« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

09 Mar

2020

Cevat Fehmi Başkut 1905 – 15.03.1971

01 Ocak 1970

Oyun yazarı, gazeteci. (D. 1905, Edirne - Ö. 15 Mart 1971, İstanbul). Çevirmen ve yazar Ömer Seyfi Bey'in oğludur. Küçük yaşta ailesiyle birlikte İstanbul'a göç etti. Eyüp Rüştiyesini (ortaokul) İstanbul İdadisini (lise) bitirdi (1921). Millî Mücadele saflarına katılan babasıyla birlikte Anadolu'ya geçti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Basımevinde düzeltmen ve zabıt kâtibi olarak çalıştı. Millî Mücadeleden sonra İstanbul'a dönerek (1928) gazetecilik mesleğine başladı. Bir süre Perde ve Sahne (1941-45) adlı on beş günlük bir sinema-tiyatro dergisi çıkardı. Vakit, Son Saat ve Son Posta gibi gazetelerde muhabirlik, yazarlık ve yazı işleri müdürlüğü yaptıktan sonra, Cumhuriyet gazetesinin yazı işleri müdürlüğü ve genel yayın müdürlüğü görevlerini üstlendi, 1963 yılında bu işinden emekli oldu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'nde "Gazetecilik Tekniği" dersleri verdi. Sedat Simavi'nin ardından İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin (1952-59) ve Oyun Yazarları Derneğinin başkanlıklarını yaptı. Bir kalp yetmezliği sonucunda öldü ve Feriköy Mezarlığında toprağa verildi.
Geceleri Bizi Kimler Bekliyor adlı röportajıyla başlayan polis ve adliye dünyasına ilgisi Kadın Bir Defa Sever, Dişi Aslan, Valde Sultan'ın Gerdanlığı gibi serüven romanlarıyla sürdü. Vakit gazetesinde tiyatro eleştirileri yazdı.
Cevat Fehmi Başkut, oyun yazmaya Muhsin Ertuğrul’un özendirmesi ve desteğiyle 1942'de başladı. Oyunları içinde en ünlüleri, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan ekonomik bunalım içinde gelişen çarpık ilişkilerin genel ahlâk açısından eleştirildiği Paydos (1948) ile uzun kış mevsimi boyunca şehirle iletişimi kesilen bir kasabada yönetimi ele geçiren hastane kaçkını deli kaymakamın kurabildiği güzel bir düzeni anlattığı Buzlar Çözülmeden (1964) oyunlarıdır. Buzlar Çözülmeden eseri defalarca sahnelendi ve sinemaya uyarlandı. İlk oyunu Büyük Şehir (1942-43), İstanbul Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelenmişti. Daha sonraki Ayarsızlar, Hacı Kaptan ve Paydos gibi oyunlarında Cumhuriyetten sonra yaşanan toplumsal dönüşümü eleştirel ve gerçekçi bir üslupla yansıttı. Daha çok günlük yaşayışın çelişkilerinden yola çıkarak aile içindeki zıtlıkları, kuşaklar arası çatışmayı, Batılılaşma özentisini ve köylü-kentli, okumuş-cahil, sosyete-halk arasındaki çelişkilerin gülmece yanını öne çıkaran eleştirel oyunlar yazdı. Özellikle Paydos adlı oyununda kentsoylu ahlakına, iyilik, doğruluk ve güzellik ilkelerine dayanan soyut bir dil çerçevesinde kökten eleştiriler yöneltti. Oyunlarında ağırlıklı olarak orta sınıfın günübirlik yaşayış ve sorunlarını ele alan Başkut, önceleri tek parti döneminin, daha sonra Demokrat Parti iktidarının baskılarına hep bu toplumsal çerçevenin yaşayış ve sorunlarından yola çıkarak muhalefet etti. 27 Mayıs 1960 ihtilali sonrasında yaratılan görece özgürlük ortamını eleştirmekten de geri kalmadı. Sana Rey Veriyorum ve Hacıyatmaz adlı eserlerinde çok partili dönemde ortaya çıkan iğreti ve ikiyüzlü siyasal değerleri eleştirdi. Başkut, herhangi bir siyasal akım ya da ideolojiye bağlanmadan, bir yandan toplumun ezilen kesiminin yanında yer alırken, öte yandan da değişen değerlere yönelttiği eleştiri oklarıyla muhafazakâr kimlik sergilemiş bir yazardır. Oyunlarında tercihini çağdaşlaşmadan yana kullanırken, özenti kaynaklı yenileşme çabaları karşısında da Türkiye toplumunun gelenek ve değerlerine bağlı kalmaktan yana bir tavır sergiledi. Batı özenticiliğini dolaysız bir dille eleştirdiği Ayarsızlar’da, eleştiri oklarını, Batılılaşmayı ancak balo, dans, kumar ve flört çerçevesinde algılayabilen "sosyeteye" yöneltti.
Kapatby ReklamStore
Batı hayranlığına getirdiği eleştiriyi Makina adlı oyununda iyice vurgulayan Başkut, Harput'ta Bir Amerikalı adlı oyunuyla hicvin doruk noktasına ulaşmıştır. Bu oyunda, Harput'ta doğmuş, Amerika'da milyoner olmuş ve Harput'a kardeşini aramaya gelmiş bir milyonerin hikâyesi ekseninde, dönemin Amerikan hayranlığını çarpıcı bir dille alaya alır. Harput'ta Bir Amerikalı’nın, 1955'te Türk Tiyatrosu dergisinde yayımlanan tanıtım yazısında şöyle denilir: "Asırlarca evvel Acem hayranlığı ile başlayan, bilâhare Garba dönüp bu asrın başlarında Fransa'da karar kılan, Birinci Dünya Harbi'nde Alman, İkinci Dünya Harbî sırasında Amerikan hayranlığı olarak kendisini gösteren köylü iptilamızın hicvi."
Başkut'un Paydos adlı oyunu, yurtdışında sahnelenen ilk Türk tiyatro eseridir. Yurtiçinde bir mevsimde 140 defa sahnelenen Paydos, Atina Argiropulos Tiyatrosu'nda da 65 defa sahnelenmişti. Ankara Devlet Tiyatrosunda ve İstanbul Şehir Tiyatrolarında sahneye konulmuş olan oyunlarının bir bölümü sağlığında, tamamı ise ölümünden sonra kitap olarak yayımlandı. Paydos adlı oyunu plağa da okundu ve 1954’te S. Ayanoğlu yönetiminde filme çekildi. Buzlar Çözülmeden adlı oyunu ise 1965’te N. Saydam yönetiminde aynı adla, "Deli Deli Küpeli" adıyla da 1986’da K. Tibet yönetiminde olmak üzere iki defa filme alındı. Küçük Şehir oyunu ile 1948 İnönü Tiyatro Armağanı aldı.
ESERLERİ:
OYUN (İlk sahnelendikleri yıl ve tiyatro mevsimi itibariyle): Büyük Şehir (1942-43, basımı 1972), Ayarsızlar (1943-44, basımı 1972), Hacı Kaptan (1944-45, basımı 1972), Küçük Şehir (1945-46, basımı 1945), Koca Bebek (1946-47, basımı 1972), Paydos (1948-49, basımı 1948), Sana Rey Veriyorum (1950-51, basımı 1950), Soygun (1951-52, basımı 1972), Kadıköy İskelesi (1952-53, basımı 1972), Makine (1953-54, basımı 1972), Harput'ta Bir Amerikalı (1955-56, basımı 1955), Kleopatra'nın Mezarı (1956-57, basımı 1972), Tablodaki Adam (1958-59, basımı 1963), Öbür Gelişte (1960, basımı 1972), Hacıyatmaz (1960, basımı 1972), Göç (1962, basımı 1962), Buzlar Çözülmeden (1964, basımı 1965), Hepimiz Birimiz İçin (Hepimiz Bir Kişi İçin adıyla sahnelendi, 1965), Üzüntüyü Bırak (1965), Ayna (1966, basımı 1972), Emekli (1967, basımı 1972), Ölen Hangisi? (1967, basımı 1969), Dostlar (1970, basımı 1972).
RÖPORTAJ: Geceleri Bizi Kimler Bekliyor (1933).
ROMAN: Kadın Bir Defa Sever, Dişi Arslan, Valde Sultanın Gerdanlığı (polisiye roman, 1954). Ayrıca Gazetecilik (1952) ve Gazetecilik Dersleri (1967) adlarıyla basılan bir der kitabı vardır.

Ziyaret -> Toplam : 125,33 M - Bugn : 86209

ulkucudunya@ulkucudunya.com