« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

19 Ağu

2019

Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu

01 Ocak 1970

Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu (d. 1929, Elazığ - ö. 21 Ağustos 1992, İstanbul) Destan şairi olarak bilinen Türk şair ve yazarı.

Elazığ'ın Ağın ilçesinde Tatarağası mahallesinde ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası öğretmen Mehmet Sait Efendi, annesi Zeynep Hanım'dır.[1][2]

Çocukluk yılları bu ilçede geçmişti. İlköğrenimini Ağın ilçesinde 1941 yılında tamamladı. İlkokul dördüncü sınıfta iken 1940 yılında meydana gelen büyük Erzincan depremine şahit oldu. İlk şiirini de, Erzincan depremi üstüne yazdı ve okuldaki duvar gazetesine asıldı. [3]Bu tarihten sonra da şiir yazmayı hiç bir zaman bırakmadı.

İlköğretiminden sonra Akçadağ Köy Enstitüsü'nü kazanarak bu okula gitmeye başladı. Babası Mehmet Sait efendinin Samsun Akpınar köy enstitüsüne tayin edilmesine rağmen Akçadağ Köy Enstitüsü’nde tahsil hayatına devam etti. [4] Akçadağ Köy Enstitüsü'nü bitirdikten sonra 1946 öğretmenliğe başladı. Gençosmanoğlu'nun şiirleri; Orkun,

Aras , Türkeli, Türk Yurdu, Töre ve Türk Edebiyatı dergilerinde yayınlandı .[5]


1947 yılında öğretmenlik hayatı başlayan Niyazi Yıldırımın ilk görev yeri Elazığın merkez köylerinden (eski adları ile Basmaşen-Bizmişen) Sarıçubuk köyü ilkokulu oldu. Bu okulda başlayan öğretmenliğini çeşitli köy ve kasabalarda çalışarak 19 yıl sürdürmüştü. Öğretmenliğe başladıktan sonra edebiyatala daha çok ilgilenmeye başlamış, köy öğretmenliği yıllarında edebiyata daha çok zaman ayırabilme fırsatı bulmuştu. Bu yıllarda Nihal Atsız ve Arif Nihat Asya’yı yakından takip ediyordu. Şiirde Arif Nihat Asya, romanda ise Nihal Atsız’ın tesirinde kalmış onun düşüncelerini benimsemiş ve Nihal Atsız’ın Romacılığının izinden gitmek istemişti. Türkçü ve Turancı düşüncelere sahip olan yazarın İlk eseri, "Bozkurtların Ruhu 1952", de yayımlandı. Hayranı olduğu Nihal Atsız ile de tanıştı. Ve onun telkinleriyle manzum destanlar yazamaya da heves etti.

Köylerde öğretmenlik yaparken ve romanlarını peş peşe yazıp yayınlarken Dede Korkut üslûbuyla oluşturduğu manzum hikâyeler de yazmaya başlamıştı. Kimi Destan ve hikâyelerimizi manzum olarak yazmak düşüncesini hayata geçirmeye başlamıştı. İkinci eseri "Gençosman Destanı" ise 1959 yılında basıldı.1969'da Nihal Atsız'ın "Bozkurtların Ölümü" adlı eserini "Kür Şad İhtilalı" adıyla manzume şeklinde yazdı. 1971'de Malazgirt Zaferi'nin 900. yıl dönümü münasebetiyle yazmış olduğu "Malazgirt Destanı'ndan sonra", 1973'de "Kopuzdan Ezgiler", 1976'da "Salur Kazan Destanı", 1977'de "Boğaç Han Destanı", 1983'de de "Destanlarla Uyanmak" adlı eserleri yayımlandı. [6]

Emekli olana kadar sırasıyla ilköğretim müfettişliği, Milli Eğitim Bakanlığı Yayımlar Genel Müdürlüğünde şube müdür yardımcılığı, şube müdürlüğü, genel müdür yardımcılığı, İstanbul'da Devlet Kitapları Müdürlüğü vazifelerinde bulundu. 1978'de emekli oldu. [7]

Daha sonra Türk Edebiyatı Vakfı ve Doğu Türkistan Vakfı'nda çeşitli idari vazifelerde bulundu. Doğu Türkistan'ın Sesi dergisini yönetti. Son olarak Türkiye gazetesinin Kültür-Sanat köşesini idare etti. Vefatına kadar bu vazifeyi yürüttü.

Üst üste üç defa beyin ameliyatı oldu. “Aylardan Ağustos, günlerden Cuma” diye başlayan Malazgirt Marşında belirttiği gibi, 1992 senesi Ağustos ayının 21'inde Cuma günü İstanbul'da vefat etti.[8]

Ziyaret -> Toplam : 125,35 M - Bugn : 113983

ulkucudunya@ulkucudunya.com