Üzeyir Hacıbeyli 05.09.1885- 24.10.1948
01 Ocak 1970
Azerbaycanlı besteci ve müzikolog.
5 Eylül 1885 tarihinde Karabağ bölgesindeki Şuşa şehrinin Ağcabedi kasabasında doğdu. Babası Abdülhüseyin Hacıbeyli. annesi Şirin Aliverdibey’dir. Hacıbeyli (Haabeyov) ilk öğrenimine iki yıllık Rus-Tatar okulunda başladı. Burayı bitirdikten üç yıl sonra 1899’da Gori Muallimler Semineri’ne katılarak 1904 Ağustosunda köy öğretmenliği yapma hakkını kazandı. Müzik hayatında önemli bir devre teşkil eden Gori yıllarında Azerbaycan halk müziği üzerine etütlerde bulundu ve pek çok mahnıyı notaya aldı. Bu arada keman başta olmak üzere bazı enstrümanları çalmasını öğrendi. Hadrut’ta bir yıl kadar süren öğretmenliğinin ardından 1905’te Bakü’ye yerleşti. Burada Bİbihey-bet Fehle Rayonu’nda (1906-1907) ve Sa-âdet-i Hayriyye Cemiyeti Mektebi’nde (1908-1911) Öğretmenlik görevini yürütürken bir taraftan çocuklar için bazı tercümeler yaparak hikâye ve yardımcı ders kitapları hazırladı, bir taraftan da Rusça-Tatarca ve Tatarca-Rusça sözlüklerini yayımladı (1907). Ayrıca bazı Rusça eserlerin Azerbaycan diline tercüme edilmesi çalışmalarına katılarak bu amaçla kurulan çeşitli komisyonlarda bulundu. Baku’-de öğretmenliğin yanında Heyat (1905). İrşad, Tereg-gî (1908-1909) ve Hegiget (1909-1910) gazetelerinde mütercim, redaktör ve fıkra yazarı (hicîvci) olarak çalıştı. Ayrıca Fü-yûzât, Açıksöz, Yeni İgbal, Kaspiy ve Molla Nasreddin gibi gazete ve mecmualarda “Ordan-Burdan”. “Filankes”. “Üzeyir”, “Behmenkes” gibi rumuz ve takma adlarla siyasî ve mizahî makaleler yazdı. Rusya’da Çarlık rejiminin sarsılmaya başladığı sıralarda Millî Azerbaycan Ha-reketi’ne katıldı. 1912 yılında müzik öğrenimini ilerletmek için Moskova’ya gitti ve solfejde ünlü müzisyenlerden N. M. Laduhin’in, armonide N. N. Sokolovski’nin öğrencisi oldu. Fakat maddî sıkıntı sebebiyle Bakü’ye geri döndü. 1913’te ise öğrenimine devam etmek için St. Peters-burg Konservatuvan’na gitti. Burada toplam altı ay okuyabildi ve N. A. Rİmsky-Korsakov’un öğrencisi V. F. Kalafati’den armoni, V. V. Şerbakov ve Y. Y. Gandşin’-den piyano ve org dersleri aldı.
1926 yılında Azerbaycan Devlet Konservatuvan’nda rektör yardımcısı, 1928’de de rektör olan Hacıbeyli, kısa bir süre sonra bu görevinden ayrılıp aynı kurumun halk müziği şubesinde öğretmenlik ve müdürlük yaptı (1930-1938). Bu arada konservatuvarda teşkil ettiği (1926) koro çok kısa sürede dağıldı. Ancak koronun kurulması ile birlikte zaman içinde ortaya çıkan repertuvar meselesinde öncelikle mahnıların armonize edilmesine önem verilmiş ve daha fazla kontrapunt çok sesliliği denenip tek sesli tınılar kullanılmıştır. Azerbaycan müziğinin gelişmesinde Hacıbeyli’nin teşkil ettiği koronun önemli rolü olmuştur. Ayrıca 1931 yılında radyo için ilk müşterek notalı halk çalgı aletleri orkestrasının kurulmasına da öncülük etti. Bu orkestranın teşkilinden önce millî çalgıların özelliklerini İnceleyerek bilhassa tarın perdelerinin değiştirilmesi üzerinde araştırmalar yapmış ve bu sazı geliştirerek on altı telli hale getirip orkestraya dahil etmiş, böylece Avrupa nota sisteminin millî Azerbaycan aletlerine uygulanabileceğini göstermiştir. Hacıbeyli bu amaçla iki de fantezi bestelemiş ve bunların ilkinde çargâh, ikincisinde ise şûr makamı üzerine kurulu bir beste tekniği uygulamıştır. Hacıbeyli’nin bizzat yönettiği bu orkestra, millî eserler yanında Ba- ti bestekârlarının eserlerini de başarıyla seslendirmiştir.
Hacıbeyli, 1934te Azerbaycan Bestekârlar Ittifakı’na katıldı, dört yıl sonra da başkanlığa seçildi. 1939 yılında yeniden Azerbaycan Devlet Konservatuvarı rektörü oldu. 1945¨te Azerbaycan İlimler Akademisi’ne üye seçilmesinin ardından aynı kuruluşa bağlı İnce Senet (güzel sanatlar) Enstitüsü’nün başkanlığına getirildi ve bu görevlerini ömrünün sonuna kadar sürdürdü. Hacıbeyli 23 Kasım 1948 tarihinde Bakü’de öldü. Ölümünden sonra Azerbaycan Devlet Konservatuvarı ve Azerbaycan Devlet Senfoni Orkestrasi’na onun adı verildi; ayrıca Azerbaycan İlimler Akademisi de bütün eserlerini yayımladı.
Bestekârlık ve nazariyatçılığmın yanı sıra meşhur bir yazar, teşkilâtçı, dramatist, pedagog ve siyasetçi kişiliğiyle deha sahibi bir ilim ve sanat adamı olarak kabul edilen Hacıbeyli, bu özellikleriyle Azerbaycan müzik ve kültür hayatına silinmez izler bırakmış, birçok konuda Önderlik etmiştir. Onun hayatı, Sovyet devriminden önce ve sonra olmak üzere iki dönem halinde ele alınabilir. Birinci dönemde yazar, mütercim, redaktör, gazeteci, öğretmen ve bestekâr; ikinci dönemde ise yalnızca adını bütün dünyaya duyurmuş bir bestekâr değil, aynı zamanda bestekârlık üslûbunu yaymayı başarmış bir müzik eğitimcisi ve teşkilâtçı bir lider, bir siyaset adamı olarak görülür. Öncelikle ülkesinde mûsiki mesleğinin temellerini atmış, birçok müzik eğitim ve öğretim kurumunun, araştırma merkezi ve enstitüsünün açılmasını sağlamış, koro ve orkestraların kurulmasına öncülük etmiştir. Hacıbeyti. eski Sovyet hâkimiyeti altında yaşayan diğer topluluklara ve çeşitli Doğu ülkelerine de eserleri ve görüşleriyle rehberlik etmiş bir fikir adamıdır. Onun ana ilkesi, millî hususiyetlerin ön planda tutulduğu ve herkesin anlayabildiği bir müzik meydana getirmektir. Ona göre millî dille yazılan müzik sonuçta milletlerarası olur. Bu İlke, Hacıbeyli’nin sanat hayatının değişmez düsturunu ve âdeta özetini teşkil etmiştir.
Müzik sevgisi daha çocuk yaşlarda kendini göstermeye başlayan Hacıbeyli’nin ilk hocası dayısı Ağalarbey Aliverdibey’dir. Öğrencilik yıllarında okulunda sahneye konan piyeslere katılır ve koro elemanı olarak gösterilere çıkardı. Bu yaşlarda, çocukluğunu geçirdiği Şuşa’daki usta hanende ve sazendelerden “mugam” ve “tesnif” okumayı öğrendi. Zamanla özümsediği halk müziğinin bütün türlerinin üslûp hususiyetlerini birleştirdi, tahliller yaptı ve teknik, estetik özelliklerini keşfederek kendi orijinal üslûbunu meydana getirdi. Onun üslûbu, Azerbaycan müziğinin sonraki yıllarda kazanacağı gelişmeler için kuvvetli bir dil, bir nazarî esas oluşturmuş ve bu müziğin milletlerarası seviyeye çıkmasına ortam hazırlamıştır.
Hacıbeyli’nin ilk müzik eseri, 12 Ocak 1908 tarihinde Bakü’deki Hacı Zeynelâ-bidin Tagiyev Tiyatrosu’nda sahneye konulan ve Azerbaycan’ın ilk mugam operasını teşkil eden Leylâ vü Mecnûn’dur. Sözleri Fuzûlî’ye ait olan opera, Azerbaycan bestecilerinin aynı vadideki çalışmalarını önemli ölçüde etkilemiştir. Eserin formu Batı operalarından alınmış olmasına rağmen bestelenişinde “şabeh” adı verilen müzikli halk oyunlarına bağlı kalınmış ve geniş ölçüde “destgâh”lardan, solo okuyuşlarda mugamlardan, koro olarak da tesniflerden faydalanılmıştır. Mugamlar notaya geçirilmemiş ve sanatçılar tarafından irticalen okunmuştur. Fakat eserin aslı geleneksel halk yaşayışına ve müziğine dayansa da sahne teşkili ve orkestra kullanımı ile modern bir opera görüntüsüne sahiptir. Hacıbeyli bu opera ile Azerbaycan’da bu türün temelini atmakla kalmamış, millî armoninin ve çok sesliliğin de esaslarını ortaya koymuş, ayrıca çok sesliliğin basit şekillerini halk müziğinin tek sesli yapısı ile kaynaştırarak Azerbaycan mugamlannı Batı’nın ma-jör-minör sistemiyle birleştirmiştir.
Leylâ vü Mecnûn operasından başka Hacıbeyli, 1909-191S yılları arasında beş mugam operası daha bestelemiştir. Bunlardan Şeyh San’ân 30 Kasım 1909’da, Rüstem ve Söhrâb 12 Kasım 1910’da, Şan Abbâs ve Hurşîd-Bânû 10 Mart 1912’de. Aslı ile Kerem de yine aynı yılın 18 Mayısında sahneye konulmuştur. Hacıbeyli’nin bestekârlık hayatının son mugam operası olan Hârûn ve Leylâ’nın metni 191 S’te yayımlanmış olmasına rağmen eserin notaları bestekâr tarafından imha edilmiştir. Ancak Müslim Magomayev Şah İsmail, Üzeyir Hacıbey-li’nin ağabeyi Zülfıkar Hacıbeyli de Âşık Garib operası ile “Hacıbeyli üslûbu”nu devam ettirmişlerdir
Hacıbeyli Sovyet döneminde bestekârlık çalışmalarına mahnı türü ile başlamıştır. Bu yıllarda Komsomolcu Kız, Süvari, Pilotlar gibi mahnılan; II. Dünya Savaşı yıllarında da Çağırış, Yahşi Yol, Ananın Oğluna Nasihati, Şelget Bacısı, Dövüşçüler Marşı gibi kahramanlık mahnılarıyla senfonik orkestra için Cengi adlı kahramanlık piyesini bestelemiştir. Ayrıca yakın arkadaşı M. Magomayev ile birlikte yayımladığı Azerbaycan Halk Mahnılan (1927) adlı mecmua ile de halk müziği eserlerine en fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde bu boşluğu doldurmayı amaçlamıştır.
Bestecinin en önemli operası, librettosunu M. S. Ordubadi’nin yazdığı Köroğ-7u’dur. Hacıbeyti, Azerbaycan millî destanı mahiyetindeki bu eserinde halkın Köroğ-!u adlı kahramanın önderliğinde hürriyet uğrunda verdiği mücadeleyi tasvir ve terennüm etmektedir. İlk defa 30 Nisan 1937 tarihinde Bakü’de sahneye konan operanın kazandığı büyük başarıdan dolayı Hacıbeyli Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği devlet ödülüne lâyık görülmüştür (1941). Köroğlu, klasik Rus-Av-rupa epik-kahramanlık operasının geleneklerini sürdüren önemli eserlerden biri olarak kabul edilir; özellikle armonik ve polifonik dili, orkestralaması ve senfonik parçalan ile Azerbaycan müziğinin gelişiminde çok önemli bir rol oynamıştır. Hacıbeyli Azerbaycan’da operetin de kurucusudur. Bu tür. bestecinin kaleminde keskin bir toplumsal mizah niteliği kazanmıştır. Bu alandaki eserleri 24 Mayıs 1910’da sahneye konan Er ve Arvad, 25 Nisan 1911’de sahneye konan O Olmasın Bu Olsun ve 25 Ekim 1913’te sahneye konan Arşın Mal AJan’dır. Bunlar arasında, dünyada en fazla tutulan ve kırk beşten fazla dile çevrilen Arşın Mal Alan önemli bir yere sahiptir. Hacıbeyli’nin St. Petersburg’da iken yazdığı bu eserin konusu gerçek hayattan alınmış ve hareketli halk müziği motifleriyle süslenmiştir.
Hacıbeyli’nin keman, viyolonsel ve piyano için 1931 yılında yazdığı Âşık Şayağı triosu. Azerbaycan sanat müziğinde türünün ilk örneğini teşkil eder. Hacıbeyli bu yeni türde oda müziğiyle âşık müziğinden faydalanmış, ayrıca âşık üslûbunda bestekârlık tekniğini ve bu tekniğin çeşitli hususiyetlerini ortaya koymuştur. Sazların eşlik ettiği koro eserleri arasında kantatlar da Hacıbeyli’nin bestecilik hayatında önemli bir yer tutar. Firdevsî’nin doğumunun 1000. yıl dönümü münasebetiyle bir kantat yazmış, ardından Mirza Feth Ali Ahundzâde’nin doğumunun 125. yılı dolayısıyla Ölmez Sanatkâr, 1942’de de Varan ve Cephe kantatlarını bestelemiştir. Hacıbeyli ayrıca Azerbaycan’da gazel türünün ilk örneklerini besteleyen sanatçıdır. Bu türdeki eserlerini Nizâmîi GencevTnin doğumunun 800. yılı münasebetiyle şairin gazellerini besteleyerek vermiştir. Bunlar Sensiz (1941) ve Sevgili Cdndn’dır (1942). Hacıbeyli bestelediği marşlarla da bu formdaki gücünü ortaya koymuştur. Bugünkü Azerbaycan millî marşı bunların en önemüsidir. 1918-1920 yılları arasında yaşayan Millî Azerbaycan Devleti’nin millî marşı olan eser Sovyet döneminde terkedilmiş, ancak 1990’da Azerbaycan’ın Sovyetler Birliği’nden ayrılmasından sonra tekrar benimsenmiştir. Hacıbeyli’nin son eseri ise Fî-rûze adlı bitmemiş operasının aryasıdır.
Azerbaycan’da bestekâr, müzikolog ve icracı olarak hizmet veren birçok sanatkârın yetişmesinde Hacıbeyli’nin büyük emeği geçmiştir. Öğrencileri arasında Kara Karayev, Fikret Emirov. Niyazi Tagizâde, Şefika Ahundzâde, Seyid Rüstemzâde, Efrâsyâb Bedelbeyli, Süleyman Aleskerov başta gelmektedir. Hacıbeyli bestecilik çalışmalarının yanında müzikoloji alanında- ki araştırmaları ile de tanınmıştır. İİk ola-rak 194S yılında yayımladığı Azerbaycan Halk Musikisinin Esasları adlı ki-tap onun nazariyatçı kimliğini ortaya koyan en önemli çalışmasıdır. Bu eserde millî müziğin nazarî meselelerinin analizi yapılmış. Doğu ve Batı müziği ve bu müziklerin gelişimi için Rus ve Avrupa bestecilik okulu sistemlerinin bağdaştınlması-na çalışılmıştır. İki bölümden meydana gelen kitabın birinci bölümünde halk müziğinin ses sistemi, tetrakordların birleşme usulleri, Azerbaycan megam dizilerinin kurulma ve megamların elde edilme kuralları gibi konular, ikinci bölümünde ise bu megamlarda beste yapma esasları ve ritmik özellikler ele alınmıştır.
1920’li yıllar Azerbaycan müzik tarihinde teşkilâtlanma yılları ve Hacıbeyli de bu faaliyetin en önemli kişisi olarak dikkat çeker. Hacıbeyli’nin bu konudaki hizmetleri de şu şekilde özetlenebilir: Müzik derneklerinin. Kızılordu korosunun ve Azerbaycan Devlet Konservatuvarı’nın kurulması (1920-1921); konservatuvarda müzik nazariye öğretmenliği, bir Şark müziği şubesinin teşkili, Cumhuriyet Halk Maarif Dairesi’nin İnce Senet Şubesi’ne bağlı bir müzik bölümü ile Azerbaycan Türk Müzik Mektebi’nin (bu mektep 1924’te tek-nikuma çevrilmiş, 1926’da ise Azerbaycan Konservatuvan iie birleştirilmiştir) ve Azerbaycan Devlet Müzik Teknikum’u-na bağlı bir opera sınıfının kurulması, Azerbaycan Devlet Dram Tiyatrosu’nda repertuvarkomisyonu üyeliği(1921-1922); Azerbaycan Âşıkları I. Kurultayının gerçekleştirilmesi (1928); sonradan M. Ma-gomayev adını alan Baku Şehir Filarmonisi bünyesinde Azerbaycan Devlet Ko-rosu’nun kurulması (1936)
Hacıbeyli hizmetlerinin karşılığında pek çok ödüle lâyık görülmüştür; bunların başlıcaları şunlardır: Azerbaycan Radyo Yayınları Komitesi ödülü (1932); Emek-dar İnce Senet Hadimi (1935), Azerbaycan Halk Sanatçısı (1937) ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Halk Sanatçısı (1938) unvanları; Lenin madalyası (1938); profesör unvanı (1940); Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği devlet ödülü(Köroğlu operasından dolayı; 1941); Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği devlet ödülü.(Arşın Mal Alan filminin müziğinden dolayı; 1946)