« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

21 Eyl

2020

Safiyye bint Huyey b. Ahtab

Aynur Uraler 01 Ocak 1970

Medine’de muhtemelen 610’da doğdu. Babası Benî Nadîr’in reisi Huyey b. Ahtab, annesi aynı kabileden Berre bint Semev’el’dir. Önce Benî Nadîr’in ileri gelenlerinden Sellâm b. Mişkem ile, ondan boşanınca bir kumandan olan Kinâne b. Rebî‘ Ebü’l-Hukayk ile evlendi. Çocuğu olmamakla birlikte geleneğe uyarak Ümmü Yahyâ künyesini aldı (İbn Hacer, Fet?u’l-bârî, IV, 814). Müslümanlara her kötülüğü yapmış olan babası Huyey, Benî Nadîr kabilesi Medine’den sürgün edilip Hayber’e yerleştikten sonra da Mekkeli müşriklerle Benî Kurayza yahudilerini müslümanlar aleyhinde kışkırtmaya devam etti. İhanetleri yüzünden Benî Kurayza yahudileri cezalandırılırken o da öldürüldü. Hayber fethinde kocası öldürülen Safiyye esir alındı ve esirlerin taksiminde sahâbeden Dihye b. Halîfe’ye verildi. Benî Kurayza ve Benî Nadîr’in hanımefendisi olduğu için Resûlullah’tan başkasına verilmesinin uygun olmayacağı söylenince Dihye memnun edilerek Resûl-i Ekrem’in hissesine ayrıldı. Hz. Peygamber, Safiyye’ye müslüman olması halinde kendisiyle evleneceğini, müslüman olmadığı takdirde serbest bırakıp ailesine göndereceğini söyledi. Safiyye’nin İslâmiyet’i kabul etmesi üzerine onu âzat etti, hürriyetine kavuşmasının da mehri olduğunu söyledi. Medine’ye dönerken bir konak yerinde onunla evlendi. Ertesi sabah sahâbîlerin yanında bulunan erzakla düğün yemeği verildi (Buhârî, “?alât”, 12; “Megazî”, 38; “Nikâ?”, 68; “Cihâd”, 74). Daha sonra Resûl-i Ekrem, Hayber gelirlerinden diğer hanımlarına verdiği pay kadar ona da pay ayırdı. Evlendikleri gün Hz. Peygamber, Safiyye’nin yüzünde farkettiği morluğun sebebini sordu; Safiyye de rüyasında Medine tarafından gelen ayın kucağına düştüğünü görünce rüyasını yeni evlendikleri kocasına (veya babası) anlattığını, onun da, “Sen Hicaz Hükümdarı Muhammed’e varmak istiyorsun?” diyerek kendisine bir tokat attığını söyledi.

Safiyye akıllı, faziletli, ibadete düşkün, yumuşak huylu, cesur ve cömert bir hanımdı. Sağlığında evini sadaka olarak vermiştir. Safiyye, isyancılar Halife Osman’ın evini kuşattığında ona yiyecek götürdü. Buna engel olunması üzerine evinden Hz. Osman’ın evine bir tahta uzatarak ona su ve yemek göndermeye devam etti (İbn Sa‘d, VIII, 128). Resûl-i Ekrem’in hanımlarının kıskançlık yüzünden aralarındaki rekabetten etkilenmiş ve Hz. Âişe’nin bulunduğu grupta yer almıştır (Buhârî, “Hibe”, 8). Nitekim Tahrîm sûresinin ilk âyetlerinin inmesine sebep olan, Resûlullah’ın bal şerbeti içmesiyle ilgili olayda Âişe’nin söylemesini istediği sözleri Resûl-i Ekrem’e söylemiştir (Buhârî, “?iyel”, 12). Safiyye’nin yahudi bir aileden gelmesi Peygamber’in hanımları arasında konu olmuş (İbn Mâce, “Nikâ?”, 50), Âişe ile Hafsa’nın bunu ima ederek kendilerinin Resûlullah ile aynı soydan geldiklerini söylemelerine üzülmüş, Hz. Peygamber de, “Benden nasıl daha hayırlı olabilirsiniz ki eşim Muhammed, babam Hârûn, amcam Mûsâ’dır deseydin ya!” sözleriyle onu teselli etmiştir (Tirmizî, “Menâ?ıb”, 63). Hac yolculuğunda Safiyye’nin devesi hastalanınca Resûl-i Ekrem hanımı Zeyneb bint Cahş’a yanında bulunan fazla develerden birini ona vermesini söylemiş, onun, “Yahudiye mi vereceğim?” demesi üzerine Hz. Peygamber üç aya yakın bir süre Zeyneb’in yanına gitmemiştir (Müsned, VI, 337-338). Resûl-i Ekrem’in son hastalığı sırasında Safiyye, “Keşke senin yerinde ben olsaydım” diye üzüntüsünü dile getirdiğinde diğer hanımlarının birbirine işaret ettiğini gören Resûlullah’ın onları uyardığı ve Safiyye’nin sözünde samimi olduğunu belirttiği rivayet edilmiştir. Hz. Ömer devrinde Safiyye’nin câriyesi, hanımının yahudiler gibi cumartesi gününe önem verdiğini ve yahudilerle irtibatını sürdürdüğünü ileri sürerek halifeye şikâyet etmişse de daha sonra bunun asılsız olduğunu söylemiş, Safiyye de onu âzat etmiştir. Safiyye, 50 yılının Ramazan ayında (Ekim 670) veya 52’de (Eylül 672) Medine’de vefat etti, cenaze namazını Muâviye b. Ebû Süfyân (veya Saîd b. Âs) kıldırdı ve Baki‘ Mezarlığı’na defnedildi. Malının üçte birini gayri müslim yeğenine vasiyet eden Safiyye hayızlı kadından vedâ tavafının düşeceği (Buhârî, “?ayz”, 27; “?ac”, 34, 129), sûizanna sebep olmaktan kaçınmak gerektiği (Buhârî, “İ?tikâf”, 8, 11, 12) gibi hadislerin vürûduna vesile olmuş ve kendisinden on hadis rivayet edilmiştir.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 126,01 M - Bugn : 51782

ulkucudunya@ulkucudunya.com