İran fazla ileri gitmediği sürece krizden önemli siyasi kazanımlar elde edecek
Patrick Cockburn 01 Ocak 1970
Süleymani, Kudüs Gücü yönetiminde ülkesi için 20 yılda yaptıklarından fazlasını ölümüyle başardı
İran, ABD'nin Kasım Süleymani'yi öldürmesi sonrası Tahran'da 176 kişiyi taşıyan Ukrayna Havayolları'na ait uçağı 8 Ocak'ta yanlışlıkla vurduğunu kabul etti (AFP)
İran'ın Irak'taki iki ABD üssüne düzenlediği füze saldırısı, ABD'nin 3 Kasım'daki General Kasım Süleymani suikastına karşı sembolik bir misilleme.
İran'ın ruhani lideri Ali Hamaney'in İran silahlı kuvvetleri tarafından ABD'ye karşı düzenleneceğini açıkladığı doğrudan bir eylem gerçekleşti. Mesaj, İran yönetiminin krizi yatıştırmak istediği yönündeydi; ABD başkanı Donald Trump'ın saldırıdan sonraki ilk tweet'i kendisinin de aynı şeyi istediğini gösteriyor.
Bu İran'ın daha sonra, tıpkı 14 Eylül'de Abkayk ve Hureys'teki Suudi petrol tesislerine düzenlediği yıkıcı drone saldırısında olduğu gibi, inkar edebilmek için vekillerinden birini kullanarak ve muhtemelen ABD müttefiklerinden birine karşı, yanıt vermeyeceği anlamına gelmiyor. Ancak bu tür alt kademe bir gerilla savaşı bile kaçınılmaz değil, nitekim İran askeri olarak kendisinden üstün durumdaki ABD ile geniş çaplı bir savaşa girmekten sakınma niyetini geçmişte göstermişti.
Süleymani suikastı açıkça Tahran için bir şok yaratmakla birlikte, Trump'ın hiçbir koşulda savaş riskini almayacağı itimadını sarsmış oldu. Neticede Süleymani, İran'ın geçen yılki sinir bozucu ufak saldırıları konusunda Amerika'nın öfkesini yanlış hesaplamasının bedelini canıyla ödemiş oldu.
İran'ın, özellikle Irak üzerindeki etkisini artırıp, üçüncü taraflar aracılığıyla hareket ederek, suikastı siyasi bir kazanıma dönüştürmeye çalışması daha olası. Irak hükümetinden, parlamentodan ve siyasi partilerden 5.200 ABD askerinin ülkeyi terk etmesini talep etmeleri istenecek. ABD birlikleri Irak silahlı kuvvetlerinin IŞİD'e karşı savaşmasına yardım etmek için 2014'ten beri orada, ancak General Süleymani öldürüldüğü andan itibaren kendi güvenliklerini sağlama derdindeler.
Fiili bir devlet olarak yıkılmasının ardından kendini canlandırmaya çalışan IŞİD, Süleymani suikastından açık çıkar sağlayan taraflardan biri.
ABD birlikleri şu an için kalsalar bile, çoğunluğu Irak askeri üslerinin ortasındaki savunmasız gruplar halinde bulunacağından, neredeyse rehine statüsünde olacaklar. Geçen hafta Bağdat'ta Yeşil Bölge'deki Irak birlikleri, İran yanlısı paramiliter kolluklar ABD büyükelçiliğine girerken kenara çekildiğinde gördük ki, Irak güvenlik güçlerinin Amerikan personelini koruma niyetine bel bağlamak mümkün değil.
İran fazla ileri gitmeyip ABD'yi aşağılamaya çalışmadığı sürece krizden önemli siyasi kazanımlar elde etmiş olacak. Uluslararası Af Örgütü'ne göre, İran'da geçen Kasım ayında yakıt fiyatlarının artmasıyla ateşlenen sokak protestoları güvenlik güçlerinin en az 304 eylemciyi öldürmesiyle sonuçlandı. İran şehirlerindeki bir sonraki büyük sokak eyleminin, bu katliamı gerçekleştiren devletin en önemli ikinci aktörünün cenaze töreni için toplanan milyonlarca insan olmasını kim beklerdi ki?
Üstelik bunlar, ABD'ye karşı intikam talep eden yas tutan kişilerdi; protestocular daha önce yönetimi, kaynakları Süleymani'nin yürüttükleri gibi uluslararası maceralar için boşa harcamakla suçluyordu. Son dönemde yükselen gerilimlerin İran yönetiminin ne derece meşrulaştırıldığını kestirmek mümkün değil ancak ABD yaptırımlarının yol açtığı zor zamanlar karşısında halk ayaklanması korkusu olmadan direnmek için ülkede daha da güçlenmiş durumda.
Irak'ta, geçen Ekim'den bu yana işsizlik ve siyasi yolsuzluklara karşı protestoların şiddetle bastırılmasını emreden Süleymani'nin sonunu görmekten memnuniyet duyacak birçok kişi olacak; bu süreçte en az 500 eylemci öldürüldü ve 20 bin kadar kişi yaralandı.
Ancak ABD'nin Irak'a müdahalesinin İran'ın müdahalesini geride bırakması, Iraklı eylemcilerin bastıkları zemini ayaklarının altından çekip aldı. Protestocular, Irak'ın bağımsızlığını savunmaya çalışan bir hükümete saldırmakla suçlanacaklar. Hiçbir Iraklı lider Amerikan yanlısı olarak gösterilmek istemeyecek. İran yanlısı paramiliterler kendilerini İran temsilcisi olarak değil sadık vatanseverler olarak sunabilecek.
Süleymani ölümüyle, İran Devrim Muhafızları'nın dış operasyon kolu Kudüs Gücü başkanı olarak ülkesi için yirmi yıl içinde elde ettiği başarıdan daha fazlasını yaptı. ABD açısındansa öldürülmesi, İran hükümeti ve bölgesel müttefiklerini eskisinden de güçlü bir konuma getirerek geri tepmiş gibi gözüküyor.