Ekonomi nasıl kurtulur?
Hakan Gülseven 01 Ocak 1970
Türkiye ekonomisi süregiden “operasyon” ve onun tetiklediği “yaptırımlar” nedeniyle değil, tam olarak ekonomik işleyiş, mantıksal sınırlarına dayandığı için batıyor.
Batıyor da, bu işin bir çaresi, toparlama şansı yok mu?
Bu zihniyetle mümkünatı yok.
Dünya ortalamasında insaniyet bakımından bir lig daha aşağı düşeceğiz.
Acil tek çözüm fukaranın, emekçinin sırtına daha fazla yük bindirmek.
Oysa Türkiye’nin paradigmasını değiştirmek gerekiyor.
En hızlı atılım tarımda yapılabilir.
Rasyonel bir tarım ve hayvancılık planı geliştirilmelidir.
Cargill gibi emperyalist tarım şirketlerinin dayatmaları bir kenara atılmalıdır.
Yerli tohum şartı getirilmelidir.
Ulus-üstü otomotiv devlerinin de biraz canını sıkmak lazım.
Kamu taşımacılığına, esas olarak da raylı sistemlere büyük yatırım yapılmalıdır.
Taşımacılık kamyon ve otobüslerin egemenliğinden kurtarılmalıdır.
Enerjide petrole bağımlılık asgari sınırlarına indirilmelidir.
Doğaya yatırım yapılmalıdır.
Arkeolojik değerleri korumak ve ayağa kaldırmak için kapsamlı bir plan hazırlanmalıdır.
Turizm için tüm kaynaklar yeniden değerlendirilmelidir.
Diyanetin tüm bütçesi kamu eğitimine aktarılmalıdır.
Devlet ibadeti finanse etmemelidir.
Eğitim teknolojiyle bütünleşmelidir.
Yapay zeka, makine öğrenmesi, data analitiği bütün paranın akacağı yer olmalıdır.
Genetik araştırmalarına büyük önem verilmelidir.
Gerçek üniversiteler dışında tüm üniversiteler kapatılmalıdır, gerçek üniversiteler desteklenmelidir.
İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere, arazi rantı üzerinden kurulmuş “üniversite” sıfatlı tüm ticari işletmeler tasfiye edilmelidir.
Bu acil tedbirlere yoksulluğun etkilerini azaltıcı desteklemeler eşlik etmelidir.
Üç tane müflis iktidar müteahhitini desteklemek yerine halkı desteklemek gerekir.
Tüm bunlar bir merkezi planlama ve kapsamlı kamulaştırma projesinin sonucu olabilir.
Paradigma budur.
