« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

11 Ara

2008

BANGLEDEŞ

01 Ocak 1970

Resmi adı: Bangladeş Halk Cumhuriyeti

Başkenti: Dakka (Nüfusu: 6.500.000)

Diğer önemli şehirleri: Çitagong, Rangpur, Racşahi, Dinajpur, Bogra, Feridpur, Marayanganj, Kulna, Mymensingh, Sylhet, Paharpur, Mainamati, Cox's Bazar, Rangamati, Sunderbans.

Yüzölçümü: 143.999 km2.

Nüfusu: 115.100.000 (1993 tahmini). Halkın % 17'si şehirlerde yaşamaktadır. Ortalama ömür 55 yıldır. Çocuk ölümlerinin oranı binde 94'tür. Nüfusun % 42'sini 14 yaşın altındakiler oluşturmaktadır.

Km2 başına düşen insan sayısı: 799.3

Nüfus artış hızı: % 2

Etnik yapı: Bangladeş'te nüfusun % 95'ini Bengaliler de denen Bangladeşliler oluşturmaktadır. Diğer etnik unsurların başta gelenleri şunlardır: Çakmalar (% 1), Urduca konuşanlar (% 1), Marmalar, Garolar, Hasiler, Tripuriler. Bunlar genellikle Hindistan ve Uzakdoğu kökenlidirler ve çoğu Müslüman değildir. Bengaller bütün Güney Asya ülkelerine yayılmış kalabalık bir etnik unsurdur. Bangladeş de Bengal Yurdu anlamına gelmektedir. Sankristçeye yakın olan Bengalce, Hint - Avrupa dil grubuna girmektedir. Bengalce'nin yazısı Sanskritçe yazısından biraz farklıdır. Bengallerin % 86'sı Müslümandır.

Dil: Resmi dil Bengalce'dir.

Din: Resmi din İslâm'dır. Halkın % 86.5'i Müslümandır. Müslümanların büyük bir çoğunluğu sünnidir. Müslümanlardan sonra en kalabalık kitle nüfusun % 12.2'sini oluşturan Hindulardır. % 0.6 oranında da Budist vardır. Ayrıca çoğunluğu katolik olan % 0.4 oranında hıristiyan mevcuttur. Hıristiyanların çoğu Bangladeş'e misyonerlik faaliyetlerinde bulunmak için geldiğinden sistemli bir çalışma yürütmektedirler. Bu yüzden sayılarının azlığına rağmen ülkede varlıklarını ciddi bir şekilde hissettirmektedirler. Bangladeş'te çok az sayıda animistler (tabiata tapanlar) de mevcuttur.

Coğrafi durumu: Güney Asya ülkelerinden olan Bangladeş, batı, kuzey ve doğudan Hindistan'la, güneydoğudan Birmanya (Burma)'yla, güneyden de Bengal körfeziyle çevrilidir. En yüksek yeri Çittagong Tepesi (1200 m.)'dir. Bangladeş toprakları Bengal körfezinden içeriye doğru uzanan ve çok sayıda akarsu tarafından bölünen bir ova şeklindedir. En büyük akarsuları Ganj, Brahmaputra, Meghna, Pudma, Jamuna, Karnaphuli ve Surma nehirleridir. Akarsuların çoğu ova içinde birleşmekte ve bazı yerlerde göller oluşturmaktadırlar. Akarsuların çokluğu Bengladeş ovasını tarım açısından verimli kılarken her yıl taşkınlara ve sel baskınlarına da yol açmaktadır. Bunun yanı sıra denizin kabarması da zaman zaman su baskınlarına sebep olmaktadır. Bangladeş halkını sık sık rahatsız eden bir diğer doğal afet de kasırgalardır. Kasırgalar da çoğunlukla Bangladeş'in ve Bengal körfezinin doğal yapısından kaynaklanmaktadır. Topraklarının % 62'si tarım alanı, % 4'ü otlak, % 15'i ormanlıktır. Tropikal bir iklime sahip olan Bangladeş'te yazlar sıcak, kışlar ılımlı geçer. Yaz aylarında sıcaklık 24 - 39 derece, kış aylarında ise 11 - 23 derece arasıdır. Başkent Dakka'da yıllık sıcaklık ortalaması 30.5 derece, yağış ortalaması 1874 mm.'dir. Güney şehirlerinden olan Çittagong'da bu oran 29.5 derece/2733 mm.dir.

Yönetim şekli: Bangladeş'te çok partili demokratik bir sistem hâkimdir. Ülke 16 Aralık 1972'de yürürlüğe konan bir anayasayla yönetilmektedir. Devlet başkanı beş yıllığına halk tarafından seçilir. Devlet başkanı genel seçimlerin sonuçlarına göre başbakanı tayin eder ve hükümet başbakan tarafından oluşturulur. Ülkenin 330 üyeli bir parlamentosu vardır. Parlamento üyeleri beş yılda bir gerçekleştirilen genel seçimle belirlenir. Bakanlar da bu parlamentonun üyeleri arasından seçilir. Bangladeş, BM, İKÖ (İslâm Konferansı Örgütü), İngiliz Uluslar Topluluğu, IMF (Uluslararası Para Fonu), İslâm Kalkınma Bankası gibi uluslararası örgütlere üyedir.

Siyasi partiler: Milli Parti: Sosyalist bir anlayışa sahiptir. En son genel seçimlerde parlamentoda 35 üyelik kazanabildi. Bangladeş Milliyetçi Partisi: Liberal ve muhafazakâr çizgide olan sağcı bir partidir. Ülkede iktidarı elinde tutan bu partinin genel başkanı başbakan Halide Ziya'dır. En son genel seçimlerde parlamentoda 166 üyelik kazandı. Avami Birliği: Şeyh Hasine Vacib'in liderliğindeki bu parti sosyal demokrat bir anlayışa sahiptir. En son genel seçimlerde parlamentoda 89 üyelik kazanabildi.

İdari bölünüş: 4 idari bölgeye, 64 idari birime ayrılır.

Tarihi: Bugünkü Bangladeş topraklarına İslâm, Türk kumandanı Muhammed Bahtiyar Halaci'nin 1203'te Bengal'i ele geçirmesiyle girdi. 1203 - 1340 yılları arasında Bengal yönetimi Delhi Sultanlığı'na bağlı kalmıştır. 1340'ta bağımsız sultanlık olan Bengal, 1576'da Babürlüler tarafından işgal edildi. Bundan sonra 1757'ye kadar Bâbürlülerin hâkimiyetinde kaldı. Bu tarihte Bengal sultanı Sirâcuddevle'nin İngilizlere yenilmesi İngilizlerin ülkede sistematik bir baskı uygulaması başlatmalarına imkân sağladı. Bu durum Müslümanların ülke yönetimindeki etkinliklerinin zayıflaması sonucunu doğurdu. İngilizler 1836'da resmi dili de değiştirerek İngilizce'yi resmi dil yaptılar. Müslümanların zaman zaman İngiliz işgalcilere başkaldırmaları İngilizlerin baskı uygulamalarını daha da şiddetlendirmelerine yol açtı. Bu dönemde İngilizler sadece bugünkü Bangladeş topraklarını değil bütün Hint yarımadasını ellerinde tutuyorlardı. İngilizler Hindistan yarımadasında yaşayan Müslümanlar üzerindeki hâkimiyetlerini devam ettirebilmek için her yola başvuruyorlardı. Bu amaçla Müslümanlar arasında daha önce çıkmış ihtilafları ve Hindu - Müslüman ihtilaflarını sonuna kadar kullanıyorlardı. 1885'te İngiliz himayesinde kurulan Hindistan Milli Kongresi daha çok Hindu liderlerin istekleri doğrultusunda hareket etmeye başladı. Bu durumu aleyhlerine gören Müslümanlar da 1906'da Tüm Hindistan Müslümanları Birliği adlı bir örgüt kurdular. Bu örgüt ilk toplantısını bugünkü Bangladeş'in başkenti olan Dakka'da yaptı. (Bundan sonra, Pakistan'ın kuruluşuna kadarki gelişmeler hakkında Pakistan tarihine bkz.) 1947'de Hindistan'dan bağımsız Pakistan devletinin kuruluşu ilan edildi. Bangladeş de, Doğu Pakistan adıyla bu devlete bağlandı. Hindistan'ın elinde kalan topraklar bu iki Pakistan'ı birbirinden ayırıyor ve bağlantıyı kesiyordu. Ayrıca Doğu Pakistan'ın elinde kalan toprakların İngiliz işgalcilerin özellikle ihmal ettiği topraklar olması zaman içinde çeşitli problemlere yol açtı. Devletin resmi dili konusunda da bir anlaşmazlık çıktı. Çünkü Doğu Pakistan halkı çoğunlukla Bengalce, Batı Pakistan halkı ise Urduca konuşuyordu. Bu ve benzeri problemler 1971'de iki Pakistan'ı bir iç savaşa götürdü. Savaşa çok sayıda hindunun ülkesine geçmesini bahane eden Hindistan da müdahale etti. Hindistan müdahalesi Pakistan yönetimini zor durumda bıraktı. Dolayısıyla Pakistan kuvvetleri daha fazla direnemedi ve 16 Kasım 1971'de Doğu Pakistan'ı kendi haline bıraktı. Bu tarihten sonra iki Pakistan arasındaki savaşa müdahale etmiş olan Hindistan kuvvetleri Batı Pakistan'dan ayrılan Bangladeş'i Mart 1973'e kadar işgal altında tuttular. Hindistan işgal kuvvetlerinin çekilmesinden sonra yeni kurulan Bangladeş'in cumhurbaşkanlığına Muciburrahman getirildi. Muciburrahman, Pakistan'ın İslâmi kimliğinin aksine Bangladeş'te sosyalist ve laik bir yönetim kurdu. Bunun yanı sıra Hindistan, Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa ülkeleriyle dostluk anlaşmaları imzaladı. Muciburrahman'ın ülkede tam bir diktatörlük kurmaya çalışması üzerine 20 Ocak 1975'te ona karşı bir darbe gerçekleştirildi ve öldürüldü. Yerine darbe lideri General Saim geçti. Ancak onun gelmesiyle bir karışıklık ortaya çıktı. 21 Nisan 1977'de Muciburrahman taraftarlarının yeniden ülke yönetimini ele geçirmek için giriştikleri harekete karşı durmak üzere halk desteğini arkasına alan Ziyaurrahman yönetimi ele aldı. Ancak Ziyaurrahman da eski sosyalist rejimi bazı küçük rötüşlarla ve Bengal milliyetçiliğinin yerine Bangladeş milliyetçiliğini koymak suretiyle devam ettirdi. Ziyaurrahman'ın 31 Mayıs 1981'de bir subay tarafından öldürülmesi ülkede kargaşaya yol açtı. Bu cinayetten altı ay sonra gerçekleştirilen seçimlerde Ziyaurrahman'ın yardımcısı Abdüssettar cumhurbaşkanlığına seçildi. Abdüssettar dönemi genelkurmay başkanı General Hüseyin Muhammed Erşad'ın 24 Mart 1982'de gerçekleştirdiği darbeyle sona erdi. General Erşad sıkıyönetim ilan ederek askeri gücünü kullanmak suretiyle ülkede köklü değişiklikler yapma yoluna gitti. Özellikle ekonomiyi dışa açma çabalarında başarılı olduysa da eğitimde ve kültürel alanda gerçekleştirmek istediği yeniliklerde aynı başarıyı gösteremedi. Erşad yönetimi 5 Aralık 1990'a kadar sürdü. Muhalefetin geniş çaplı tepkileri karşısında daha fazla dayanamayarak belirtilen tarihte istifa etmek zorunda kalan General Hüseyin Muhammed Erşad yerine Yüksek Mahkeme başkanı Şehabeddin Ahmed'i cumhurbaşkanı vekili tayin etti. 6 Ağustos 1991'de genel seçimler yapıldı. Seçim sonrasında siyasi yapıda ve anayasada bazı değişiklikler yapıldı. Seçimden sonra cumhurbaşkanlığına Abdurrahman Bisvas, başbakanlığa da Begüm Halide Ziya getirildi.

Dış problemleri: Hindistan'ın Ganj nehri üzerine yaptığı Farikka barajı vasıtasıyla nehrin suyunun yarısının bir başka kanala aktarılması yüzünden Bangladeş'in kuzeyinde kuraklaşmanın baş göstermesi iki ülke arasında siyasi bir probleme ve ilişkilerin bozulmasına yol açtı. Bangladeş'te son yıllarda meydana gelen su baskınlarında maddi ve beşeri zararın yüksek olmasının sebebi de Hindistan'dır. Çünkü daha önce Kuzey Bangladeş bitkilerle kaplı olduğundan kaynağını Himalayalardan ve Hindistan sınırları içinde kalan dağlık bölgelerden alan akarsuların ve özellikle Ganj nehrinin suyu yükselmeye başladığında yükselen suyun bir kısmını kuzeydeki bitkiler emiyor, böylece güneydeki maddi ve beşeri zarar daha az oluyordu. Ancak kuzeydeki kuraklaşma yüzünden bu bölgedeki arazi suyu emmeyip olduğu gibi güneye göndermekte bu da korkunç felaketlere yol açmaktadır. Hindistan maddi olarak desteklediği bazı kişiler vasıtasıyla zaman zaman Bangladeş'te sosyal ve siyasi çalkantılara da sebep olmaktadır. Birmanya zulmünden kaçan 250 bin Müslümanın Bangladeş'e sığınmak zorunda kalması da bu iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasına yol açtı. Birmanya askerleri 1993 Mart'ında Bangladeş sınırında bir köye saldırı da düzenlediler.

İç problemleri: Bangladeş'te 1991'de gerçekleştirilen serbest genel seçimler sonrasında sivil bir hükümetin işbaşına gelmesine rağmen siyasi istikrar sağlanamamıştır. Bu yüzden 1993 ve 1994'te ülkede birçok genel grev, gösteri yürüyüşü ve miting düzenlendi. Birmanyalı Müslüman mülteciler de ülkeye ekonomik bir külfet getirmektedir. (Tabii felaketler hakkında "Ekonomi" ve "Dış problemler" kısımlarına bkz.)

İslami Hareket: Bangladeş'teki İslâmi cemaatlerin başta geleni Pakistan'daki Cemaati İslâmi'nin bir kolu olan Cemaati İslâmi'dir. Bu cemaat Bangladeş'in Pakistan'dan ayrılması için 1951'de çıkarılan savaşta birliği destekledi ve Pakistan'ın yanında yer aldı. Bu yüzden ayrılmadan sonra Bangladeş cumhurbaşkanlığına getirilen Muciburrahman, Cemaati İslâmi'nin bütün faaliyetlerini yasakladı ve bu yasak 1980'e kadar devam etti. Ancak bu cemaat bugün bütün ülkeye yayılmış durumda. Bütün illerde ve ilçelerde şubeleri var. Ayrıca öğrenci dernekleri, meslek kuruluşları, yardım kuruluşları, davet grupları vs. vasıtasıyla bütün ülke genelinde sesini duyuruyor. Kitaplar ve periyodik yayınlar yayınlıyor. Konferanslar, sempozyumlar, açıkoturumlar düzenliyor. Değişik zamanlarda yaşayan tabii felaketlerde de sistemli yardım çalışmaları yürüttü ve felaketlerden zarar görenlerin çoğuna yardımlarını ulaştırdı. Siyasi faaliyetlere de girerek en son genel seçimlerde üyelerinden 20 kişiyi parlamentoya soktu. Cemaati İslâmi'nin emirliğini Gulam A'zam, genel sekreterliğini Mutiurrahman Nizâmi yürütüyor. Hükümet ve parlamentoda üyesi olan solcu ve kavmiyetçi partiler Cemaati İslâmi'nin çalışmalarının engellenmesi için kanun çıkarma girişiminde bulundular. Ancak cemaatin toplumdaki gücü ve arkasındaki kitle desteği onların bu amaçlarını gerçekleştirmelerine engel teşkil etti. Bununla birlikte hükümet cemaatin çalışmalarını değişik yollarla engellemeye çalışıyor. Ayrıca solcu militanların zaman zaman cemaat üyelerine ve kuruluşlarına yönelik saldırıları oluyor. Bangladeş'te Tebliğ cemaatinin çalışmaları da var. Ancak bu cemaat siyasi faaliyetlere girmiyor. (Ayrıca Pakistan'daki İslâmi cemaatlere bkz.) Bangladeş'te tasavvufi tarikatlar de yaygındır.

Ekonomi: Ülke ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanır. Tarım ve hayvancılıktan elde edilen gelirin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı % 37'dir. Çalışan nüfusun % 65'i tarım alanında iş görmektedir. Buna rağmen Bangladeş gıda yönünden kendine yeterli bir ülke değildir. Ürettiği tarım ürünlerinin başında pirinç, buğday, baklagiller, yağlı tohumlar, muz, ananas, kavun, turunçgiller ve daha başka meyveler gelir. 1992'de 28.5 milyon ton pirinç ve tahıl, 1 milyon 850 bin ton yer bitkileri, 510 bin ton baklagiller, 1 milyon 360 bin ton meyve, 1 milyon 400 bin ton sebze üretilmiştir. Aynı yılda ülkede 23 milyon 700 bin baş sığır, 700 bin baş koyun bulunuyordu. Balıkçılık da iyi durumdadır. 1991'de % 29'u denizden, kalanı iç sulardan olmak üzere 893 bin ton balık ve deniz ürünü avlanmıştır. Aynı yıl balık ve deniz ürünü ihracatından 179 milyon dolar döviz geliri sağlanmıştır. Bangladeş'te doğal gaz da çıkmakta ve ekonomiye önemli oranda katkısı olmaktadır. 1992'de 5 milyar 335 milyon m3 doğal gaz üretilmiştir. 1993'teki doğal gaz rezervi de 720 milyar m3 olarak tahmin ediliyordu. Bunun yanı sıra linyit, seramik toprağı gibi yerel kaynaklara da sahiptir. Orman ürünlerinin de ekonomiye önemli katkısı olmaktadır. 1991'de 32 milyon m3 tomruk üretilmiştir. Önceleri sosyalist bir anlayışın hâkim olduğu Bangladeş'te 1982'den itibaren kademeli bir biçimde pazar ekonomisine geçildi.

Para birimi: Bangladeş Takası.

Gayri safi milli hasılası: 25 milyar 322 milyon dolar. (Yıllık safi artış: % 4.2)

Kişi başına düşen milli gelir: 220 dolar

Dış ticaret: İhraç ettiği ürünlerinin başında jüt, çay, deri, karides, balık, kâğıt ve hazır giyim eşyası gelir. İthal ettiği malların başında da motorlu taşıtlar ve yedek parçaları, makineler, elektrikli ve elektronik araçlar, kimyasal maddeler ve gıda maddeleri gelir. Dış ticaretinde birinci sırayı ABD alır. ABD'nden sonra Japonya, Singapur, Güney Kore, İngiltere, Kanada, Malezya, İtalya, Belçika, Fransa ve İran gelmektedir. 1991'deki dış ticaret açığı 514 milyon dolar olmuştur.

Sanayi: Bangladeş'te en çok jüt, tekstil, kâğıt, şeker, deri, seramik, cam, çay, sigara, kimyasal maddeler, deri ve konserve sanayi gelişmiştir. Bunların yanı sıra bir çelik fabrikası, birkaç ilaç fabrikası ve ipek üretimine yönelik küçük tesisleri bulunmaktadır. Sanayi kuruluşları daha çok Dakka, Narayanganj, Kulna ve Çitagong çevresinde toplanmıştır. Sanayi sektöründen elde edilen gelirlerin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı % 9'dur. Çalışan nüfusun % 14'ü sanayi sektöründe iş görmektedir.

Enerji: Bangladeş'te 1991'de 8 milyar 930 milyon kw/saat elektrik üretilmiştir. Aynı yıldaki elektrik tüketimi de bu rakama eşittir. Elektrik enerjisinin % 91'i termik santrallerden, % 9'u hidroelektrik santrallerinden elde edilmektedir. Kişi başına yıllık elektrik tüketimi ortalama 77 kw/saattir.

Ulaşım: Dakka'daki uluslararası trafiğe açık olmak üzere tarifeli sefer yapılan 8 havaalanı mevcuttur. Çitagong ve Mongla'da ülkenin dış dünyayla deniz bağlantısını sağlayan iki büyük limanı mevcuttur. Bangladeş, 100 grostonun üstünde yük taşıyabilen 305 gemiye, 8850 km'si asfaltlanmış olmak üzere 193.300 km karayoluna, 4350 km de demiryoluna sahiptir. Ayrıca ülkeyi bir ağ gibi ören akarsularla da ulaşım sağlanmaktadır. Bu ülkede ortalama 850 kişiye bir motorlu ulaşım aracı düşmektedir.

Eğitim: Bangladeş'te eğitim ücretsizdir. İlk ve orta öğretim 5'er yıl, bakalorya (lise sonrası öğretim) 2 yıl, üniversite öğretimi 4 - 5 yıl sürmektedir. 2500 anaokulu, 48.200 ilkokul, 9750 genel, 160 mesleki orta öğretim kurumu mevcuttur. İlkokul çağındaki çocukların % 77'si, ortaöğretim çağındakilerin % 16'sı bu öğretimlerden yararlanabilmektedir. Bangladeş'te 9 üniversite, 1 tıp eğitimi sonrası için yüksek ihtisas enstitüsü, 105 yüksek teknik okulu, 65 sağlık meslek yüksek okulu, 68 öğretmen yetiştiren yüksek okulu olmak üzere toplam 997 yüksek öğretim kurumu mevcuttur. Bangladeş'te yüksek öğrenim çağında olan gençlerden bu kurumlara kayıt yaptıranların oranı % 5'tir. Okuma yazma bilenlerin oranı da % 35'tir. Bangladeş'te resmi okulların yanı sıra din eğitimi veren medreseler bulunmaktadır. 1991'de bu şekilde eğitim veren ve cami mektepleri diye adlandırılan eğitim kurumlarının sayısı 58.124'tü. Hıristiyan misyoner örgütleri de çok sayıda okul ve eğitim kurumu açmışlardır. İngiliz işgali döneminde İngilizce olan eğitim dili büyük ölçüde Bengalce'ye çevrilmiştir. İngilizce de yabancı dil olarak okutulmaktadır.

Sağlık: Bangladeş'te 900 hastane, 21.900 doktor, 550 diş doktoru, 27.000 hemşire mevcuttur. 5255 kişiye bir doktor düşmektedir.

Ziyaret -> Toplam : 125,29 M - Bugn : 46538

ulkucudunya@ulkucudunya.com