Alkışlar “Osmanlı Cumhuriyeti” filmine / Ufuk Söylemez
01 Ocak 1970
Bayram tatilinde eşimle birlikte çocuklarımızı ve yeğenlerimizi “Osmanlı Cumhuriyeti” isimli filme götürdük.
“Mustafa” adlı filmde yaşadığımız hayal kırıklığı, bu filmde, tam bir memnuniyete dönüştü.
Hele filmin sonunda, çocuklarımızın Atatürk’ün sesi duyulduğunda, heyecana kapılarak alkışlamaları bizi de duygulandırdı.
Ata Demirer, tam bir kara mizah yapmış, komedi filmi izlemeyi düşünenler, trajikomik, düşündürücü sahnelerle karşılaşacaklarını bilsinler.
Ata Demirer’in usta işi etkili başrolüyle, film bizim yıllardır yazarak, çizerek, konuşarak, teorisiyle, sonuçlarıyla, perde arkasını anlatmaya çalıştığımız ülkemiz üzerindeki büyük tehlikeyi, çirkin oyunu, basit ve ironik bir dille ortaya koymayı başarmış.
Filmden ABD ve AB yetkililerinin çok rahatsız olduğunu duydum.
Rahatsız olmakta haklılar, mutlaka rahatsız olmalılar.
Türkiye’yi içerden devşirdikleri “sözde” birkaç aydından çıkarcı üç-beş patrondan, tarikatçı – gerici ve bölücü azgın azınlıktan ibaret saydıkları için, bugün ülkemizden yükselen milli bilinçle, ulusal reflekse dönüşen bu tür demokratik tepkilerin daha da artacağını ve güçleneceğini akıllarından çıkarmasınlar.
Biz sonradan devlet olmuş, kukla, sömürge olacak bir millet değiliz.
1000 yıllık devlet geleneği olan, tarihiyle kültürüyle, mücadelesiyle de hep var olacak olan asil bir milletiz.
Gürcistan, Ukrayna gibi Soroscu renkli devrimlerle sonradan olma demokrasilerden ya da devletlerden değiliz.
Hain, işbirlikçi, bölücü, yobaz, tarikatçı, çıkarcı tiplerin seslerinin bu günlerde çok çıkması Türk insanının bunlara boyun eğdiği, kabullendiği ya da umursamadığı anlamına asla gelmemelidir.
Artık, sağ-sol demeden, Türk vatanseverleri, Atatürk milliyetçileri ve Cumhuriyet sevdalıları da demokratik meşruiyet ve hukuk kuralları içinde yazıyor, film yapıyor, kitaplar yayınlıyor ve bağımsız, üniter, laik Atatürk Cumhuriyeti için seslerini yükseltiyor.
Osmanlı Cumhuriyeti filmi izlerken insana “ya Atatürk olmasaydı”, “ya Kurtuluş savaşı yapılmasaydı”, “ya bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kurulmasaydı” sorularını akla getiriyor.
Hemen ardından da cevabını “İyi ki Atatürk” vardı, ABD ve AB yetkilileri kontrollerinde olan açık ve dolaylı olarak yönlendirdikleri büyük medya ve propaganda imkânlarına rağmen, mütevazi bir “Osmanlı Cumhuriyeti” filminden rahatsız oldularsa, bu film amaçladığından ve beklenildiğinden de öte güzel bir fonksiyonu icra etmiş demektir.
Çocuklarınızla, arkadaşlarınızla, dostlarınızla bu filmi mutlaka görün derim.
İçiniz burkulacak, canınız sıkılacak ama filmin sonunda, “yaşasın bağımsız, demokratik laik Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk” diyerek çıkacaksınız.