Filistinlileri vatansızlaştırma planı
Mehmet Ali Güller 01 Ocak 1970
Baştan belirtelim: Trump’ın açıkladığı “Yüzyılın Anlaşması” bir anlaşma değildir; dahası bir barış planı da değildir; hatta sonuçları itibarıyla bir savaş planıdır.
Anlaşmanın fiiliyatta ne anlama geldiğini aslında en iyi haritalar gösteriyor: İsrail’i 1948’de ilk tanıyan ABD Başkanı Truman’ın haritasıyla başlayan ve Trump’ın haritasıyla neticelenen tablo meselenin özetidir:
Truman’dan Trump’a; ABD-İsrail ortaklığında Filistin vatanı adım adım İsrail toprağı yapılmıştır. Yani Filistinliler vatansızlaştırılmıştır!
Trump’ın planının hedefi de bunu bölgeye kabul ettirmek ve İsrail işgalciliğine meşruiyet kazandırmaktır.
‘Yüzyılın Anlaşması’nın içeriği
Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman elçilerinin eşlik ettiği toplantıda ABD Başkanı Donald Tump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yla el ele açıkladığı 80 sayfalık plan özetle şu:
- İki devletli çözüm olacak ancak Filistin devletinin kurulmasının şartları arasında terörü reddetmesi var. (Terör dedikleri Filistinlilerinin İsrail işgaline karşı vatanlarını savunmasıdır. Yani Filistin vatan savunmasından vazgeçerse devlet olarak tanınacak.)
- Filistin’in İsrail’in güvenliğine tehdidi azalacak. (Yani Filistinliler kendi topraklarında daracık bölgelere sıkıştırılacak.)
- Kudüs, İsrail’in “bölünmemiş” başkenti olacak.
Peki, bunların karşılığında Filistin ne alacak?
- Filistin’e 50 milyar dolarlık ticari yatırım sağlanacak ve iyi yürütülürse Filistinliler için 1 milyon istihdam yaratılacak. (Trump bu parayı da İran’a karşı İsrail’le ittifak yaptırdığı Körfez ülkelerine ödetecek.)
Özetle “Yüzyılın Anlaşması” Filistinlilere vatanlarının büyük bir kısmından vazgeçmeleri karşılığında “bağımsız” devlet vaat ediyor!
Trump yolu nasıl döşedi?
Kuşkusuz bu sürpriz değildi. Daha başkan olmadan önce Trump’ın İran karşıtlığı temelinde bölgede İsrail’in çıkarlarına uygun hareket edeceği ortadaydı. Bunu Trump açık açık dile getiriyordu.
Ve “Yüzyılın Anlaşması”na giden yolu şöyle döşedi: Kudüs’ü başkent olarak tanıdı, ABD elçiliğini Kudüs’e taşıdı, Suriye toprağı olan Golan’da İsrail egemenliğini tanıdı, İran’la yapılan nükleer anlaşmadan çekildi ve Kasım Süleymani’yi bir terör saldırısıyla öldürdü.
Evet, Trump ilk günden itibaren Filistin topraklarını vatan olmaktan çıkaran bu planı hayata geçirmek için uğraştı. Ne yazık ki pek çok aydın o günlerde ve bazıları hâlâ, küreselcilerle ve derin devletle hesaplaştığını iddia ederek Trump’ı destekliyordu; hatta Trump’ın ABD’yi emperyalist bir devlet olmaktan çıkarıp milli devlet yapacağını savunanlar bile oldu! (Sanki emperyalist devlet, milli devlet değilmiş gibi...)
Trump başkanlığı boyunca, ama ABD yönetimleri uzunca bir süredir işte bu “Yüzyılın Anlaşması”nın ilanı için bölgeyi hazırlıyordu:
Baba ve oğul Bush’un İsrail’e karşı Arap milliyetçiliğini savunan Saddam Hüseyin’i ortadan kaldırmak istemesi ve Irak’ın kuzeyinde İsrail’e paratonerlik yapacak bir Kürt devleti kurmak istemesi bundandı...
Obama ve Trump dönemi ABD’sinin Suriye’yi parçalamaya çalışması, Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurarak bunu Irak’ın kuzeyindekiyle birleştirmesi ve bölgede Arap milliyetçiliğine karşı bir Yahudi-Kürt ittifakı kurmak istemesi bundandı...
Ve ABD yönetimlerinin, Filistin direnişine destek veren İran’ı zayıflatmak için bu ülkeye neredeyse kesintisiz bir şekilde ekonomik ambargo uygulaması bundandı...
Bölgede yeni bir dönem başlıyor
Önemle belirtelim: Bu 80 sayfalık plan bölgeye barış getirmeyecek, tersine emperyalizmle işbirliği yapan Arap yönetimlerinin tahtlarının sallandığı ve antiemperyalist bir Arap milliyetçiliğinin yükseleceği bir dönemi başlatacak...
Filistin davasını satan her Filistinli, her Arap, her komşu ülke ve her bölge devleti tarihin “ihanet” sayfalarına yazılacak.