« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

03 Ara

2019

Mustafa Eşref Paşa 1820 – 07.12.1894

01 Ocak 1970

Son dönem Osmanlı devlet adamı ve şair Mustafa Eşref Paşa Bursa’da dünyaya geldi. Doğduğu şehirde ağabeyi eski Bağdat Kadısı Şerif Rüşdü Efendi’den medrese usulü eğitim gören Eşref Paşa, eğitim sürecinde farklı hocalardan ders aldı. İstanbul’a giderek Mekteb-i Harbiye’ye giden Eşref Paşa, buradaki eğitimi devam ettiği dönemde Farsça öğrendi ve edebi ilimler tahsil etti. Mekteb-i Harbiye’den mülazım-ı evvel rütbesiyle mezun olmasının ardından tabur kâtipliği ve yaverlik gibi görevler yürüttü. Bu görevlerden üç yıl sonra kaymakam, 1279’da ise Üçüncü Ordu Redif 1. Alayı’na miralay oldu. Miralay olmasından üç yıl sonra ferik rütbesiyle Hassa Ordusu kurmay başkanlığına getirildi. Oradan Altıncı Ordu’nun kurmay başkanlığına geçerek bir yıl Bağdat’ta kaldıktan sonra Tarhan sefirliğine tayin edildi. Bu görevde bir yıl kalan Eşref Paşa istifa etti, bir süre Dar-ı Şüra-yı Askeri’de bulundu, daha sonra İşkodra alay kumandanlığına getirilerek kendisine buranın mutasarrıflığı görevi de verildi.

Trabzon valiliğine tayin edildiği süreçte henüz göreve gitmeden Osmanlı-Rus Savaşı’nın patlak vermesi üzerine Tuna cephesi kumandanlığına gönderildi. Meydana gelen mağlubiyetten sorumlu tutularak görevinden azledilen Eşref Paşa, birkaç ay sonra II. Abdülhamid tarafından bağışlanarak İstanbul’a getirildi. Bu süreçte selamlık resmine memur edilen Eşref Paşa vefat etti ve cenazesi Merkezefendi Mezarlığı’na defnedildi. Eşref Paşa genç yaşından itibaren edebiyatla da meşgul oldu, resmi görevleri sırasında devrin şairleriyle tanışarak onlara yakınlık gösterdi. Edebi yeniliğin aydınları sardığı 19. yüzyılda eski tarz şiiri devam ettiren şairlerden olan Eşref Paşa aynı zevki paylaşan şairlerin oluşturduğu Encümen-i Şuara toplantılarına da katıldı. Ancak şiirinin nazım tekniği bakımından kuvvetli olduğu, divan tarzının bütün özelliklerini taşıdığı ayrıca kaside ve mersiyelerindeki başarısı ifade edilmekle birlikte genellikle sanatında dikkate değer bir incelik ve orijinalliğin bulunmadığı da belirtilmiştir. 1861 'de o zamana kadar yazdığı şiirlerini topladığı divanı Eşrefü’ş-şuarâ adıyla basılmıştır.

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 28705

ulkucudunya@ulkucudunya.com