İbn Ebî Useybia
01 Ocak 1970
Eyyûbîler döneminde tanınmış bir hekim ailesinin çocuğu olarak Dımaşk’ta dünyaya geldi. Babası, Nûreddin Zengî’nin yaptırdığı Bîmâristânü’n-Nûrî’nin başhekimlerinden Kasım b. Hâlife’dir.İlk tahsilini Ebû Bekir es-Sıkıllî’den gören İbn Ebû Usaybia, Takıyyüddin Haz‘al b. Asker’den dil ve edebiyat okudu. Şiirlerinden yüksek bir edebiyat zevk ve kültürüne sahip olduğu anlaşılan Ebû Usaybia, dinî ilimlerden tefsir, hadis ve fıkhın yanı sıra kelâm ve felsefeyle de ilgilendi. Bu alanda kelâmcı filozof Seyfeddin el-Âmidî’den Rumûzü’l-künûz’u, Şemseddin el-Hûyî’den İbn Sehlân’ın et-Teb?ıra’sını ve Refîuddin el-Cîlî’den çeşitli metinler okudu. Tıp öğrenimine kendisi gibi bir göz hekimi olan babasının yanında başladı. Daha sonra yine Bîmâristânü’n-Nûrî’de Muvaffakuddin Ya‘kub b. Sakleb’den Hipokrat’a ait metinlerle Câlînûs’un onlara yazdığı şerhleri, Radıyyüddin er-Rahbî’den tıbba dair temel metinleri, özellikle Ebû Bekir er-Râzî’nin eserlerinin pratiğe yönelik bölümlerini ve Abdürrahîm b. Ali Dahvâr’dan Câlînûs’un eserlerini okudu. Bu arada İmrân b. Sadaka’nın bilgi ve tecrübelerinden faydalanarak et-Tecârib ve’l-fevâ?id adlı eserini kaleme aldı.
Bu ünlü hocaların yanında teorik ve pratik tıp eğitimini tamamladıktan sonra aynı kurumda hekimlik yapmaya başladı. 1235’te o dönemin en meşhur eczacısı olan Ziyâeddin İbnü’l-Baytâr’la tanıştı ve ondan Dioskorides, Câlînûs ve Ahmed b. Muhammed el-Gafiki’nin basit ilâçlar hakkındaki eserlerini okuduğu gibi onunla birlikte Dımaşk civarını dolaşarak bitkileri yerinde tanıma imkânını elde etti. Arkasından da aynı yıl içerisinde Dımaşk’taki hastahaneden ayrılarak bilgi ve tecrübesini geliştirmek için Kahire’ye gitti. İki yıl kaldığı bu şehirde bir yandan Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin kurduğu Bîmâristânü’n-Nâsırî’de hekimlik yaptı, öte yandan Efdalüddin el-Hunecî’den İbn Sînâ’nın el-?anûn’unun bazı bölümlerini okudu. 1238’in sonlarına doğru Sarhad Emîri İzzeddin Aybek’in daveti üzerine Suriye’ye gitti ve dokuz yıl süreyle kendisine çok değer veren bu emîrin özel hekimliğini yaptı. Bu süre zarfında Dımaşk’la olan ilişkisini hiç kesmedi. Emîr Necmeddin Eyyûb’un Sarhad’ı ele geçirmesinin ardından dört yıl daha burada ikamet ettikten sonra yetmiş yaşlarında vefat etti.