AHMET AYDIN BOLAK
Rıdvan Çongur 01 Ocak 1970
Doğumu 13 Ağustos 1925, Balıkesir. Ölümü 27 Temmuz 2004, İstanbul... Mehmet Vehbi Bolak Bey ile Fatma Safvet Hanımın oğludur. Mehmet Âkif Ersoy ve Hasan Basri Çantay’ın arkadaşı olan babası 1920’de açılan Meclis’te Balıkesir’in temsilcisi ve kurulan ilk Vekiller Heyeti’ nde Maarif Vekili’ dir. Bolak, beşkardeşten dördüncüsüdür ve çocukluk günlerinden itibaren, hem babasının sadece bir kaçının adını verdiğimiz o arkadaş muhitine tanık olmuş, hem de Cumhuriyet’ in başından itibaren yeni devletin şekillenmesi ve gelişmesi içinde büyümüş, o günlerin ruhunu, coşkusunu yaşamış ve hayata bu duygularla atılmıştır. Dürüst, sevecen, milletine âşık, manevî değerlere bağlı ve saygılıydı, hayır yapmayı görev kabul eden bir kişiliğe sahipti. Kürsüde iyi bir hatip, radyo mikrofonları önünde ve Televizyon ekranlarında benzeri az görülen, kendini dinleten bir konuşmacıydı. Türkçesi, telaffuzu mükemmeldi.
Çalışma Hayatı
O, 1947 yılında İ.Ü. Hukuk Fakültesini bitirdi, memleketi olan Balıkesir’de memurluk hayatına başladı, birkaç yıl kaymakam vekilliği, kaymakamlık, sonra da avukatlık yaptı, ticaretle uğraştı. Çalışma ve iş hayatında Türk Petrol’ün sahibi olarak hatırlanır. Siyasî hayata atılması ilerleyen yıllarda, dostlarından Enver Güreli’ nin ısrarıyla oldu. Önce Hürriyet Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Sonra CHP’den katıldığı 1961 yılındaki seçimlerinde Balıkesir milletvekili oldu. (1961-1965 Yılları arasında bir dönem.) Siyasete atıldığı o yıllarda onun yararlı işlerinden biri, teklifinin hazırlanmasında rol oynadığı yeni vakıfların açılmasına imkân veren 903 Sayılı Vakıflar Kanunu’ dur. Türk medeniyetinin tarihi boyunca vakıfların oynadığı rolü iyi bilen, yeniden canlanması gerektiğine inanan Bolak bunu sağlayan kanunun çıkmasına ön ayak olduğu için “vakıf adam” diyor, onu öyle anıyoruz.
TKHV 1985 yılında önce 22 mütevelli asıl, üç seçilmiş olmak üzere yirmi beş kişi tarafından kurulmuştu. Beraber olma imkânını bulduğumuz bu Vakfın kuruluşunu takip eden yıl Ankara Üniversitesi için “Remzi Oğuz Arık Armağanı” nı hazırlama görevini üstlendik. Kitap basım safhasına geldiğinde Ankara Üniversitesi Matbaasının, renkli resimlerle hazırlanmış yazıları basabileceği kalitede kâğıda ihtiyaç duyuldu. Bunun üzerine Aydın Bolak’ a başvurduk. Sağ olsun, yetecek miktarda ve uygun vasıfta kâğıdı, bir kamyonla bize Türk Petrol Vakfı aracılıyla bağış olarak gönderdi ve eserimiz onun kadirbilirliği sâyesinde basılabildi.
Türk Sanatına Destek Oluşu
Aydın Bolak adını vesile olduğu güzel bir hareketi sebebiyle Kütahya’da bir çini atölyesinde duyduğumuz zaman hiç şaşırmadık. Duvarlarda asılı çini motifleriyle süslü fotoğrafların, Bolak tarafından gönderildiklerini, onun hediyesi olduğunu öğrendik. Türk sanatına, millî kültüre gönülden bağlı olan bu güzel insan, bu şehri ziyaretinde yapılan başarılı çalışmalarını görmüş, yardımcı olmak için çini motiflerinin büyütülmüş kopyalarını göndermiş onlara... Bu, bizim bildiğimiz bir örnek . Bilmediğimiz daha pek çok örneğin olduğu muhakkak. Türk Petrol’ün bir kültür hizmeti olarak yayınladığı, yönetimini Dr. Uğur Derman’a “Lale” dergisi gibi...
Bolak, Türklüğe has hayırseverliğin önde gelen insanlarından biridir, dedik. Doğru. Yalnız, öyle bir insan ki, bir hayır işine ön ayak olduğunda adının duyurulmasını kesinlikle istemeyen, bundan kaçınan bir kişiliğe sahipti. En olmayacak işte, yerde onun adını duymak, onun içindir ki, kimseyi şaşırtmamalı. Kütahya’da bir “Ressam Ahmet Efendi” vardır; Ahmet Yakuboğlu... Güzel Sanatlar Akademisi mezunu bir ressam. Bilgi birikimi, sözü sohbeti, tuvale aktardıklarıyla yarışan, hatta onları aşan güzellikte bir gönül adamı... Aydın Bolak Bey onunla da tanışır, bilişir, İstanbul’a dâvet eder ve yaptığı resimlerin bir takvim halinde bastırılmasını gerçekleştirir.
Nasıl Bir İnsandı?
“O nasıl bir insandı? ” sorusunun cevabını şöyle de verebiliriz: Türk Musikisi’ne tutkundu Tesbih, eski yazı ve fotoğraf merakı vardı. Dostumuz Ergun Göze’nin de ölümü üstüne yazdığı fıkrada dediği gibi, “ Selimiye Camii”nin içine sığdırdığı fotoğraf bir sanat eseriydi. Sanatı takdir ettiği kadar sanatkârı da korurdu. İvazsız, garazsız, dinimize, dilimize, ahlâkımıza, vatanımıza dosttu.”
Fethi Ağabey’ in ölümünden sonra Türk Petrol Vakfı’nın yönetimi için Dr. Uğur Derman’ın seçilmesi bu bakımdan bir tesadüf değildir. Derman bir hat âşığı. Bu gün konusunda yaşayan ve önde gelen araştırmacı ve hocalardan biri. İş adamı Vehbi Koç’ un ölümünden sonra Türk Eğitim Vakfının yönetimini ona emanet etmesi gibi. Yine unutmayalım, Edirnekapı Şehitliği, Aile Sağlığı ve Planlaması, Kalp vakıfları Bolak’ın varlığıyla güç kazanmış, başarılarını sürdürmüşlerdir.
O, iyi bir hatip olduğu kadar iyi bir araştırmacı ve kalem adamıydı. Adının rahmetle, minnetle hatırlamasına geride bıraktığı kuruluşlar, herkesin ulaşamayacağı ve unutamayacağı hizmetlerle eserleri olacaktır. Yazarlık mesleğini de zevkli bir meşgale olarak sürdüren Bolak bize 10’un üstünde eser bıraktı: Vakıflar, Enerji, Petrol, Müessese ve Eğitim, Milliyetçilik-Kültür, Türklerde Mülkiyet ve Toprak Mülkiyeti, Vakıfların Meseleleri, Türk Ahlâk Anlayışı, Müesseseleşme ve Sanayileşme, Millî Birliğin Unsurları, Kültür ve Din, Tuna Yalıboyları, Giman Hukuku Üzerine Bir Deneme.
O, gönüllerde yaşayacak
Vatan yaptığımız bu coğrafyadan Aydın Bolak doğdu, yaşadı ve geçti. Ama ardında unutulmayacak izler, hayırla yâd edilen bir isim bırakarak... Başı dimdik yaşadığı bu âlemde daima saygı gördü, sevenlerinin gönlüne girmeyi bildi. Allah’tan rahmet diliyor, adının unutulmayacağını ve onun hep gönüllerde yaşayacağına inanıyoruz