AKSUN, Ziya Nur
Talip Mert 01 Ocak 1970
29 Mayıs 1930’da Konya’da doğdu. Babası Konya Belediyesi’nde memurluk ve müdürlük yapan İbrahim Saim Bey, annesi Erzincanlı bir aileye mensup olan Leman Hanım’dır. Baba tarafından Kayserili’dir. İlk ve orta öğrenimini Konya’da gördü. Yüksek öğrenimde bir yıl İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’ne devam etti, ardından girdiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1955’te mezun oldu. Bir süre Konya’da avukatlık yaptı, daha sonra İstanbul’a yerleşti. Fakülteler Matbaası’na ortak olup yayımcılığa başladı, matbaasında hemen tamamı ilmî mahiyette eserler neşretti. 1976’da geçirdiği bir rahatsızlık sonucu konuşma ve yazma melekesini kaybetti. Ancak sol elini geliştirerek resim yapabildi. 6 Eylül 2010’da vefat etti.
Osmanlı tarihine dair eserleriyle tanınan Aksun’un tarih merakı küçük yaşta başlamış, II. Abdülhamid’e duyduğu hayranlık onun Osmanlı tarihiyle ilgilenmesini sağlamıştır. Osmanlı Devleti Aksun’un gözünde ve gönlünde “tarihin mûcizesi” olarak yer almış, öğrendiği Osmanlı Türkçesi de ona geniş ufuklar açmış ve Osmanlı tarihine karşı hayli savunmacı bir üslûp benimsemiştir. Akademik tarihçiliğin dışındaki Osmanlı tarihçilerinin çevresinde takdirle anılmış, ilk millî tarihçiler arasında bulunduğu, tarih kitaplarında kaydedilmeyen birçok olayı aydınlığa kavuşturduğu ve Osmanlı tarihini sevdirdiği belirtilmiştir. Osmanlı Devleti’nde “kardeş katli”ni cinayet değil “nizâm-ı âlem için kendi kanından ve canından yaptığı bir fedakârlık” olarak görmüş, Osman Bey’in amcası Dündar Bey’i öldürtmesine ve Yıldırım Bayezid’in içki içtiğine dair rivayetleri reddetmiştir. Türkçe’nin gerçek hâmisinin Orhan Gazi olduğunu ve Türkçe’yi onun resmî dil haline getirdiğini söylemiştir. Vak‘a-i Hayriyye, Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı vb. yenilik hareketlerinin Osmanlı Devleti’ni güçlendiremediğini, aksine daha da geriye götürdüğünü, Osmanlı padişahlarının milletten hiçbir zaman kopmadığını, câriyelerin saraya iş akdiyle girip çıkan sözleşmeli kişiler sayıldığını, Osmanlı tarihinin Batılı tarihçilerin anlayışıyla yazılamayacağını ileri sürmüştür. Çeşitli telif kitapları yanında Ziya Nur Hüradam gazetesiyle Fetih ve Diriliş mecmualarında makaleler yazmış, Z. N., Sabahaddin Nur, M. Safa Nur, Şahab Metin, Safa Nur gibi takma adlar da kullanmıştır.
Eserleri: Filibeli Ahmed Hilmi-İslâm Tarihi (İstanbul 1971, 1974, 1982, 2006; Aksun bu kitaba hacmini üç misline çıkaran bir zeyil eklemiştir), Dündar Taşer’in Büyük Türkiyesi (İstanbul 1974, 2012), Osmanlı Tarihi: Osmanlı Devleti’nin Tahlilli Tenkidli Siyasî Tarihi (I-VI, İstanbul 1994), Gayr-i Resmî Tarihimiz: Osmanlı Padişahları (İstanbul 1997, 2004), Siyasî ve Sosyal Açıdan Mezhepler, Tarikatlar (İstanbul 1997, 2004), Enver Paşa ve Sarıkamış Harekâtı (İstanbul 2005), Darbe Kurbanı Abdülaziz Han (İstanbul 2009), II. Abdülhamid Han (İstanbul 2010), Cihan Padişahı Muhteşem Süleyman (İstanbul 2011), Son Cihan Padişahları (1617-1703) (I. Mustafa, II. Osman, IV. Murad, İbrâhim, IV. Mehmed) (İstanbul 2011), Dört Muzdarip Padişah (İstanbul 2011), Osmanlı’nın Zirvede Kalma Mücadelesi: Düşüşler/Tutunuşlar 1703-1789 (İstanbul 2011), Zirvedeki Sultanlar II. Selim, III. Murad, III. Mehmed, I. Ahmed (İstanbul 2011), Beylikten Cihan İmparatorluğuna (İstanbul 2012).