Gerisini ‘cahil halk’ düşünsün!
Servet AVCI 01 Ocak 1970
2 saat sonra başlayacak sokağa çıkma yasağını duyunca sokağa dökülen vatandaşların elbette hataları vardır ama masum haklı gerekçeleri de…
Peki, kürsülerden fırlatılan çay paketçiklerini havada kapan vatandaşlara ‘martı gibi’ demeyip de şimdi panikle sokağa fırlayanlara ‘ayı, geri zekâlı, lümpen, alt tabaka’ yakıştırması yapan kapıkulu gazetecilere ne demeli?
O insanların daha önce ‘beyaz Türkler’ tarafından ezildiklerini, ötelendiklerini, ikinci sınıf görüldüklerini öne sürenler, şimdi güç sahiplerinin eteklerinde gazetecilik yaptıkça dilleri değişti… İstanbul’da oy vermeyenlere ne hakaretler, ne ihanet ve cehalet suçlamaları sıralanmıştı…
Öfke sönmemiş olacak ki şimdi de ‘sokağa çıktılar’ diye aynı kitleleri aşağılıyorlar… ‘Vatandaş’la ‘halk’ ayrımını en iyi özetleyen ve onlarca yıl öncesine ait olan “Halk plajlara hücum etti, vatandaş denize giremedi” manşetine adeta nazire yapıyor, neo-elitler…
‘Cahil ve açgözlü tabaka’ yaptı bunu!.. Ama ‘cahil ve açgözlü tabaka’ diye niteledikleri bu kesimin hangi kararda nasıl bir refleks göstereceğini hesaplayamayanların yönetme tarzına ve bilgisizliğini tık yok!..
***
Kemal Can ne güzel özetlemiş: 10 Nisan özel bir milat olmaya aday. Milliyetçi-mukaddesatçı sağcı kalabalık, bütün gece bu milletin cahilliği, kafasızlığı hakkında seri hakaretler sıralıyor. İnsan, alınmış yanlış kararı savunmak ya da geçiştirmek uğruna, milletine bu kadar mı düşman olur?
Bir tedbir açıklamadan, ‘2 saat sonra 2 gün sokağa çıkmak yasak’ derseniz, insanlar marketlere saldırır: Sonra bunu görüp, “İki günde ölmezsiniz cahiller, sorumsuzlar sürüsü” diyemezsiniz. Kamu yönetimi diye bir disiplin bunun için var.
Senelerce karşılarındakileri, ‘millete yabancı olmak’la, ‘halkı hakir görmek’le suçla. Şimdi bu organize saçmalık karşısında bari susmayı deneme. ‘İktidara halel gelmesin’ diye, gece ekmek peşine düşenleri, cahillikten ihanete olmadık sıfatlarla aşağıla. “Karar süper ama bu millet yok mu bu?”
Haftalardır sokağa çıkma yasağı isteyenlere yapılmadık hakaret, uydurulmamış komplo kalmadı. Sonra 2 saat önceden açıklanan 2 günlük yasak. Ne olacak, “Sokakları ele geçirecek örgütler” çıkacak “Açlık kıtlık dalgası ve kaos”? Kaos çıkartmak başka nasıl olurdu ki?
***
Aslında iyi tarafından da bakabiliriz!.. Muhafazakâr elitlerimizin ‘göbeğini kaşıyan halk’tan ve ‘bidon kafalılar’dan rahatsız olma aşamasına gelmeleri çok önemli bir gelişme!..
Milletçe birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç hissettiğimiz 878.632’nci günde, yeni krem tabakası muhafazakâr elitlerimizin, o çok eleştirdikleri mavi kanlı, beyaz tenli eski elitlerle aynı çizgide buluşmaları fazlaca anlamlı!..
Halkın olmasa da vatandaşların mukadderatı konusunda ortak titizlik gösteren bu dayanışma, güç ele geçtiğinde ruh ikizi olmanın nasıl kolaylaştığını vurguluyor, hiç şüphesiz!..
Tüy dikmek için muhafazakâr elitlerimize düşen son görev şu: “Dağdaki çobanla bizim oyumuz nasıl bir olabilir?” sorusunu sinirle sormak!.. Bu, işin en önemi aşamalarından biri!.. Yakalayınca bırakmamak lâzım!..
Tabii haremlik-selâmlık havuzlarda atletle pijamayla denize girenleri jandarmaya kovalatmak şart!.. Çünkü elit olmanın şartları var ve o şartlar asla kazaya bırakılmaz!..
***
Her şerden bir hayır çıkabilir!.. Dünyayı saran virüs salgınından da bize böyle bir hayır düştü!.. Kendilerini tam ifade edemeyen, halka hakaret etmek için uygun bir ortam yakalayamayan muhafazakâr elitlerimize gün doğdu!.. Onlar da bu geç gelen bu bastırılmış özgürlüğün hakkını veriyorlar!..
Allah’tan ‘vatandaş’a bir şey demiyorlar!.. Gerisini ‘cahil halk’ düşünsün!..