Osman-zâde Ahmed Tâ’ib 1659 – 25.05.1724
01 Ocak 1970
Asıl ismi Ahmed olan şair İstanbul'da doğmuştur. Eserlerindeki bazı bilgilerden hareketle 1659-60 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Babası maliye tezkireciliği ve Süleymaniye Vakfı ruznameciliği görevinde bulunan Osman Efendi'dir. Şair, kendisini babasına nispetle Osman-zâde Ahmed Tâ'ib olarak tanıtır. Ömrü ilim çevrelerinde geçen Tâ'ib, tahsil hayatına küçük yaşlarda başlamış ve iyi bir eğitim almıştır. 1089/1678 yılında Şeyhülislam Çatalcalı Ali Efendi'den mülâzım olan Tâ'ib, 5 Rebiülevvel 1099/9 Ocak 1688 tarihinde babasının İstanbul Kumkapı'daki Karamânî Mehmed Paşa Camii bitişiğinde Cedîde-i Osman Efendi adıyla yaptırdığı ibtidâ-i hâric medresesinin ilk müderrisliğine atandı. Burada yedi sene müderrislik yaptı. 1106/1694 Rebiülevvelinde Abdülhâdîzâde Feyzullâh Efendi yerine hareket-i hâric derecesiyle Feyziye Medresesine geçti. 1109/1697’de Feyziye-i Cedîde, 1115/1703’te Horhor semtinde inşa ettirdiği medreseye müderris oldu. 12 Safer 1118/26 Mayıs 1706'da Mustafa Ağa, 15 Safer 1120/6 Mayıs 1708'de Koca Mustafa Paşa, 28 Rebiülahir 1120/1708'de Sahn-ı Semâniye, 6 Zilkade 1120/17 Ocak 1709'da Edirnekapıdaki Mihrimâh Sultan Medresesi, 1122/1710'da Atik Murad Paşa Medresesi, 1124/1712'de Kasım Paşa Medresesi, 1128/1716'da Ayasofya Medresesine ve son olarak da Süleymaniye Medreselerine atandı.1107/1695'te Şam valiliğine gönderilen Kemankeş Aşçı Mehmed Paşa'nın maiyetinde onun kethüdası sıfatıyla Şam'a gitti. Bundan dolayı adı müderrisler defterinden silindi. 1129/1717 yılında Halep kadılığına atandı. Bir sene sonra azledildi ardından İstanbul’a dönerek İbrahim Paşa’nın desteğiyle aldığı Demirkapı Çiftliği'nde inzivaya çekildi. Burada devlet büyükleri ve dostlarını ağırladı. Bu arada Damad İbrahim Paşa ile olan samimiyetini artırdı. 27 Rebiülevvel 1135/5 Ocak 1723 Mısır kadılığına getirildi. Kısa bir müddet sonra bu görevden azledildi. Bir sene sonra zehirletilerek öldürüldü. Zehirletildiği konusunda kaynaklar fikir birliği içindedir. Ancak Râmiz'de, zehirletilmesiyle ilgili olarak Mısır valisinin Kayserili olduğunu öğrenince “Âyâ emîr midir, acaba Ermenî midir?” şeklindeki latifesi sebebiyle 2 Ramazan 1136 / 25 Mayıs 1724 yılında zehirletilerek öldürüldüğü söylenir. Mezarı, Kahire’deki Hazra-i Haseneyn Türbesindedir.