı için cepheye gidemedi.Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1935 yılında mezun oldu.

Siyasi hayatı

CHP dönemi

Aydın'da, 1930'da, kısa süreli "Serbest Cumhuriyet Fırkası"nın bir kolunu organize etti. Partinin kendini fesh etmesinden Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçti.Daha sonra 1931 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Aydın milletvekili seçildi.[1] Atatürk'ün ölümünden sonra İnönü CHP'nin başına geçince İnönü'nün bütün üretim araçlarını devletleştirme faaliyetlerine karşı çıktı.Menderes en sert çıkışını ise çiftçiyi topraklandırma yasası görüşülürken yaptı.mevcut tasarı'nın 6. maddesi devlet elindeki topraklarla birlikte o bölgedeki toprak ağalarının elindeki toprakların tarıma elverişli yerlerde 5.000 dekardan elverişsiz yerlerde ise 2.00 dekardan fazlasının kamulaştırılıp köylüye dağıtılmasını öngörüyordu.Menderes (Menderes kendide bir toprak ağasıydı.Aydın'daki 30.00 dönümlük çakırbeyli çiftliği Menderes'e dedesinden kalmıştı) ve bazı toprak ağası vekiller buna şiddetle karşı çıktılar. Bu tasarı üzerine Menderes, İsmet Paşa'nın Sovyetler Birliğindeki gibi tarımı kolhozlaştıracağını öne sürerek üç arkadaşıyla birlikte dörtlü takriri verdi. .Dörtlü takrir olayı ve parti içi muhalefetten dolayı 1945 yılında CHP'den ihraç edildi.

Demokrat Parti dönemi

7 Aralık 1945'te, CHP'den birlikte ihraç edildikleri arkadaşları Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan ile Demokrat Parti'yi kurdu.

1947'de yapılması gereken seçimler CHP tarafından bir yıl öne alındı.Bu seçimleri CHP kazandı ancak seçimlerde "açık oy gizli tasnif" usulü uygulandığı için seçimlerin şaibeli olduğu iddia edilmektedir.14 Mayıs 1950 yapılan seçimlerde ise CHP %40,DP %52 oy aldı.Seçimleri DP kazanmıştı ancak seçim sisteminin çarpıklığı nedeniyle (Çoğunluk Sistemi) DP 488, CHP 32 milletvekili çıkardı. Demokrat Parti daha sonra yapılan 1954 seçimlerinde %56, 1957 seçimlerinde de %47 oy alarak tek başına iktidarını devam ettirdi.

Adnan Menderes'in 10 yıllık başbakanlık döneminde Türk iç ve dış politikasında büyük değişimler oldu.1. Menderes Hükümetinin ilk icraatı fazla masraf olduğu gerekçesiyle bazı devlet otomobillerinin satmak oldu.Daha sonraysa o döneme kadar türkçe okunan ezanın arapça okunmasını serbest bıraktı.Menderes hükümeti Türkiye'nin Kore Savaşı'nda Birleşmiş Milletler kuvvetlerine Türk Tugayı ile katılmasına meclise dahi sormadan karar verdi.Kore Savaşı'ndan sonra ise ülkemiz Komünizmle mücadele için kurulan NATO'ya 1952 yılında tam üye olarak kabul edildi. Aynı yıl NATO'nun isteği üzerine komünizme karşı gayri-nizamı harp yapacak Özel Harp Dairesi Seferberlik Tetkik Kurulu [2] adıyla kuruldu.[3])

Menderes döneminde Amerikan Ford Vakfı katkılarıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ni kurmuştur. Türkiye Vakıflar Bankası'nı kurdu ve özel bankacılığı da teşvik etti.1937'de temelleri Atatürk ve İsmet İnönü atılan yuvarlak inşaat demiri imal eden Karabük Demir-Çelik Tesislerine ilave olarak yassı çelik (sac) imal eden Ereğli Erdemir Demir-Çelik Tesislerini Amerikan Marshall Planından gelen kredilerle kurdu. Ayrıca Karayolları Genel Müdürlüğü'nü kurdu ve Türkiye'nin karayolları ağını genişletmek için Marshall Planı gelen kredilerin bir kısmını kullandı. Adnan Menderes'in 10 yıllık Başvekillik döneminde Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası yılda ortalama %9 oranında büyüdü.Ancak devam eden yıllarda alınan borçların geri ödenememesi ve dış ticaret açığının çok artması yüzünden 1958 yılında Türkiye Ekonomisi iflas etti.Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranlı devaülasyonu yaşandı (dolar 2 liradan 9 liraya çıkarıldı).Türkiye 600 milyon dolar dış borcunu ödeyemeyeceğini açıklayarak Moratoryum (borçların ödenemeyeceği ve yeni bir ödeme planına bağlanması ilanı) ilan etti ve İMF ilk stand-by anlaşması imzalandı.[4] [5]

Menderes, daha liberal ve dışa bağlı bir iktisat görüşüne sahipti; yani daha fazla özel girişime izin verdi. Ekonomik girişimleri toplumun yoksul kesimini kısa dönemlik mutlu etti ancak uzun vadede ekonomi dengesi bozulduğu ve ülkede aşırı dış alıma sebep oldu ayrıca kırsal kesimden İstanbul gibi büyük şehirlere göç hızlandı.Bu yüzden büyük şehirlerde ilk gecekondu mahalleleri oluşmaya başladı.Menderes, en çok eleştiriyi, dışa bağımlılık politikaları yüzünden almıştır. Atatürk zamanında ulusal servet namına kurulan traktör ve basma fabrikaları Menderes döneminde ya özelleştirilmiş ya da kapatılmıştır. Nuri Demirağ tarafından kurulduktan sonra İsmet İnönü tarafından devletleştirme kapsamına alınan uçak ve uçak motoru fabrikaları ayrıca Eskişehir tank fabrikası ve Kırıkkale silah fabrikası Menderes döneminde NATO standartlarına uymadıkları gerekçisiyle kapatılmışlardır.


1957 seçimlerinden sonra İstanbul'da imar çalışmalarına ağırlık verdi ve Barbaros Bulvarı, Büyükdere Caddesi, Vatan Caddesi, Millet Caddesi ve Edirne Asfaltı (şimdiki E-5 otoyolu) yollarını açtı. Mamafih, bu yolları açmak için binlerce evi, sahiplerine çok düşük bedellerle ve ödemeleri de geciktirerek istimlak etti ve yıktı.

Son Menderes hükümeti (23. hükümet) Kıbrıs konusunda imzaladıkları ortaklık anlaşmasına garantörlük maddesini yerleştirerek Türk ordusunun 1974 yılında iki aşamada gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı'nın hukuki zeminini hazırlanmasını sağladı.

Menderes Atatürk döneminden o güne kadar Türkçe okunan ezanın Arapça okunabilmesini serbest bıraktı, ancak bundan sonra ezan hep Arapça okundu. Türkiye'de aynı zamanda Köy Enstitü'lerini tamamen kapattırdı.İlk defa CHP hükümetinin 1948'de kurduğu imam hatip kurslarını imam hatip liselerine dönüştürdü ve sayısını arttırdı.Aynı zamanda 1957 seçimleri öncesinde bazı bakanlarıyla beraber said_i nursi'nin elini öpmeye gitmesi gibi olaylarıyla pek çok çevre tarafından irticayı hortlatmakla ve oy avcılığıyla suçlanmıştır.Ancak özellikle Dış Politika ve ekonomi gibi konularda batı'ya işbirliği içindeydi.


27 Mayıs dönemi

1955 Yılından itibaren ekonomideki sıkıntıların ve 6-7 Eylül olayları gibi sebeblerle ülkede siyaset sertleşmeye başladı.1954 seçimleride Osman Bölükbaşı'yı tekrar milletvekili seçtiği için Kırşehir ilçe yapıldı (Adnan Menderes konuyla ilgili mecliste 'Türkiye’nin hiçbir vilayetinde yüzde 3’ten fazla oy almayan bir partiye mensup milletvekilini iki seçimde de seçen Kırşehir’in, bir içtimai ve siyasi bünye itibariyle anormallik göstermekte olduğunu inkár etmek mümkün değildir, evet biz açık konuşuruz’ şeklinde konuşmuş ve Osman Bölükbaşı'da cevaben; "Vilayeti kaldırdınız, bizi de kaldırın da zulmünüz tamam olsun"[6] demiştir..) ve İsmet İnönü'nün seçim bölgesi Malatya 2'ye bölünüp Adıyaman kuruldu..İktidara karşı yazılar yazan-83 yaşındaki Hüseyin Cahit Yalçın dahil-gazeteciler birer birer hapise atılmaya başlandı.Adalet Bakanı Esat Budakoğlu TBMM'de muhalefetin soru önergesi üzerine 1954-1958 yılları arasında 238 gazeteci'nin iktidara karşı yazılar yazmak suçundan mahkum olduğunu açıkladı.CHP ve Hürriyet Partisi'nin birleşme çabası karşısında DP'liler 1957 seçimlerinden önce seçim yasası'nı değiştirerek partilerin ittifak yapmasının önleyen maddeler eklendi ve DP'den istifa eden Fuad Köprülü'nün başka bir partiden milletvekili seçilmesini engellemek için partisinden istifa eden bir kişinin 6 ay geçmeden bir başka partiden milletvekili olamayacağı şeklinde bir hüküm koydular.Ayrıca DP Vatan Cephesi'ni [7][8][9] kurdu.Artık radyoda her gece Vatan Cephesi'ne katılanların isimleri okunuyordu.Bu olay karşısında İstanbul'da bazı vatandaşlar ajans haberlerini dinlemeyenler derneği'ni[10] kurdu.Bu tarz olayların yaşanması ülkeyi kaplaşmaya itti.1960 yılında ise muhalefet ve iktidar arasındaki ilişkiler kopma noktasına geldi. CHP genel başkanı İsmet İnönü 29 Nisan'da seçim gezisine gittiği Uşak'ta DP binasından atılan çay bardağının İsmet Paşa'nın yanındaki bir gazeteciye isabet etmesiyle başlayan olaylar ve benzerinin İstanbul'da da yaşanması üzerine CHP parti grubu Başbakan ve İçişleri bakanı hakkında soruşturma önergesi verdi ancak DP'lilerin çoğunlıkta olduğu meclis bu önergeyi reddetti.Bir başka gerginlik ise 9 Mayıs'ta Menderes hükümetinin ABD ile yaptığı ikili anlaşmaları meclisin kabul ettiği oturumda yaşandı.Mulefet'in milletvekilleri ABD ordusu'nın doğrudan veya dolaylı bir saldırı karşısında Türk topraklarına gelmesi gibi hükümlerin yer aldığı 'ikili anlaşmalara karşıydılar ve böyle anlaşmaların hiçbir Avrupa ülkesi ile yapılmadığının altını çiziyorlardı.Hükümeti sertleşen ortam karşısında daha sert bir önlem olarak Tahkikat Komisyonu'nu kurdu.15 DP milletvekilinden oluşan komisyon hem suçlama hemde yargılama hakkına sahipti ve kararlarına itiraz edilemiyordu.Ayrıca uygun gördüğü toplantıları ve yayınları yasaklama hakkına sahipti.Komisyanun ilk işi anamuhalefet partisi CHP aleyhine soruşturma açmak.Bu durum karşısında 'bu yolda devam ederseniz sizi bende kurtaramam' dediği için İsmet İnönü'ye 12 oturum meclisten men cezası verildi.CHP Meclis Grubu'nun duruma itiraz etmesiyle olaylar iyice büyüdü ve sonunda CHP milletvekilleri polis zoruyla meclisten çıkartıldı.Meclis dışında ise üniversitelerde hükümete karşı protestolar düzenleniyordu ve 28 nisan 1960 tarihinde İstanbul Üniversitesi öğrencisi Turan Emeksiz hükümete karşı İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen bir protesto mitinginde polisin açtığı ateş sonucu öldü.Hüseyin Onur ise sol bacağı kesilerek kurtarıldı.Hukuk'un üstünlüğünü savunan Yargıtay Başkanı Bedri Köker,Yargıtay Başsavcısı Rifat Alabay,Yargıtay 2. Başkanlarından Haydar Yücekök,Yargıtay Üyeleri Melehat Ruacan,Kamil Çoşkunoğlu,Faik Uras ve İlhan Dizdaroğlu 'görülen lüzum üzerine' 1 günde emekli edildi[11].5 mayıs 1960'ta Ankara Kızılay Meydanı'nında 555K parolasıyla büyük bir protesto mitingi düzenlendi.21 Mayıs'ta ise Harp Okulu öğrencileri ve subaylardan oluşan yaklaşık 1000 kişi Ankara'da hükümet aleyhinde sessiz bir yürüyüş yaptı.Ve 27 Mayıs 1960 sabaha karşı saat 4'te radyoda Kurmay Albay Alparslan Türkeş TSK olarak yönetime el koyduklarını ve ihtilalin sebeblerini bir radyo bildirisi ile halka duyurdu.Menderes ise27 Mayıs 1960 günü Kütahya'da Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankara'ya götürüldü.Daha sonrada ve diğer tutuklu Demokrat Parti üyeleri ile birlikte Yassıada'ya götürüldü.İhtilalci subaylar ise Cemal Gürsel başkanlığında kurulan Milli Birlik Komitesi ve kurucu meclis ile beraber ülke yönetimini devraldı.Yeni bir anayasa oluşturulması için ülkenin önde gelen hukuk profesörlerinden bir anayasa komisyonu kuruldu.Menderes ve diğer DP üyeleri ise bulundukları Yassıada'da ,kurulan Yüksek Adalet Divanı tarafından yargılanmaya başladı.Yapılan oturumlar her gece radyoda Yassıada Saati programında halka duyuruluyordu.9 Temmuz 1961 yılında Anayasa Komisyon'unun hazırladığı yeni anayasa halk oyuyla kabul edilerek yürülüğe girdi.[12] [13] [14]


Menderes'e yöneltilen suçlamalar

Menderes Örtülü Ödenek paralarını zimmetine geçirmek(13 oturum sürdü ve 2 şubat 1961 de karar bağlandı.Mahkeme 10 yıllık Örtülü Ödenek kayıtlarını istedi.Menderes bu dava sonucunda 4 877 780 lirayı zimmetine geçirmekten suçlu bulundu ve paranın tahsili için Aydın'daki arazilerine el kondu),6-7 eylül olaylarına önceden haberi olduğu halde olarak müdahele etmemek, Doktorunu Soprano Ayhan Aydan'dan doğan gayri meşru çocuğunu öldürmeye azlettirmek (Bebek Davası,Milli Birlik Komitesi başkanı Cemal Gürsel davanın kapalı oturumda yapılmasını istemiş ancak mahkeme reddetmiştir),kurulan bir örgütü başka bir sınıf üzerinde baskı aracı olarak kullanmak (Vatan Cephesi olayı),İstanbul'da pek çok vatandaşın evini,parasını geçiktirerek ya da hiç ödemeden istimlak etmek,kanuna aykırı olarak Üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak,bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak,Döviz yasaı'nı ihmal etmek,devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak,halkı Demokrat İzmir gazetesinin matbaasını tahrip etmeye teşvik etmek ve içinde Kırşehir'i haksız olarak ilçe yapılması,yargı bağımsızlığının ihlali,1954-1957 seçimlerinin kanuna aykırı olarak değiştirilmesiTahkikat komisyon'unun kurulup olağanüstü yetkilerle donatılması,CHP'nin mallarına haksız yere el koyulması gibi suçların yer aldığı Anayasa'nın ihlali davası olmak üzere 13 ayrı davadan yargılandı ve (Bebek Davası) dışındaki bütün davalardan suçlu bulundu.Ayrıca örtülü ödenek davası konuşulurken Amerikan gizli servisinin Türk istihbarat servisine para vererek Menderes'in telefonlarını dinletirecek kadar teşkilata hakim olduğu gibi ilginç olaylar ortaya çıktı[15].(Menderes ve Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur suçlunun o dönemin istibarat müsteşarı Behçet Türkmen olduğunu söylemiştir.Ayrıntı için bakınız Soner Yalçın-Bay Pipo ve Efendi[16]Ayrıca yassıada mahkeme tutanakları)


İdamı

Yüksek Adalet Divanı 9 ay 27 gün süren yargılama süreci sonunda ise 15 kişinin idamına,31 kişinin ömür boyu hapse mahkum edilmesine karar verdi.Geri kalan 418 sanığa ise 6 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezaları veya beraat kararı verildi.Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi ise Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi.Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961, Adnan Menderes ise 17 Eylül 1961'de İmralı Adası'nda öğlen 13:21'de idam edildi.[17]

ABD başkanı Kennedy,Fransa cumhurbaşkanı Charles De Goulle,Pakistan devlet başkanı Eyüphan ve İran şahı Rıza Pehlevi idamlardan önce idamların durdurulması için Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi'ne defalarca çağrıda bulunmuştur.[18]


17 Eylül 1961'de infazdan hemen de önce de şunları söyledi:[19]

Kimseye dargın değilim. Kırgınlığım yok. Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum...

7 Kasım 1964’de, Celal Bayar’ın hapis cezası Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in affı ile kaldırıldı.

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 24607

ulkucudunya@ulkucudunya.com