Akıllı olursak atlatacağız
Esfender KORKMAZ 01 Ocak 1970
Krizin ekonomik açıdan vereceği en büyük zarar, GSYH ‘ da daralma ve işsizlik oranındaki artıştır. İMF’ son raporuna göre Türkiye’de GSYH 2020 de yüzde 5 daralacak. İşsizlik oranı da artacak ve yüzde 17.2 olacaktır. Bazı finans kuruluşları da 2020 de GSYH’ nın ,( HSBC yüzde 3.2 ve Golden Sachs yüzde 5 ), daralacağı şeklinde tahminler açıklamışlardır.
Daralma Mart ayının ikinci yarısında başladı ve ikinci çeyrekte ( Nisan -Mayıs ve Haziran ) devam edecektir. BETAM araştırmaya göre 2020 ilk çeyreğinde (Ocak-Şubat -Mart ) büyüme oranı yüzde 6.9 olacaktır. Bu büyüme tahmininde elbette geçen sene 1919 ilk çeyrekteki eksi büyümenin de etkisi vardır.
İkinci çeyrekte Nisan -Mayıs-Haziran ) GSYH’nın yüksek oranda daralacaktır. Son açıklanan TÜİK Nisan ayı güven endeksleri verileri de GSYH ‘nın büyümesinde ani bir düşüş yaşanacağını gösteriyor.
GÜVEN ENDEKSLERİ
NİSAN NİSAN DEĞİŞME
GÜVEN ENDEKSİ 2019 2020 YÜZDE
---------------- --------- --------- --------
I)TÜKETİCİ 63.5 54.9 -13.5
HANEHALKININ İÇİNDE BULUNDUĞU
MALİ DURUM 75.0 67.0 -10.7
II) HİZMET SEKTÖRÜ 83.1 46.1. –44.5
SON 3 AYDA İŞ DURUMU 78.9 47.9 -39.3
III) PERAKENDE TİCARET 90.6 75.2. -17.0
SON ÜÇ AYDA SATIŞLAR 76.1 56.7 -25.5
IV) İNŞAAT SEKTÖRÜ 53.9 44.7 -17.1
SON ÜÇ AYDA İNŞ.FAALİYETLERİ 59.6 57.2 -4.0
Dünyada ve bizde İktisadi gidişatta hızlı bir gerilemenin yaşanacağı açıktır. Kriz sonrası bütün dünyada tekrar büyüme başlayacaktır. Üretim faktörlerinin tekrar eski verimlilik düzeyine ulaşması için bu büyüme gecikmeli olabilir. Ancak olacağı kesindi.
Bizde dış borç sorunu , işsizlik sorunu ve enflasyon sorunu önceden de var olduğu için , yönetim diğer ülkelere göre daha dikkatli ve istikrarlı olmalıdır. Bu istikrar kriz sırasında başlar ve sonrasında devam eder. Kriz sırasında en fazla dikkat etmemiz gereken , bu krizi birlik ve beraberlik içinde çözmek ve partizanlığa ve ayrışmaya gitmemektir. Ne var ki Belediyelerin toplayacağı ve yapacağı yardımlar , halk tarafından anlaşılmayan , yanlış ve moral bozan bir uygulama oldu.
Belediyeleri çok zorlayarak devletten ayrı tarif edebilirsiniz. Ama vatandaş belediyeyi de devletin bir parçası olarak görüyor. Anayasanın 123 maddesine göre , ‘’ idarenin kuruluş ve görevleri Merkezden Yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.’’ Diyor. İdare dediği devlet idaresidir. Kaldı ki Belediyeler bazı yerel vergileri toplama gibi devletin hükümranlık haklarını da kullanıyorlar. Bu şartlarda belediyeler yardım toplayamaz diyerek onları devre dışı bırakmak , krizin telafisini zorlaştırır. Belediyeyi devre dışı bırakırsanız bu defa uygulamada o belediyenin mensup olduğu siyasi partiler aynı işi yaparlar. Siyasi iktidar açısından daha mı iyi olur ?
Bu krizden nasıl çıkarız ? her yazımda dilim döndüğü kadar ile yazdım. Ama ne yaparsak yapalım ; yine de Belediyeleri devre dışı bırakırsak , krizin telafisi zora girer. Olağanüstü zamanlara özgü bir çözüm getirmek gerekir.