« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Kas

2019

Hoca ve Ağabey Olarak Turan Yazgan...

Mustafa Erkal 01 Ocak 1970

Değerli ilim ve fikir adamı, Aydınlar Ocağımızın İlim İstişare Kurulu üyesi Prof. Dr. Turan Yazgan Allah’ın rahmetine kavuşmuş bulunmaktadır. Kendisine Allahtan rahmet, Türk dünyasına başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz.



Türk Dünyası aşığı Prof. Dr. Turan Yazgan 1938 Isparta (Eğirdir) doğumludur. 1951’de İstanbul Vefa Lisesi orta kısmını, 1955’de parasız yatılı olarak Kastamonu Lisesi fen bölümünden pekiyi derece ile mezun olmuştur. 1959 yılında İ.Ü.İktisat Fakültesini bitirdikten sonra İmar ve İskân Bakanlığı bölge Planlama Dairesi Başkanlığında araştırmacı olarak çalışmıştır. 1963 yılında Güney İtalya Bölge Planlaması üzerine staj yapmıştır. 1966’da İktisat Fakültesi Sosyal Siyaset Kürsüsüne asistan olarak giren Prof. Dr. Yazgan, 1967’de doktor, 1971’de değerli araştırmalara dayalı tezlerle doçent unvanını almıştır.



1977 ve 1978 yıllarında Güney Doğu Anadolu Bölge Planının Genel Koordinatörlüğü görevini üstlenmiş, 1979 yılında Profesörlüğe yükseltilmiştir. Üniversite Senato üyeliği, Üniversite Yönetim Kurulu üyeliği ve Anabilim Dalı Başkanlığı görevlerini yapmış olan Prof. Dr. Turan Yazgan, 2000 yılında istifa ederek emekliliğe ayrılmıştır.



Çalışmaktan ve Araştırma yapmaktan ayrı bir zevk ve heyecan duyan, çevresindekileri yazmaya ve araştırma yapmaya yönelten Prof. Dr. Yazgan, KUTYAY isimli bir araştırma kuruluşu kurarak konferans, seminer ve çeşitli yayımlar yapmıştır. Sosyal Siyaset, Sendikacılık ve Sosyal Güvenlik alanlarında değerli ve birçok çalışması bulunmaktadır. Bu sahalarda ismi Türkiye çapında bilinmekte ve tanınmaktadır.



Turan Ağabey, yeni yüzyılın İsmail Gaspıralı’sı idi. Gaspıralı’nın “ İşte Fikirde ve Dilde Birlik” prensibine bağlı kalarak Türk dünyasının en ücra köşelerine kadar ulaşarak Türkiye ile bu bölgeler arasında ilişkileri geliştirmiştir. Türk dünyasına dönük güzel ve etkili faaliyetlerini kendisinin kurduğu Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı bünyesinde sürdürmüştür. TDAV aslında Türk dünyasının akademik bir merkezi olmuştur. Turan Hoca, Vakfa bağlı olarak Darüzziyafe Külliyesi’ni kullanılır hale getirmiş ve burada Süleymaniye Kültür Merkezi’ni de kurarak haftalık toplantılara da imkân sağlamıştır. Kurmuş olduğu vakıf; Nevruz’dan, bu sene 18. yapılan Türk Dünyası Çocuk Şöleni’ne kadar birçok faaliyete imza atmıştır. Vakıf bünyesinde iki önemli yayın organı Türk Dünyası Araştırmaları Dergisive Türk Dünyası Tarih Dergisi çıkartılmaktadır. Bu yayınlar, Türk dünyası ile ilgilenenlere ışık tutmakta ve kaynak eser rolü oynamaktadır.



Türk cumhuriyetlerinde ve bazı özerk Türk bölgelerinde Türkçe eğitim öğretim yapan liseler ve yüksekokullar, yine Vakıf tarafından açılmıştır. Bu okullarda öğrencilere burslar verilmiştir.



Aslında marifet iltifata tabidir. Vakfın gerekli iltifat ve ilgiyi gördüğü pek iddia edilemez. Buna rağmen, marifet dikkat çekici boyutlardadır. İlgi ve desteğin gerektiği gibi olmaması, Prof. Dr. Yazgan’ı yaptığı işin kutsallığı şuurundan hiçbir zaman uzaklaştırmamıştır. O, şevk ve heyecanı eksilmeden inatla bu güzel hizmetleri sürdürmüştür. Türk dünyasından gelenler Saraçhanebaşı’nda ve Belediye Sarayı’nın arkasındaki Vakfa mutlaka uğrar, görüşmeler yapar, kendilerine ikramlarda bulunulur ve mutlaka bir dergi veya kitap alarak Vakıf’tan çıkarlardı. Aslında Vakıf sürekli ziyaret edilen bir mekandır.



Turan Ağabey ile ilk tanışmamız benim ilk asistanlık yıllarımdadır. 1967 yılında Fakülteye asistan olunca çalıştığımız yer İçtimaiyat Enstitüsü idi. O dönemlerde Enstitüde iki kürsü bulunuyordu. Bunlardan birisi, rahmetli Ord. Prof. Dr. Z. F. Fındıkoğlu’nun başkanı olduğu Metodoloji ve Sosyoloji Kürsüsü, diğeri ise; Prof. Dr. Orhan Tuna’nın başkanı olduğu Sosyal Siyaset Kürsüsü idi. O dönemde Turan ağabey henüz yeni Doçent idi.



Prof. Dr. Yazgan sadece bir üniversite hocası, eğitim ve öğretimle meşgul bir öğretim üyesi değil; müessese kuran ve kurduğu müesseseyi yaşatan, çalışma gücü ve azmini hiç kaybetmeyen, yanındakileri araştırma yapmaya ve yazmaya teşvik eden kurucu bir insandır. Türkiye’de ve Türk dünyasında en çok tanınan, düşündüğü gibi konuşan, samimi ve idealist bir Türk milliyetçisidir. O bir vakıf insan ve değer hükümleri bakımından halktan birisidir. O bir aristokrat ilim adamı değil; milletine yabancılaşmamış, halka tepeden bakmayan bir Türk aydınıdır. Günümüzde küreselleşmenin de etkisiyle dıştan kumandalı ve dışa bağımlı, teslimiyetçi, milli devlet ve Cumhuriyete düşman bazı aydınları ve ünvanlıları gördükçe; rahmetli Yazgan gibi yerli ve milli kalabilen aydınların değerini daha iyi anlıyoruz.



Hem yazan, hem de hitabet gücü yüksek olan Yazgan hoca, sahası dışında birçok alanla ilgi kurarak adeta dinlenme imkânı bulurdu. Motordan araba tamirine kadar ilgi alanı genişti.



Aydınlar Ocağı’nın bir üyesi olarak uzun yıllar İlim İstişare Kurulu üyeliği yapan Prof. Dr. Turan Yazgan’a geçen sene Aydınlar Ocakları 37. Şurası’nda “Türkiye’nin Ayyıldızları Ödülü” verilmişti.



Her canlı ölümü tadacaktır. Ölüm İbret alabilenlere anlamlı bir derstir. Bu Turan ağabeyimiz için de geçerli olmuştur. Yaptığı hizmetleri ve eseri olan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nı devam ettirmek yaşayanların görevi olmalıdır. Allah herkese Turan Hoca gibi çalışma ve araştırma arzusu nasip etsin. Gönlü ve kalbi Türk dünyası ile çarpan ve kendisini Türk olarak hisseden herkesin ve Türk milletinin başı sağ olsun. Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun.

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 28230

ulkucudunya@ulkucudunya.com