« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

09 Ağu

2020

Mezamorta Hüseyin Paşa

01 Ocak 1970

Türk asıllı ya da Hristiyanlıktan dönerek Müslüman olmuş bir Mayorka'lı olduğu yönünde görüşler bulunmaktadır. Belgelerde adı ilk kez Cezayir Beylerbeyliği'nde bir reis (Gemi kaptanı) olan Hüseyin Ağa olarak 1674'te geçmektedir.

Fransız Amirali Abraham Duquesne, Hristiyan esirleri kurtarmak amacıyla, Cezayir şehrini 1682, 1683, 1684 ve 1688 yıllarında denizden bombardımana tabi tutmuştur.[5] 1682'deki ilk bombardımanda Hüseyin Ağa da şehirde bulunmaktaydı. Ertesi yıl Hüseyin Ağa Batı Ocağı Cezayir Beylerbeyliği donanmasının bir korsan filosunun kaptanlığını yapmıştır. 1684 yılındaki Fransa'nın Cezayir şehri bombardımanı sırasında Cezayir'de efektif siyasi güç olarak ortaya çıkan ikinci Cezayir Dayısı "Baba Hasan" onu Fransızlara rehin olarak ve müzakereler yapmak üzere göndermiştir. Hasan Ağa, Fransız Amirali ile görüşerek "Yüz Yıllık Antlaşma" imzalamış ve sulh yapılmasını sağlamıştır. Hasan Ağa şehre döndükten sonra, kendini tutan denizcilerin askeri desteğiyle Dayı Baba Hasan'ı bir komplo ile öldürmüş ve onun yerine üçüncü Cezayir Dayısı olduğunu ilan etmiştir. Bundan sonra Osmanlı Devleti fiilen Cezayir'i idare eden üçüncü Cezayir Dayısı olan Hasan Paşa'yı Cezayir Beylerbeyi olarak da tayin etmiştir. Hüseyin Paşa 5 yıl kadar süre ile hem dayılık hem de beylerbeyi namı ile valilik yapmıştır. 1689'da Hasan Paşa dayılıktan ayrılmış ve dördüncü Cezayir Dayısı olarak "İbrahim Hoca" bu göreve geçmiştir. Fakat Hasan Paşa Beylerbeylik görevini korumuştur.

1688–1689 döneminde ilk kez Kaptan-ı Deryalık görevini yaptı. Bu sırada Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları'nın bir parçası olarak Venedikliler 1687'de Atina'yı ellerine geçirmekle beraber Osmanlı ordusu ve donanması tarafından hücum altında bulunmakta ve veba salgını ile uğraşmakta idiler. Nisan 1688'de Mora'dan çekildiler. Temmuz 1688'de ise daha önce amiral olarak ün yapmış ve sonra Venedik Dükü görevine seçilmiş olan ünlü "Morosini" komutanlığında Eğriboz adasına büyük bir askeri güçle çıkartma yaparak kaleyi kuşattılar. Fakat Osmanlı güçlerinin hem karadan ve hem de denizden desteğiyle kale Venediklilere karşı koydu. Venedikliler veba salgını dolayısıyla da büyük zayiat verdiler. Vebadan ölenler arasında daha önce kara komutanı olarak büyük isim yapmış olan General Königsmark da bulunmaktaydı. Ekim de Venediklilerin son hücumundan sonra Venedik ordusu 9.000 kişi zayiatla Eğriboz'dan çekildi. Venedikliler 1889'da Monemvasia kalesine de hücum ettiler fakat donanma desteği ile bu hücum püskürtüldü. 1689 yılında Mezamorta Hasan Paşa kaptan-ı deryalık görevinden alındı ve yerine Mısırlıoğlu İbrahim Paşa kaptan-ı derya oldu.

Amcazade Hüseyin Paşa kaptan-ı derya iken Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları'nın bir parçası olarak 9 Şubat 1695 tarihinde Venediklilerle yaptığı Koyun Adaları Deniz Savaşı'nda büyük bir zafer kazandı. Sakız Adasını Venediklilerden geri aldı. 19 Eylül 1695'te Yera'da Venediklileri bir kez daha yenilgiye uğrattı. Kazandığı bu başarılardan sonra 1696 yılında yeniden Kaptan-ı Deryalığa getirildi. 1696-1701 yılları arasında bu görevi büyük bir başarıyla sürdürdü.

Mezamorta Hüseyin Paşa Osmanlı Donanmasına birçok yenilikler getirdi. 1701 yılında, Osmanlı tarihinde ilk kez olarak, Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa'yla birlikte Bahriye Kanunnamesini hazırladı. 21 Temmuz 1701'de görev başında öldü

Ziyaret -> Toplam : 125,32 M - Bugn : 81278

ulkucudunya@ulkucudunya.com