Suriye, Tel Abyad'daki şehitler kime kurban edildi?
Ömür Çelikdönmez 01 Ocak 1970
Daha bir kaç gün önce MİT Başkanı Hakan Fidan'ın, Suriye istihbaratının başındaki Ali Memlük'le Moskova'da bir araya geldi diye ne destanlar yazıldı? Bir hatırlayın. Hatta bu görüşme o kadar köpürtüldü ki, 2011'den bu yana iki ülke arasında kamuoyuna duyurulan doğrudan ilk üst düzey resmi temas olduğu falan yazıldı çizildi. Oysa bu, kamuoyuna açık ilk görüşme olabilir ama MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, Lazkiye’deki Hmeymim üssünde Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memlük’le 2018 Şubat ayında, görüştüklerini yazmıştım. (*) Ne Suriye Muhaberatı’ndan ne de MİT Başkanlığı’ndan yalanlama gelmemişti!
Türkiye’nin sahadaki unsurları ayrı telden mi çalıyor!? Kim ne derse desin, Türkçe’nin anlam ve ifade zenginliği, ne İngilizce ne Rusça ne Almanca ne Farsça ve ne dahi Arapça’da var!.. Deyimlerimizin her biri, sayfalarca özetlenebilecek bir konuyu, birkaç kelime ile şip-şak ifade edebilir. Örnek mi isterseniz! “Ayrı Telden Çalmak” mesela. Bu deyim; aynı ortamda bulunan bir topluluğun birbirinden bağımsız, konular anlatması ya da farklı davranışlar sergilemesi durumunu anlatıyor. Suriye’de sadece Türk Silahlı Kuvvetleri yok! MİT operasyon birimleri, polis özel harekat, Jandarma, sağlık, PTT, Ziraat Bankası, YÖK, Kızılay, AFAT vs. birçok kuruma bağlı birimler sahada faaliyet gösteriyor. Her birim, kendi hiyerarşisi içinde hareket ettiğinden tüm birimlerin eş güdümünü sağlayan maestro maalesef yok. Bölge ortamında Sivil paydaşlar ve Askeri paydaşlar arasında maalesef bu orkestrayı yöneten orkestra şefinin olmaması, hem karmaşayı hem de rekabete dayalı güç mücadelesini tetikliyor olabilir mi? Asıl mesele, sahada faaliyet gösteren kurumların ajandalarından birbirlerini bilgilendirmemesi. İşte burası zurnanın zırt dediği yer. Her birimin ayrı telden çalması işte bu.
Tel Abyad’da bir Binbaşı, bir Teğmen, bir Uzman Onbaşı üç vatan evladının şehadetinde konuşulmayan ayrıntı... Milli Savunma Bakanlığı; Barış Pınarı'nda 3 askerimizin şehit olduğunu duyurmasa haberimiz olur muydu bilmem! "Barış Pınarı Harekât Bölgesinde, 16 Ocak 2020 tarihinde yol kontrolü sırasında meydana gelen bombalı araç saldırısı sonucunda üç kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz. P. Bnb. Şevket TOMBUL, P. Tğm. Sinan BİLİR ,P. Uzm.Onb. Mustafa ALPAKLI" (**) Tarihe tanıklık eden tüm şehitlerimizin ruhları şad, mekânları cennet, milletçe başımız sağ olsun!
Barış Pınarı'nda üç askerin şehit düştüğü yer neresi? Araplar, Tel Abyad; Kürtler, Girespi / Gire Spi diyor. Tel Abyad, Balıh Nehri boyunca yer alan ve idari olarak Rakka Valiliği'ne ait Suriye şehri. Kürt, Arap, Ermeni ve Türkmenler’den oluşan 200 BİN kişilik bir nüfusu var. Osmanlı döneminde Tel Abyad / Gire Spi Akçakale’ye, o da Şanlıurfa'ya bağlı idi. Barış Pınarı Harekâtı’nın başlamasından bu yana, Tel Abyad (Gire Spi) ile Resulayn (Serekaniye) arasındaki bölge ile Türkiye’nin Güneydoğu’su ile Suriye’nin Kuzeydoğu’su arasında ilerleyen uluslararası karayolu M4’ün bir kısmının kontrolü Türk Silahlı Kuvvetleri ve ÖSO tarafından ele geçirildi. Eskiden Amerika Birleşik Devletleri öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyonun desteklediği PKK/YPG mensubu bazı Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri ile ÖSO arasındaki çatışmalar, Rusya ve Türkiye arasında geçtiğimiz 22 Ekim’de yapılan ateşkes ve güvenli bölge anlaşmasına rağmen uzun süredir devam ediyor. Türkiye'nin başlattığı askeri harekata çamur atmak ve bölgede yerleşik farklı etnisiteye mensup halkı, Türk güvenlik güçleriyle çatıştırmak isteyen terör örgütünün kışkırtmasıyla ilk başta binlerce kişi göç dalgası yaratmaya çalıştı. Birleşmiş Milletler’in abartılı rakamlarına göre, 200 bin kişi yerlerinden olmuş, bunların 100 bin kadarı geri dönmüştü. Bunların yarısına yakını, Tel Abyad, Ayn Issa ve Suluk’taki Türkiye’nin desteklediği fraksiyonların ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolü altındaki bölge sakininden müteşekkil. (***)
Bolu 2'inci Komando Tugay Komutanlığı Görev Sahası… Sosyal medya fenomenlerine bakılırsa Suriye’deki Türk Kuvvetleri’ne yapılan son bombalı araç saldırısı hiç de basit bir terör örgütü saldırısına benzemiyor. Bombalı araç saldırısının gerçekleştiği Saluk Atik meskûn mahallinde, Aralık 2019'da Suriyeli bölge halkının huzur ve güvenliği için büyük önem taşıyan yol kontrol noktalarının yapımı tamamlanmıştı. (****) Girê Spî'nin, Siluk (Saluk Atik) kasabasına bağlı Zêdî ve Salhiye köylerinde genel asayiş amaçlı alan taraması yapan Türk güvenlik güçlerine bazı saldırı girişimlerinde bulunan terör unsurları etkisizleştirilmişti. 1 Ocak 2020'de Tel Abyad'ın Saluk Atik köyünü hedef alan PKK/YPG'li teröristler, TSK yol kontrol noktası sayesinde köye giremeyince, bombalı aracı köyün dışında patlatmış, saldırıda 2 masum sivil hayatını kaybetmiş, 4 sivil de yaralanmış, saldırıyı gerçekleştiren terörist yakalanmıştı. (*****)
Bolu 2'inci Komando Tugay Komutanlığı'nın sorumluluk sahasında bulunan Tel Abyad bölgesindeki Saluk Atik Meskun mahalinde meydana gelen patlamada 3 rütbeli asker şehit oldu. -Tel Abyad Şehitleri; P. Bnb. Şevket TOMBUL, P. Tğm. Sinan BİLİR ,P. Uzm.Onb. Mustafa ALPAKLI- Daha önce, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutan Yardımcılığı görevinde bulunan halen Tuğgeneral Oğuz Tozak, Bolu 2'inci Komando Tugay Komutanı. 15 Temmuz darbe girişimi soruşturmasında ismi geçmişti. Tel Abyad /Girêspî kenti, Saluk Atik köyü girişinde bulunan ve Bolu 2'inci Komando Tugayı’nda görevli askeri personelin kontrol ettiği güvenlik noktasında meydana gelen patlamada sadece 3 Türk askeri değil, 7 ÖSO mensubu da dahil olmak üzere, toplam 10 kişi can verdi.
Ancak söylentiler çok daha farklı gelişmelere işaret ediyor!.. Suriye, Rus, İran ve Kürt kaynakları, patlamanın, bomba yüklü bir araçla Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Ahrar Al Şarkiye grubunun merkezine düzenlendiğini ve aralarında P. Binbaşı, P. Teğmen ve P. Uzm. Onbaşı ile birlikte Ahrar Al Şakiye’nin üst düzey bir Komutanı da şehit oldu. Üç Türk askerinin şehit olduğu bombalı saldırıda kullanılan aracın Özgür Suriye Ordusu 1. Kolordu'ya bağlı 20. Tümen’ine ait olduğu ortaya çıktı. Saluk Atik köyünde patlayan aracın şoförünün 20. Tümen mensubu olması, kafaları karıştırıyor. 1. Kolordu; Ahrar Şarkiye, Ceyşül Şarkiye, 1. Fırka, Fatih Sultan Mehmet Tugayı ve Muntasır Billah Tugaylarından oluşuyor. Bu arada saldırıdan sonra birbirlerini ihanetle suçlayan SMO gruplarının kendi aralarında çatışma başlattıkları belirtiliyor.
Bombalı araç saldırısı sonrasında Türk Subayların 20. Tümenin birçok karargahına baskın düzenlendiği, Özgür Suriye Ordusu unsurları içinde çok sayıda tutuklamalar yaptığı söylenmişti. Bombalı saldırıda üst düzey komutanlarını kaybeden Ahrar Şarkiyya, 20. Tümen'in karargahını sert çatışmalardan sonra ele geçirdi. Ahrar-ı Şarkiye, Barış Pınarı Harekatı bölgesindeki Mebruka beldesinde 20. Tümen'in karargahını da kontrol altına aldı.
20.Tümen'e yönelik güvensizlik bileşenlerini etkiliyor. Nitekim Hasakah Tugay, yaşananlardan sonra bağlı olduğu 20. Tümen'den ayrıldığını açıkladı.
Katil 20. Tümen ve İngiliz Kürtleri… Özgür Suriye Ordusu bileşenleri farklı örgüt ve etnik kökenlilerden. Arap, Kürt ve Türkmen etnisitesinden muhaliflerin yer aldığı 20. Tümen’in büyük kitlesini, ABD’nin eğit-donat eğitimine katılan Kürt kökenliler oluşturuyor. Fırat Kalkanı bölgesinde, Deyr Ez Zor kökenli ve Şammar aşireti mensuplarının yer aldığı, Ahrar El Şam'dan ayrılanların kurduğu Ahrar El Şarkiyye (Doğu'nun Özgürleri) ile 20. Tümen arasındaki anlaşmazlık yeni değil. Deyr Zorlu Araplar’ın örgütü Ahrar'ın kuşatmaya aldığı 20. Tümen ile aralarındaki anlaşmazlık kaynaklı saldırının ihanetten çok bir iç hesaplaşma sonucu olduğu anlaşılıyor.
1. Kolordu’nun 12. Tümenine bağlı Ahrar Şarkiye ve 14.Tümenine bağlı 20. Tümen (144. Tugay) arasındaki sorun, Ahrar Şarkiye grubun en önemli motivasyon kaynağının, bölgenin demografik yapısını değiştirmek isteyen Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG), Deyr Ez Zor'a başka kasabalardan getirip yerleştirdiği nüfusu buradan çıkarmak olduğu söyleniyor.
2. Suriyeli Kürt kadın politikacı Hevrin Halef/Hevrîn Xelef ve şoförünün de aralarında bulunduğu dokuz kişi, Barış Pınarı Harekâtı başladıktan sonra, Ahrar Şarkiye mensubu silahlı muhalifler tarafından M4 karayolunda infaz edilmişti. Hevrin Halef, 1984 yılında Suriye’nin kuzeyindeki Malikiye (Derik) kentinde doğdu ve siyasi bir aile ortamında büyüdü. Halep Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Bölümü’nde okuduktan sonra doğduğu kente geri döndü. Gençlik yıllarından itibaren siyasi faaliyetler içinde yer alan Halef, 2012 yılında Demokratik Birlik Partisi (PYD) liderliğinde, ülkede Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde fiili olarak özerk bir yönetimin kurulması ardından bu yönetim içinde çalışmalar yürüttü. Önce ‘Cezire Kantonu’nun Enerji Bakanlığı’nda, sonra da ‘Ekonomi Bakanlığı’nda’ görev aldı. Bu dönemde evlere elektrik temini, kadın hakları, ekoloji ve tarım reformu gibi alanlarda çalışmalar yürüttü. Hevrîn Helef, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Rakka’yı Irak Şam İslam Devleti’nden (IŞİD) almasından kısa süre sonra, 2018’de bu kentte kurulan Suriye’nin Geleceği Partisi’nin genel sekreterliğine seçildi. Genel Sekreter Halef, ölümünden önce son dönemde Batılı ülkelerle müzakerelere yoğun olarak katılmıştı. Size birşey diyeyim mi! Vallahi billahi benim kafam karıştı. Tel Abyad Şehitleri, sahadaki unsurların ayrı telden çalmalarının mı, Arap-Kürt çatışmasının mı yoksa İngilizci hainlerin mi kurbanı?