Martin Luther King 15.01.1929 – 04.04.1968
01 Ocak 1970
Afro-Amerikalı Baptist papaz ve Amerikan Yurttaş Hakları Hareketi önderi (D. 15 Ocak 1929, Atlanta, Georgia / ABD – Ö. 4 Nisan 1968, Memphis, Tennessee / ABD).
Dünya genelinde şiddet ve ırkçılık karşıtı söylemleriyle tanınmaktadır. 1964 yılında Nobel Barış Ödülü'nü kazanmıştır. Ölümünden 9 yıl sonra, 1977 yılında eski ABD başkanı Jimmy Carter tarafından Başkanlık Özgürlük Ödülü'ne layık görülmüş ve onuruna Martin Luther King Günü kutlanmaya başlanmıştır. King'in en bilinen ve etkili konuşması "Bir Hayalim Var'dır.
Morehouse Koleji Sanatlar Fakültesi Sosyoloji Bölümü (1948) mezunudur. Crozer Theoloji Seminerlerinden ilahiyat lisansını 1951'de almıştır. 1955 te Boston Üniversitesi'nde felsefe doktorası yapmıştır. 1954'de, Martin Luther King, Montgomery, Alabama'daki Dexter Baptist Kilisesi'nin papazı olmuştur. Montgomery otobüs boykotlarında liderlik etmiştir. Otobüs boykotları ülkedeki ayrımcılık yüzünden çıkmıştır. Bayan Rosa Parks'ın bir beyaza kendi oturduğu yeri vermemesi üzerine çıkan gerilim sonrası boykotlar görülmüştür. Siyahların ayaklanmaları başlamıştır. Martin Luther King eylemine, ABD yönetiminin otobüslerde gerçekleşen ayrımcılığı durdurmasıyla beraber son vermiştir.
Martin Luther King, Tennessee eyaletinin Memphis kentinde 4 Nisan 1968'de bir suikast sonucu ölmüştür.
1986’dan beri her yıl Ocak ayının üçüncü Pazartesi günü ABD'de King’in doğum gününde medeni haklar lideri ve yaşamı boyunca savunduğu idealler anılıyor, konuşuluyor, King’in barış sevgisi dile getiriliyor.
Ailesi ve Geçmişi
Martin, Atlanta, Georgia'da Marthin Luther King ve Alberta Williams King'in çocuğu olarak dünyaya geldi. Martin Luther King Jr.'ın doğum kayıtlarına göre doğduğunda ismi Michael idi. Liseden sonra Marehouse Koleji'ne devam etti. Burada rektör olan ve aynı zamanda bir yurttaş hakları lideri olan Benjamin Mays'den etkilendi. 1948 yılında Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Daha sonra 1951 yılında Chester, Pensilvanya'daki Crozer Teoloji Fakültesinden 1. olarak mezun oldu. 1955 yılında Boston Üniversitesi'nde Sistematik Teoloji konusunda yüksek lisans yaptı.
King 1953 yılında Coretta Scott ile evlendi. King'in babası düğünü gelinin babasının evinde gerçekleştirdi. King ve Scott'ın 4 çocuğu oldu: Yolanda Denise, Martin Luther III, Dexter Scott ve Bernice Albertine. King'in 4 çocuğu da babalarının yolunda gidip birer yurttaş hakları savunucusu oldular Coretta Scott 30 Ocak 2006'da öldü.
Yurttaş hakları eylemciliği
King, 1953 yılında daha 24 yaşındayken en önemli siyah kilisesi olan Montgomery, Alabama'daki Dexter Avenue Baptist Kilisesinin pastörü oldu. 1 Aralık 1955 günü Rosa Parks, Jim Crow yasaları gereği yerini bir beyaza vermesi gerektiği halde buna karşı geldiği için tutuklandı. Bunun üzerine King, Montgomery Otobüs Boykotunu düzenledi. Boykot 382 gün sürdü ve durum o kadar gerginleşti ki King'in evi bombalandı. Bu boykot sırasında King tutuklandı. Boykot, Amerikan Yüksek Mahkemesi'nin eyaletler arası otobüslerde ve diğer ulaşım araçlarında ırk ayrımcılığını kanun dışı ilan etmesine kadar devam etti.
Bu boykottan sonra King, siyahi kiliselerin güçbirliği yapmasını ve yurttaş hakları reformu için barışçıl gösteriler yapmayı amaç edinen Güney Hristiyan Liderlik Konferansı (SCLC)'nin 1957 yılında kurulmasında önemli rol oynadı. King ölümüne kadar bu kuruluşta önemli rol oynadı. King, Mahatma Gandhi tarafından uygulanan, şiddete dayanmayan sivil itaatsizlik felsefesinin takipçisiydi ve bu felsefeyi SCLC tarafından gösterilerde uyguladı.
King, siyahların oy hakkı, ayrımcılığın sona ermesi, çalışan hakları ve diğer temel haklar için gösterileri düzenledi ve organize etti. Bütün bu haklar 1964 yılında çıkan Yurttaş Hakları Kanunu (Civil Rights Act of 1964) ile 1965 yılında çıkan Oy Hakkı Kanunu (Voting Rights Act of 1965) ile Amerikan hukukunun birer parçası oldu.
Washington'a yürüyüş
King, belki de en çok 1963 yılında "İş ve Özgürlük İçin Washington'a Yürüyüş" sırasında Lincoln Anıtı önünde yaptığı "Bir Hayalim Var" konuşmasıyla ünlüdür.
İngilizce: “I have a dream that my four little children will one day live in a nation where they will not be judged by the colour of their skin, but by the content of their character.”
Türkçe: “Bir gün, dört çocuğumun da derilerinin rengi ile değil de kişilikleri ile yargılanacağı bir ülkede yaşayacaklarına dair bir hayalim var.”
SCLC'yi temsil eden King, "Büyük Altılı" denilen İş ve Özgürlük İçin Washington'a Yürüyüş isimli etkinliğin düzenlenmesinde etkili olan yurttaş hakları örgütlerinin liderleri arasındaydı.
250.000 kişinin katıldığı yürüyüş başlangıçta Güney'deki siyahların içler acısı halini ve yürüyüşü düzenleyenlerin istek ve şikayetlerini ülkenin başkentinde açıkça ifade etmeleri için bir fırsat olarak düşünülmüştü. Yürüyüşü düzenleyenler, federal hükumetin Güney'de yaşayan siyahların ve yurttaş hakları çalışanlarının haklarını ve güvenliğini sağlamaktaki yetersizliğini eleştirmeyi düşünüyorlardı. Fakat, grup ABD başkanının baskısına ve etkisine boyun eğdi gösteri çok daha yumuşak bir ton kullandı.
Bunun sonucu olarak, bazı yurttaş hakları eylemcileri gösterinin ırksal uyum hakkında doğru olmayan, istenmeyen kısımlardan arındırılmış bir resim sunduğunu düşündüler. Malcolm X, gösteriyi "Washington'a Saçmalık" (Farce on Washington) olarak isimlendirdi.
King görevi süresince birçok defa yazı ve konuşmalar yaptı. 1963 yılında yazdığı, "Birmingham Hapishanesinden Mektup" adalet arayışının tutkulu bir göstergesidir.
1964 yılında, ABD'de ırksal ön yargıyı yıkmak için şiddet içermeyen bir direniş sergilediği için, en genç yaşta Nobel Ödülü almış oldu
"Kanlı Pazar"
King ve SCLC, SCNC'nin de kısmi katılımıyla 25 Mart 1965 tarihinde Selma şehrinden eyalet başkenti Montgomery'e bir yürüyüş düzenlemeyi denediler. 7 Mart tarihindeki ilk deneme karşıt görüşlü kalabalığın ve polisin şiddet uygulaması nedeniyle iptal edildi. Bu gün, söz konusu tarihten itibaren "Kanlı Pazar" olarak adlandırıldı.
Göstericilere karşı polisin uyguladığı şiddet, geniş bir şekilde yayınlandı ve görüntüler toplumda büyük bir infial uyandırdı.
1966 yılında, Güney'de elde edilen başarılardan sonra, King ve diğer Yurttaş Hakları Eylemcileri bu hareketi Kuzey'e yaymaya çalıştılar. İlk hedefleri Chicago şehri oldu. King ve Ralph Abernaty, ikisi de orta sınıf kişiler oldukları halde, fakirlere olan desteklerini göstermek ve eğitici bir deney olması amacıyla Chicago'nun varoş mahallelerine taşındılar.
Hareketin radikal değişiklik için isteği büyüdü ve bazı büyük yürüyüşler planlandı ve gerçekleştirildi. Bu yürüyüşlerden bazıları şu mahallerde gerçekleşti: Bogan, Belmont-Cragin, Jefferson Park, Evergreen Park (Şikago'nun bir banliyösü), Gage Park ve Marquette Park, ve diğerleri.
ABD’nin Vietnam Savaşı Politikasına Karşı Çıktı
1965 yılından başlayarak King ABD'nin Vietnam Savaşındaki rolü hakkındaki şüphelerini dile getirmeye başladı. 4 Nisan 1967 yılında, Newyork City Riverside Kilisesinde - öldürülmesinden tam olarak 1 yıl önce- King, Vietnamın Ötesi: Sessizliği Kırmanın Zamanı (Beyond Vietnam: A Time to Break Silence) başlıklı konuşmasını yaptı. Konuşmasında King kuvvetli bir şekilde Amerika'nın savaşdaki rolü aleyhine konuştu, Amerika'nın Vietnam'da "orayı bir Amerikan kolonisi haline getirmek" amacıyla bulunduğunu ifade etti ve ABD'yi "bugün Dünya'nın en büyük şiddet sağlayıcısı" olarak adlandırdı.
Aynı zamanda ülkenin daha genel ve geniş bir ahlaki değişikliğe ihtiyacı olduğunu iddia etti:
“Ahlaki değerlerde gerçekleşecek gerçek bir devrimsel değişim fakirlik ve refah arasındaki çarpıcı zıtlık üzerinde rahatsız edici bir şey olacaktır. Bu değişim, hakli bir kızgınlıkla denizin öbür tarafında bakacak ve Batı'nın kapitalist bireylerinin Asya, Afrika ve Güney Amerika'ya o ülkelerin sosyal gelişmesini hiç kaale almadan sadece kar etmek amacıyla büyük miktarda paralar yatırdığını görecek, ve şöyle diyecektir: "Bu hiç adil değil."
King uzun süredir güneyli ırkının ayrımcıları (segregationists) tarafından nefret ediliyordu, fakat bu konuşması ana-akım medyayı da onun aleyhine çevirdi. Time dergisi konuşmayı "Radyo Hanoi için yazılmışa benzeyen demagojik bir saldırı" olarak niteledi. The Washington Post gazetesi de King'in "davası, ülkesi ve halkı için işe yararlığını azalttığını" ifade etti.
Vietnam'la ilgili olarak King Kuzey Vietnam'ın "onbinlerce Amerikan askeri gelene kadar büyük miktarda asker ve tedarik malzemesi göndermediğini" ( Michael Lind, Vietnam: The Necessary War, 1999 sayfa 182) ifade etmiştir.
King ayrıca Kuzey Vietnam'ın toprak reformunu övmüştür. ( Lind, 1999) King ayrıca ABD'y çoğunluğu "çocuk" 1 milyon Vietnamlıyı öldürmekle itham etmiştir. (Guenter Lewey, America in Vietnam, 1978 pp. 444–5)
Bu konuşma King'in evrim geçiren siyasi duruşunun bir yansımasıydı. Kamuya açık alanda, siyasi düşmanları tarafından komünizmle ilişkilendirilmemek için dikkatli olmakla beraber özel konuşmalarında demokratik sosyalizme olan desteğinden bahsediyordu:
“ Milyarlarca dolardan bahsetmeden Zencinin ekonomik sorunlarını çözmekten bahsedemezsiniz. Varoşlardan elde edilen karı yok etmekten bahsetmeden varoşları sona erdirmekten bahsedemezsiniz. Fakat o zamanda tehlikeli sularda tehlikeli kişilerle muhatap olmanız gerekir. Endüstri liderleriyle uğraşmanız gerekir... Bu bizim tehlikeli sularda avlanmaya çalıştığımız anlamına gelir, çünkü kapitalizm de bir şeyin yanlış olduğunu söylüyoruz. Refahın daha iyi bir dağılımı olmalı ve belki de Amerika demokratik sosyalizme yönelmeli. (Frogmore, S.C. Kasım 14, 1966. Çalışanları önündeki konuşması) „
King, Morehouse'da iken Marx'ı okudu. Fakat, "geleneksel kapitalizmi" reddetmekle beraber, Komünizmi "tarihi maddiyatçı yorumlaması", dini reddetmesi, "göreceli etik anlayışı" ve "siyasi baskıcılığı" nedeniyle benimsemedi.
3 Nisan 1968 günü, King, Mason Temple'da (Church of God in Christ Center) kendisini dinleyen heyecanlı bir kalabalığa sanki başına gelecekleri bilircesine şöyle seslendi (Mountaintop'a Gittim konuşması):
“ Bu saatten sonra bana ne olacağı önemli değil. Bazıları bazı hasta beyaz kardeşlerimiz tarafından bana karşı yapılabilecekler hakkında konuşmaya başladı. Herkes gibi ben de uzun bir hayat yaşamak istiyorum. Uzun yaşamak önemli, fakat şu an bununla ilgilenmiyorum. Sadece Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istiyorum. Ve o bana bu dağa çıkmam için izin verdi. Ve çevreme baktım, Vaadedilmiş Toprakları gördüm. Oraya sizinle beraber gidemeyebilirim. Fakat bu gece bilmenizi istiyorum ki, biz halk olarak, o Vaadedilmiş Topraklara ulaşacağız. Bu nedenle bu akşam mutluyum. Hiçbir şeyden endişelenmiyorum. Kimseden korkmuyorum. Gözlerim Tanrının gelişinin Zaferini gördü!”
King ertesi gün, uğradığı suikast sonucu öldü.
Suikast
1968 yılı Mart ayında King, siyah sağlık çalışanlarını desteklemek için Memphis'e gitti. Siyah sağlık çalışanlarını temsil eden AFSCME Local 1733, 12 Mart'tan beri grevdeydi ve daha yüksek ücretler ve daha iyi muamele talep ediyordu. Örneğin, beyaz işçilerden farklı olarak siyah işçiler kötü hava nedeniyle evlerine gönderildiğinde ücret alamıyor ve beyazlara göre daha az ücret alıyorlardı.
3 Nisan günü King, Memphis'te bir topluluğa hitaben konuştu ve "I've been to the Mountaintop" (Mountaintop'a gittim) isimli konuşmasını yaptı.
King, 4 Nisan günü öğleden sonra saat 6'da Memphis'teki Lorraine Motel'in balkonunda uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Motel odasındaki arkadaşları silah seslerini duyunca balkona koştu ve King'i boğazından vurulmuş şekilde buldular. Saat 7:04'de St. Joseph's Hastanesinde öldü. Suikast, 60'dan fazla şehirde isyanların çıkmasına neden oldu. 5 gün sonra, ABD Başkanı Lyndon B. Johnson, yas ilan etti. Aynı gün 300,000 kişilik bir kalabalık cenazesine katıldı. Başkan yardımcısı Hubert Humphrey, Başkanı temsilen cenazeye katıldı.
King'in öldürülmesinden 2 ay sonra, kaçak mahkum James Earl Ray İngiltere Heathrow Havalimanında sahte pasaportla İngiltereyi terk etmek isterken yakalandı. Ray kısa süre içinde ABD'ye iade edildi. Ray, King'in öldürülmesiyle suçlandı ve suikastı 10 Mart 1969 tarihinde itiraf etti. (Ray 3 gün sonra bu itiraftan geri döndü.) Ray, 99 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Güzel Sözleri:
- Bir insanın uğruna öleceği bir şeyi yoksa, yaşamaya da hakkı yoktur.
- Dünyada yapılmış olan her şey umutla yapılmıştır.
- Her şeyin sonunda düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.
- İnsanlığı yücelten her iş, onurlu ve önemlidir; dört dörtlük yapılmalıdır.
- Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, ancak kardeşçe yaşamayı unuttuk.
- Zaman gelir sessizlik ihanet olur.
- İnsanlar genellikle birbirlerinden nefret ederler çünkü birbirlerinden korkarlar; birbirlerinden korkarlar çünkü birbirlerini tanımazlar; birbirlerini tanımazlar çünkü iletişim kurmazlar; iletişim kurmazlar çünkü sınıflara ayrılmışlardır.