Binlerce sayfalık ek klasörleri didik didik ettim: Akın Öztürk hakkındaki raporlar
Müyesser Yıldız 01 Ocak 1970
Akıncı ve Genelkurmay davalarının binlerce sayfalık ek klasörlerini neredeyse didik didik ettim, ama Akın Öztürk'le ilgili herhangi resmi bir bilgi ve kayda rastlamadım. Peki Öztürk hakkında hiçbir şey yok mu?
Gelecek Partisi Genel Başkanı, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin “FETÖ projesi” suçlamasına 2015 Yüksek Askeri Şura toplantısında yaşananlarla cevap verdi.
Davutoğlu, önce 15 Temmuz darbe girişiminin önemli isimlerinden Mehmet Dişli'yi MİT'ten gelen rapor doğrultusunda emekli etmek istediğini, ancak son anda farklı karar çıktığını açıkladı.
Ardından darbenin “1 numarası” olduğu iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan dönemin YAŞ üyesi, eski orgeneral Akın Öztürk hakkında şöyle konuştu:
“O kişinin görev değişiminde MİT tarafından, devlet kurumlarından gelen raporların etkisi olmuştur.”
Akın Öztürk'ün “görev değişimi” meselesi şu:
2015 YAŞ toplantısı sırasında Hava Kuvvetleri Komutanıydı. Erdoğan ve Davutoğlu, Abidin Ünal'ın Hava Kuvvetleri Komutanı olmasına karar verince, Öztürk YAŞ üyesi yapıldı.
Bu görev değişikliğinin sebebi Öztürk'e yargılandığı Akıncı davasında Ağustos 2017'de soruldu. Öztürk'ün verdiği şu cevap bugüne kadar yalanlanmadı:
“Cumhurbaşkanı ve Başbakan, 'Abidin Ünal'ı Hava Kuvvetleri Komutanı yapmaya karar verdik' diyerek, benim YAŞ üyesi olmama karar vermişler. Ben de selam durarak, bu karara saygı duydum.”
Garip denklemler!..
Mehmet Dişli hakkında MİT raporu var. Başbakan emekli edilmesini istiyor, ama o YAŞ'ta tümgeneralliğe terfi ettiriliyor!..
Aynı şekilde Akın Öztürk hakkında raporlar var, ama YAŞ üyesi yapılıyor!..
RAPOR YOK LİSTELER VAR
Akın Öztürk sadece Akıncı değil, Genelkurmay Çatı Davası'nda da yargılandı.
22 Mayıs 2017'deki duruşmada şimdi Yargıtay üyesi olan Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, generallerin FETÖ mensubu olduğu konusunda kendilerine bilgi gelip gelmediğini sorunca, Öztürk şunları anlattı:
“İhbarlar hep geliyordu. Bunların hepsini Genelkurmay'a bildiriyor, incelenmesini istiyoruz. Somut delil gelmedi. Her yıl YAŞ öncesinde gelen ihbarları, terfiye girecek bütün generalleri ve albayları Emniyete ve MİT'e sorduruyorduk. En son kuvvet komutanlığından ayrılmadan önce, 23-24 Temmuz 2015'te, elime gelen en büyük listeydi, sayın MİT Müsteşarı'na bunu takdim ettim. Yanılmıyorsam 68 kişilik listeydi. 'Al, bunun gereğini yap' dedim. Yine YAŞ arifesinde, 22-23 kişi, hep generaller vardı, 'Bunlar içinde bilinenler varsa bize verin, çünkü işlem yapacağız' dedim.”
Öztürk, kendilerine gelen ihbarları Emniyet ve MİT'e bildirip araştırılmasını istemiş, ancak Davutoğlu'nun açıklamalarından anlaşılan o ki, MİT ve devlet kurumları Öztürk hakkında da dosya hazırlamış.
Acaba öyle mi?
Akıncı ve Genelkurmay davalarının binlerce sayfalık ek klasörlerini neredeyse didik didik ettim, ama Akın Öztürk'le ilgili herhangi resmi bir bilgi ve kayda rastlamadım.
Peki Öztürk hakkında hiçbir şey yok mu?
Var; 3 adet gayrı resmi listede adı geçiyor.
Bunları daha önce yazmıştım, yeniden hatırlatayım.
Birincisi; yaklaşık bin ismin yer aldığı bilgisayar çıktısı bir listede, “Orgeneral- Şüpheli- Gizli tanık (Kadir) isimli şahsın verdiği ifadede de ismi geçiyor” denilmiş.
İkincisi; “TSK bilgileri” başlıklı, yine bilgisayar çıktısı olan 1 sayfalık notta şu yazılmış:
“Hava Kuvvet Komutanı Akın Öztürk, Ordu içinde MHP'li olarak biliniyor. Devletin 1 numarasına aşırı küfrediyor. Hava Kuvvetlerinde cemaat onun döneminde tamamen egemen oldu.”
Yine bilgisayar çıktısı olan üçüncü liste önemli. Çünkü 15 Temmuz'dan birkaç ay önce hazırlandığı ve adeta TSK'daki “FETÖ”cülere ilişkin tespitlere son şeklinin verildiği anlaşılıyor. Alfabetik sırayla yapılan listedeki üst düzey 36 ismin 30'undan fazlasının 15 Temmuz'dan sonra tutuklandığını, 35'inin karşısına “PDY” notunun konduğunu, ama bu listede mesela Mehmet Dişli'nin olmadığını da kaydedip, Akın Öztürk için ne denildiğine bakalım.
“Eski H. K. Komutanı- Reise açık hakaret. YAŞ Üyesi. Devam.”
Yani “PDY”ibaresi bulunmayan tek isim ve 15 Temmuz olmasa, bu listeyi yapanlar göreve devam etmesi yönünde görüş bildirmiş.
Evet, dava dosyalarında Akın Öztürk'le ilgili bilgi veya raporlar bunlardan ibaret.
Erdoğan ve Davutoğlu'na ayrıca özel bir rapor verildiyse o başka. Bu durumda da Davutoğlu, aynen Dişli örneğindeki gibi “Devlet sırrını ifşa etmiş” olmuyor mu?
ÖZTÜRK'ÜN EMEKLİLİĞİNİ KİM ENGELLEDİ?
Bir başka önemli ayrıntıyı aktaralım.
Akın Öztürk, 15 Temmuz'dan 5 ay önce emekli olmak için dilekçe verdi. Bunu da Genelkurmay Çatı Davasında ilk savunmasını yaparken anlattı.
Öztürk, emeklilik dilekçesini verdikten hemen sonra Fenerbahçe Orduevi'nde tahsis edilen konutunun tadilat işleriyle uğraşmaya başladı.
Ancak iddialara göre, üst düzey bir Komutan, “Şu YAŞ toplantısını atlatalım, ondan sonra ayrılın, size ihtiyacım var” deyince, Öztürk emeklilik işini erteledi.
Doğruysa ve üstelik dönemin Başbakanının ifadesine göre, hakkında devlet raporları bulunan Akın Öztürk'ün emekliye ayrılmasını kim, neden engellemiş olabilir?
Davutoğlu'nun iddialarının ardından CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Erdoğan'ın “görevi ihmal” suçunu işlediğini öne sürüp, 2015 yılına ait MİT raporlarının kamuoyuna açıklanmasını istedi.
Ahmet Davutoğlu da şunları söyledi:
“Sayın Bahçeli Gelecek Partisi'nin adının dahi FETÖ tarafından tespit edildiği gibi ağır, çirkin bir ithamda bulundu. FETÖ'yle, PKK'yla mücadelede bütün varlığını ortaya koymuş bir Başbakana böyle bir itham yapılmaz. Bize böyle bir itham karşısında susmak yakışmaz. Bizimle birlikte devlet görevi yapmış olan bu mücadelede omuz omuza yürüdüğümüz insanların, bu mücadele içinde o zaman yer almamış bir siyasetçinin ithamı karşında sessiz kalması da beni derinden yaralamıştır. Sayın Cumhurbaşkanı böyle itham karşında sessiz kalamaz, kalmamalı.”
Bu derin sessizliği neye yormalı ki?!
Silivri'deki Barış'lara, Hülya Kılınç'a ve Murat Ağırel'e kucak dolusu sevgiler.
