« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

01 Haz

2020

CEVDET KARAKAŞ

01 Ocak 1970

12 Eylül 1980 Askeri Darbesi baskı ve zulümleri sebebiyle herkes Türkiye’nin dışına çıkmak isterken, o Ailesi ile birlikte Almanya'da bulunmasına rağmen, Türkiye'ye, Anavatanına dönmüştü.
Elazığ'da cereyan eden bir olaya adı karıştığı gerekçesiyle tutuklandı ve 12 Eylül Askeri Mahkemeleri'nde yargılanarak idam cezasına çarptırıldı.
Aslen Elazığlı olan 21 yaşındaki merhum Cevdet KARAKAŞ 4 Haziran 1981 günü sabahın erken saatlerinde Elazığ Kapalı Cezaevi'nde asılarak şehit edildi.
Cevdet Almanya'da rızk peşinde koşan Ailesi ile birlikte Berlin'de yaşıyordu. Babası Hacı Bahattin ve Erkek kardeşi Uğur Karakaş da Türk İslam Ülküsü'ne gönül vermişti, Berlin Büyük Ülkü Derneği üyesiydiler.
Cevdet Karakaş idam talebiyle Askeri mahkeme önüne çıkarıldığında kendisini savunacak bir Avukatı bile yoktu. Barolardan bir tek avukat bu davayı üstlenmek istememiş, davaya girmeme hususunda Elazığ Barosu ve diğerleri anlayış birlikteliği içindeydiler.
Gayeleri sadece ve yalnız Allah rızasını kazanmak olan Türk İslam Ülkücülerinin, karşılaştıkları bu gibi yalan, iftira, zulüm, haksızlık ve adaletsizliklerde, tek dayanakları her zaman için Cenab-ı Allah olmuştur, Resulüllah olmuştur, Kur'an olmuştur, Abdest olmuştur, Namaz olmuştur, Dua olmuştur. Rahmetli Cevdet de diğer Ülkücü kardeşleri gibi bu mukaddes değerlere dayanıyordu.
Merhum Cevdet masum olduğunu bildiği için nasıl olsa suçsuzluğu anlaşılır inancıyla ve gayesinin gereği olarak kimselerden medet ummuyordu, Yaradan'a sığınmıştı. Dili döndüğünce, gücü yettiğince kendini mahkeme önünde savundu.
Ancak mideleriyle Türkiye’ye, beyinleriyle emperyalizme bağlı güdümlü Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’nin Cevdet KARAKAŞ için kararı idam olmuştu.
Yüzlerce Milliyetçi-Ülkücü genç, Öğrenci, Asker, Polis ve masum vatan evlatlarına kitle katliamı yapan kanlı katiller, marksist, leninist, maoist her türlü sol eylemciler çok ufak cezalar alarak bu mahkemeden yakayı sıyırırken, yalnız bir tek kişiyi öldürmekten yargılanan ve isnat edilen suçla ilişkisi olmayan Ülküdaşımız için ise aynı mahkemeden idam kararı çıkmıştı.
Hakkında idam kararı verildikten sonra, arkadaşlarının ifadesiyle; İsteseydi Elazığ Kapalı Cezaevi'nden kaçabilirdi. Çünkü Cezaevi'nin yapısı kaçmaya müsaitti. Fakat o hiç bir zaman ve hiçbir şartta kaçmayı düşünmediği gibi sonuna kadar da gerçek adaletin tecelli edeceğine ve bir gün serbest kalacağına olan inancını korudu.
Oğlunun masum olduğunu bilen Babası Bahattin Karakaş’ın yalnız başına memleketinde yaptığı girişimlerde sonuçsuz kalacaktır ve 21 yaşındaki Ülküdaşımız Cevdet KARAKAŞ
4 Haziran 1981'de sabahın erken saatlerinde Elazığ Kapalı Cezaevi'nde darağacında şehit edilecektir.
Ne acıdır ki, daha sonraki yıllarda isnat edilen bu suçun işlendiği zamanda Almanya'da olduğu belgelenebilmişti.
Ancak iş işten geçmişti.
Kan emici emreryalist uşaklarınca bir masum Ülkücü'ye daha işte böyle kıyılmıştı. Aslında bir Türk İslam Ülkücüsü daha Şehitlik rütbesine böyle erişmiştir.
Sarsılmayan ilahi adaletin tecelli edeceği Mahşer'de iki elimiz 12 Eylül Askeri Cuntası’nın ve işbirlikçi katillerinin yakasında olacaktır.

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 30323

ulkucudunya@ulkucudunya.com