« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

05 Eyl

2019

Son duası mı okundu

Müyesser Yıldız 01 Ocak 1970

Sanki Türk Hava Kurumu'nun “Son duası” o zaman okunmuş gibi!..
Bizzat Atatürk tarafından kurulan, ancak özellikle “FETÖ”nün iktidar ortağı olduğu dönemden itibaren çürütülen ve yolsuzluk batağına sokulan Türk Hava Kurumu'nun akıbeti yavaş yavaş netleşti.

Kurumun yeni yönetimi işbaşına geleli daha 1 yıl olmadı, ama on yılların faturası adeta sistematik bir şekilde onlara kesilmeye başlandı.

Geçen yıl 13 Ekim'de yapılan 45'inci Olağan Genel Kurul'da mevcut başkan emekli Hava Pilot Tuğgeneral Kürşat Atılgan'ın devam etmesi bekleniyordu. Ancak Genel Kurula birkaç gün kala sürpriz bir şekilde Balyoz kumpası mağdurlarından emekli Tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu'nun adaylığına karar verildi.

Kurum gerçekten çok zor durumdaydı. Kulislerde, AKP'ye yakın bir isim olduğu, iktidarla koordineli çalışarak, işleri düzeltebileceği düşüncesiyle Nogaylaroğlu'nun tercih edildiği konuşuluyordu.

Nitekim Genel Kurul'dan bir gün önce Nogaylaroğlu'nun adaylığını duyururken, gündemdeki iddiaları da aktarmıştık. Bir kesime göre, Türk Hava Kurumu'nda yeniden “FETÖ”cülük ve yolsuzluk tartışmalarının başlaması Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda rahatsızlık yaratmış, bunun üzerine yeni bir isim arayışı gündeme gelmişti. Bir başka kesime göre ise bizzat mevcut Başkan Kürşat Atılgan, Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Küçükakyüz ve Genelkurmay yetkilileriyle görüşerek, Nogaylaroğlu'nu önermişti.

İlginçtir, bu haberimiz hem Atılgan, hem Nogaylaroğlu'nun tepkisine yol açmıştı.


Son birkaç ayda Türk Hava Kurumu üzerinde yaşanan tartışmalar sırasında Atılgan ve Nogaylaroğlu'nun karşı karşıya geldiğini, birbirleri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu gördük.

HÜKÜMET NEDEN İZLEDİ?

Sadede gelirsek; Olan biteni başından beri izleyip, haberleştiren Cumhuriyet'ten Tunca Mollaveisoğlu bugünkü yazısında, “Türk Hava Kurumu’nun içi boşaltılırken, hükümet neden izledi?” diye çok haklı bir soru sormuş.

Raporların sümen altı edildiğini, yolsuzluk ve usulsüzlük belgeleri Erdoğan'a iletildiği halde harekete geçilmediğini, birçok şirket ve banka borç yapılandırılması ile kurtarılırken, THK'nın borç yapılandırma kapsamına alınmadığını, özetle adeta kurumun batışının izlendiğini vurgulamış.

Ya İktidar medyasında esen/estirilen hava?!.. Yolsuzlukları Savcılıklara bildiren yeni yönetim, ancak suçlanan onlar. Sanki tüm bunlar 10 ayda olmuş, bitmiş gibi!..

Bir de Türk Hava Kurumu'nun sözleşme imzaladığı Avukat Haluk Pekşen'in CHP eski milletvekili olması konusu var ki!.. Buradan yüklenip, “THK, CHP'nin arka bahçesi oldu” iddiasında bulunuyorlar.

Eski Başkan Kürşat Atılgan da bir dönem MHP milletvekilliği yapmıştı. Üstelik Bahçeli'nin hemşehrisi. Niye o zaman kimsenin aklına, “THK, MHP'nin arka bahçesi mi?” diye sormak gelmedi ki?

ŞİMDİ AKP'NİN “ARKA BAHÇESİ” Mİ OLUYOR?

Kurumun Haluk Pekşen'den önceki Avukatının AKP'li bir isim olduğu ve 2 sayfalık tek bir mütalaa için 200 bin lira ödendiğinin öne sürüldüğünü belirtip, son gelişmeyi aktaralım.

Kulislere bomba gibi düşen iddiaya göre, 31 Temmuz itibarıyla THK ile sözleşmesini bitiren Pekşen'in yerine, AKP'nin çeşitli kademelerinde görev yaptıktan sonra milletvekili aday adayı olan ve halen de Genel Merkez'de Başkan Yardımcısı konumunda olan bir avukatla sözleşme imzalanmış.

Ne zaman mı?

Erdoğan'ın Salı günkü Rusya ziyaretinden dönerken, yaptığı şu açıklamanın hemen ardından:

“Şu anda bir olay daha çıktı ortaya; Türk Hava Kurumu meselesi. Türk Hava Kurumu'nun arkasında kim var? CHP’li milletvekili. Onun arkasında CHP. Bunu savunuyorlar ve 'Bakanlık neden Türk Hava Kurumu ile çalışmıyor?' diyorlar. Yahu bu adam zaten mezarlığa dönüştürmüş Türk Hava Kurumu’nu. Oradaki uçakların motorları, pervaneleri yok. Yani rezillik diz boyu. Şimdi büyük ihtimalle şurada birkaç gün içerisinde orayı da masaya yatıracağız. Yani bu Türk Hava Kurumu ile bir yere varamayız.”

Doğruysa, şimdi de “Türk Hava Kurumu AKP'nin arka bahçesi mi oluyor?” diye sormak gerekmez mi?

Toparlarsak;

On yılların sorunu bir kalemde 10 aylık bir yönetime kesildi...

Kurumu kurtarıp, ayağa kaldırmaya yönelik tüm talepler geri çevrildi...

İktidar medyasında, “THK kapatılmalı” sesleri yükseldi...

Ve Atatürk'ün kurduğu 94 yıllık bir kurum daha kapatılma veya kayyıma devredilme noktasına geldi...

HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI: BİZ BELİRLEDİK

İlginç olan da tüm bunlar yaşanırken, başta Hava Kuvvetleri Komutanlığı olmak üzere TSK ve MSB'nin sessiz kalması!..

“Ne âlâka” diyenler olabilir.

Yazının başında Nogaylaroğlu'nun Başkan adaylığına, Hava Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay'ın karar verdiğini belirtmiştik.

İnanmayanlar için Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz'ün geçen yılki Genel Kurul'da yaptığı konuşmanın şu ilk bölümünü aktaralım:

“Öncelikle 45'inci olağan büyük genel kurulda bulunmaktan duyduğum memnuniyeti arz etmek istiyorum ve sizlerle beraber olduğumdan dolayı hakikaten mutluluk duyuyorum ve hepinize saygı ve sevgiler sunuyorum. Öyle uzun uzun bir konuşma konusu düşünmedim. Ben öncelikle Ulu Önder Atatürk'ün 1925 yılında kurup, bize bıraktığı bu güzide kurumu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ayrılmaz bir parçası olan Türk Hava Kuvvetleri ile kardeş kuruluş olduğu hususunu hepinizin bildiği gibi yine aynı şekilde tekrar ediyorum. Dün olduğu gibi bugün ve yarın da aynı şekilde kol kola olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesileyle öncelikle Sayın Genel Başkanıma, yönetim kurulu ve delegasyona, hepinize 3 yıldır yapmış olduğu hizmetlerden dolayı gerçekten çok teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum, sağ olun var olun. Aynı hizmetleri bundan sonra da diğer konularda yardımcı olacak şekilde sürdüreceğinize eminim. Sayın Genel Başkanımızla yapmış olduğumuz istişare sonucunda kendisinin bana söyledikleri, 'Ben yoruldum. Beni lütfen değiştirmek için elinizden geleni yapar mısınız?'. Biz de onunla beraber aynı yola çıkarak, yeni bir genel başkan adayı sunduk. O da sizlerin takdirlerinedir.”

KOMUTANIN ANLAMLI FIKRASI

Orgeneral Küçükakyüz'ün konuşmasının son bölümü daha da dikkat çekiciydi. Genel Kurul'daki gerginliği azaltmak için bir fıkra anlattı.

Küçükakyüz'ün, hem Türk Hava Kurumu'nun anlam ve önemi, hem de ortam açısından o zaman hiçbir anlam veremediğim fıkrası şuydu:

“Temel kahvede oturuyor, tabi hem kumar oynuyor hem de içki içiyor. Akşam oluyor, kumarda parayı kaybetmiş, içkiden de sarhoş olmuş. Kalkmış evinin yolunu tutmuş. İçinde bir pişmanlık, 'Kumar oynadık parayı kaybettik. İçki içtik sarhoş olduk, hem de günaha girdik'. O sırada da mezarlığın yanından geçiyor. 'Yahu bari ben bu mezarlıkta bir dua okuyayım da bir sevaba gireyim'. Dönüyor mezarlığa, kaldırıyor ellerini, efendim bir dakika, iki dakika, tık yok. Bakıyor olacak gibi değil, 'Hepinize iyi akşamlar, bol şanslar diliyorum'. Ben de tüm kurula ve hepinize bol şanslar dilerim. Saygı ve sevgiler sunuyorum.”

Sanki Türk Hava Kurumu'nun “Son duası” o zaman okunmuş gibi!..

Ancak bizlere düşen, Atatürk'ün kurduğu bu tarihi kuruma “Bol şanslar” dilemek yerine, kurtarılması, yaşatılması ve eski misyonuna kavuşması için canla başla sahip çıkmak olmalı, değil mi?!..

Ziyaret -> Toplam : 125,33 M - Bugn : 86055

ulkucudunya@ulkucudunya.com