Rauf Orbay 27.07.1881 – 16.07.1964
01 Ocak 1970
Hüseyin Rauf Orbay, 27 Temmuz 1881 tarihinde İstanbul'un Cibali semtinde dünyaya geldi. Babası, Abhaz kökenli Bahriye Birinci Feriki (Oramiral) Mehmet Muzaffer Paşa, annesi Kürt aşiret reislerinden Bedirhan Paşa'nın kızı Rüveyde Hanım'dır.
Orbay, Trablus Askeri Rüştiyesi'nde öğrenim gördü ve 1899 yılında Heybeliada Bahriye Okulu'nu bitirerek deniz kuvvetlerine katıldı. 1901'de üsteğmenliğe, 1904'te de yüzbaşı rütbesine yükselen Orbay, 1905-1911 yılları arasında da gemi inşa tezgahlarını incelemek üzere Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Almanya gibi çeşitli ülkelere gitti.
31 Mart Ayaklanması olunca sebebiyle İstanbul'a gelip Hareket Ordusu'nun faaliyetlerine katıldı. Bu dönem Mustafa Kemal ve İsmet Bey ile tanıştı. 25 Mayıs 1909'da Hamidiye Gemisi'nin komutanlığına tayin edildi. Arnavutluk Ayaklanması'nın bastırılmasında büyük rol oynadı. 1911 senesinde gerçekleşen Türk-İtalyan Savaşı sırasında da Trablusgarp'a ikmal sevkiyatında görev aldı.
Hamidiye Harekatı - I. Balkan Savaşı sırasında Yunan donanması Çanakkale'yi abluka altına alınca Akdeniz'e Hamidiye adlı bir gemiyle açılan Orbay, tarihin ilk korsan kruvarzör harekatını gerçekleştirdi. Sırbistan'da askeri tesisleri bombaladı ve düşmana ait savaş gemilerini batırdı. Bunun üzerine Çanakkale ağzındaki Yunan baskısı azaldı. Bu başarısı sayesinde kendisine "Hamidiye Kahramanı" unvanı verildi.
I. Dünya Savaşı - Orbay, I. Dünya Savaşı sırasında İran ve Irak'ta Osmanlı gizli örgütü Teşkilat-ı Mahsusa'nın bir subayı olarak görev yaptı. Daha sonra Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı'na atanıp İstanbul'a geri döndü. 1917 senesinde de Bahriye Nazırı Cemal Paşa ile birlikte Alman İmparatoru II. Wilhelm'i ziyaret etti. Bunun yanında Brest Litovsk Barış Konferansı'nda da delege olarak Osmanlı Devleti'ni temsil etti.
Bahriye Nazırlığı - Rauf Bey, savaşın kaybedilmesinden sonra kurulan Ahmet İzzet Paşa kabinesinde Bahriye Nazırlığı görevine getirildi. Bu dönemde Mondros Mütarekesi'ni hükümet adına imzalamak zorunda kaldı.
Rauf Paşa, Ahmet İzzet Paşa kabinesinin görevden çekilmesi üzerine Bahriye Nazırlığı'ndan ayrıldı ve Anadolu'daki Milli Mücadele hareketine katıldı. Mustafa Kemal Paşa'ya katılmak için Ali Fuat Paşa ile birlikte Amasya'ya gitti. Sonrasında Sivas'a geldi ve burada yapılacak olan kongrenin başkan yardımcılığına getirildi. Bunun yanında Son Mebusan Meclisi toplantısına heyeti temsiliye adına katıldı.
Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı - Sivas Kongresi'nin ardından Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na katılmak üzere Hüsrev Gerede ile birlikte İstanbul'a giden Orbay, 16 Mart 1920 tarihinde meclisin İngiliz kuvvetleri tarafından basılmasının ardından Malta'ya sürgün edildi. Daha sonra yapılan mübadele sonrasında ise serbest bırakıldı. 15 Kasım 1921 tarihinde Sivas milletvekili sıfatıyla TBMM'ye katıldı.
21 Kasım 1921'de Bayındırlık Bakanlığı'na getirilen Rauf bey, 14 Ocak 1922 tarihine kadar bu görevde kaldı. 30 Ağustos 1922 tarihinde Başkomutanlık Meydan Muharebesi öncesinde Fevzi Paşa'nın yoğun çalışmaları nedeniyle TBMM İcra Vekilleri Heyeti Başkanlığı'nda görevlendirildi. Kurtuluş Savaşı'nın Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmasından sonra başlayan Lozan Barış Konferansı sırasında da İsmet Paşa'nın üstlendiği milli savunma ve dışişleri bakanlıklarına vekalet etme görevi kendisine verildi. Lozan Anlaşması'nın imzalanmasından sonra görevinden istifa etti.
Rauf Orbay, meclisin ikinci döneminde İstanbul milletvekili olarak Halk Fırkası'ndan bağımsız bir politika takip etmeye başladı. Sonrasında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşuna katıldı ve çalışmalarını burada sürdürdü. Fakat parti 3 Haziran 1925 tarihinde kapatıldı. Orbay, 17 Haziran 1926 tarihinde de İzmir Suikasti olayıyla ilgili yargılandı. Bu süreçte tedavi için Viyana'da olan Rauf beyin mahkeme tarafından medeni haklardan mahrum edilmesine ve mallarının haczine karar verildi. Rauf Bey bu suçlamaları reddetti ve yurda geri dönmedi. Birleşik Krallık, Hindistan, Çin ve Mısır gibi çeşitli ülkelere seyahatler düzenledi. 1933 senesinde çıkartılan genel af yasasından yararlanmayı da şu sözleri reddetti: "Benim asla ve hiçbir suretle en ufak bir cürümle dahi suçlu olmadığım için, ilan edilen aftan katiller ve şakiler gibi faydalanmayı düşünmem mümkün değildir"
Daha sonra eniştesinin 1935 senesinde hayatını kaybetmesi üzerine ailesinin ısrarıyla yurda geri döndü. Bu dönemde yeniden siyasete atılarak Kastamonu ilinden milletvekili seçildi. 1942 yılında Londra Büyükelçiliği'ne tayin edildi. Rauf Orbay, 1964 senesinde İstanbul'da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Cenazesi Erenköy Sahrayıcedid Mezarlığı'na defnedildi.