« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

26 Kas

2008

Abdülhakîm Arvâsî

01 Ocak 1970

Abdülhakîm Arvâsî (1860 - 1943) Sünnî, İslam âlimidir.

Hayatı
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında yaşamıştır. Hazret-i Hüseyin’in soyundandır. Moğol istilâsı sebebiyle Irak’tan Doğu Anadolu’ya yerleşmiş ve çok sayıda âlim yetiştirmiş bir aileye mensuptur. Halife Mustafa Efendi’nin oğludur. 1860’ta o zaman Hakkâri vilâyetinin merkezi olan ve şimdi Van'a bağlı Başkale kazasında doğdu. Bazı resmî evrakta doğum tarihi 1865 olarak görülür. Başkale’de iptidaiye ve rüşdiye mekteplerini bitirdi. Doğu Anadolu ve Irak’ın çeşitli beldelerindeki âlimlerden ilim öğrendi. Arvas’ta Nakşî şeyhi Seyyid Fehîm Arvâsî’nin terbiyesinde yetişti. 1879’da bağlandığı hocasından 1882’de icâzetnâme ve 1887’de de Nakşıbendî, Kâdirî, Çeştî, Kübrevî ve Sühreverdî tarikatlarından hilâfet alarak memleketine döndü. Şâfiî olmakla beraber, dört mezhebin hükümlerine de vâkıf idi.

Arvâsî, dinî ve dünyevî ilimlerde geniş bilgi sahibiydi. Dört mezhebinde fıkıh bilgilerinde mâhirdi. Başkale’de kendi parasıyla kurduğu medresede 29 sene talebe yetiştirdi. Yetiştirdiği talebeler Anadolu’nun dört yanında müftü ve müderris olarak vazife aldı. Din ilimlerinin ve ehl-i sünnet itikadının bölgede yayılıp kuvvetlenmesinde çok mühim rol oynadı. Anadolu ve İran sınırında çok beldeyi ziyaret ederek irşatta bulundu. Yaptığı hizmetler takdir edilerek zamanın padişahı Sultan II. Abdülhamid’in ihsan ve taltifine nail oldu. 1898 ve 1908 yılında İstanbul ve Mısır üzerinden iki defa hacca gitti. Mekke’de görüştüğü Şeyh Ziya Masum Müceddidî, kendisine Üveysî hilâfeti de verdi.

Doğu Anadolu'nun Ruslar tarafından işgali üzerine mayıs 1916’da ailesiyle beraber Musul’a hicret etti. Bu arada yegâne halifesi Seyyid Sıddık Efendi şehid düştü. 1916-1918 arasında Ziybar kazâsı müftülüğünde bulundu. Adana ve Eskişehir’e geçti. 150 kişilik ailesinden 20 kişi kaldığı halde 1919 yılında İstanbul'a geldi. Sultan Vahideddin’in teveccühünü kazanarak, 5 Ağustos 1919'da padişah tarafından Süleymaniye Medresesi'ne tasavvuf müderrisi olarak tayin edildi. Aralık ayında da Eyüp Sultan’da münhal Kaşgarî Dergâhı postnişinliği kendisine tevdi edildi. Türk-Yunan Harbi yıllarında Millî Mücadele'ye maddî yardım ve insan yollayarak katkıda bulundu.

1924-1928 arası Vefa Lisesi’ne din dersi muallimliği yaptı. 1925’te tekkeleri kapatan kanun gereği, Kaşgarî Dergâhı’nda kayd-ı hayat şartıyla oturmasına müsaade edildi. 1924 yılında İstanbul vâizi tayin olundu. İstanbul’da Eyüp Sultan, Fatih, Bayezid, Ayasofya, Bakırköy Zuhuratbaba, Kadıköy Osman Ağa, Kasımpaşa Câmi-i Kebir, Üsküdar Yeni Câmi ve Beyoğlu Ağa Câmii kürsülerinden senelerle vaaz verdi. 1930’da yaş haddine rağmen vazifesi Bakanlar Kurulu kararıyla uzatıldı. 1931’de Menemen hadisesi sebebiyle Menemen’e götürülüp divan-ı harbe çıkarıldı. Beraat etti ise de, emekliye sevkolundu. Câmi derslerini aralıksız fahrî olarak yürüttü. Bayezid’de Kadı Beydâvî tefsirini okutup tamamlamaya muvaffak oldu. Üçışık soyadını aldı. Oğlu Mekki Efendi başta olmak üzere, kendisinden çok sayıda kişi ilim ve feyz aldı. Bunlardan en meşhurları, Necip Fazıl Kısakürek ve Hüseyin Hilmi Işık’tır.

Abdülhakîm Arvâsî 18 Eylül 1943’te İzmir’de mecburî ikamete tâbi tutuldu. Daha sonra geçtiği Ankara'da 27 Kasım 1943’te vefat etti. Bağlum Kabristanı'nda medfundur. Türkçe’den başka çok iyi derecede Arapça, Farsça ve Kürtçe bilirdi. Arapça ve Farsça şiirleri vardır. Üç oğlu ve iki kızı dünyaya geldi. Büyük oğlu Mekki Üçışık da babasından yetişmiş bir âlim olup, Üsküdar ve Kadıköy müftüsü idi. Abdülhakîm Efendi’nin sekiz kardeşi de âlim olup, ağabeylerinden mezundu. Bunlardan İbrahim Efendi (1862-1916) Van’da nakibüleşraf kaymakamı; Taha Efendi, (1864-1928) Van’da nakibüleşraf kaymakamı, Başkale, Kerkük ve İstanbul Süleymaniye Medresesi’nde müderris, 1908 ve 1921 meclisinde Hakkâri mebusu, Şer’iye Vekâleti’nde heyet-i müşavere âzâsı; Abdülkadir Işık (1866-1944), tabur imamı ve kıraat âlimi; Ziyaeddin Işık (1871-1942) Başkale müftüsü; Yusuf Efendi (1877-1917) Bağdad’da hâkim idi. Şemseddin, Kasım ve Mahmud Efendiler ise genç yaşta Başkale’de vefat etti.

Abdülhakîm Arvasî’nin eserlerinden yalnızca ikisi matbudur. Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye kitabında, çeşitli mektuplarından ve kitaplarından önemli ölçüde alıntı mevcuttur.

Eserleri
Râbita-i Şerîfe (1341)
er-Riyâdü’t-Tasavufiyye (1342)
Sefer-i Âhiret
Eshâb-i Kirâm
Ecdâd-ı Peygamberî
Namaz Risâlesi
Küfr ve Kebâir Risâlesi
Esmâ-yı Hüsna Şerhi
Nevevî’nin Hadîs-i Erbâîn Şerhi
Sevânihü’l-efkâr ve Sevâmihü’l-enzâr (Keşkül)
Mevlid Risâlesi
İmam Hüseyn’in Şehâdeti

Ziyaret -> Toplam : 125,32 M - Bugn : 80469

ulkucudunya@ulkucudunya.com