« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

09 Kas

2020

DOĞU TÜRKİSTAN İSLÂM CUMHURİYETİ KURULDU

12.11.1933 01 Ocak 1970

Doğu Türkistan’da 1863 yılında kumlan ve Osmanlı imparatorluğunu matbu tanıyan Atalık Gazi Devleti 1877 yılında Çin orduları tarafından ortadan kaldırıldı.

General Zu Zung Tang komutasındaki Çin işgal ordusu Bedevlet devletini yıktıktan sonra Doğu Türkistan’ı işgal eden Çin istila ordusu tam 11 yıl süre ile bu ülkeyi sıkıyönetim ile idare etti. 1888 yılında yönetimi direkt Çin imparatoruna bağlı bir eyalet sistemi kurarak normal yönetime geçti. Doğu Türkistan’ı idare eden genel valiler Çin imparatorunun bu ülkedeki askeri hem de mülki vekili idiler. Ülkenin dış İşleri, maliye, askeri vb. bütün yetkileri Çin hükümetine danışmadan kullanabiliyordu.

Bu durum ise uygulamada Doğu Türkistan halkının aleyhinde olan bir durumdu. Çünkü Halk’ın kaderi Çinli genel valinin insafına terk edilmişti. Zaten kendisinden başka herkesi düşman gören bir milli haslete sahip Çinli yöneticilerin gözünde Doğu Türkistan halkı bir düşmandı, ekonomik baskı halkı eziyordu. Çin Merkezi Hükümeti Doğu Türkistan’daki işgal Orduları için iaşe göndermiyordu. Onların beslenmesi, günlük ihtiyaçlarını karşılanması, kışlaların inşa ve tamiri gibi akla gelebilecek bütün İhtiyaçlarının Türk halkı tarafından temin edilmesi bir mecburiyetti.

Türk halkı geleneksel sosyal yapısından zorla uzaklaştırıldı, idare edenler ve idare edilenler, idare edenler Çinliler tarafından yerli Türk halkı idare etmesi için tutulan ve Çin yönetimine sadakat yemini eden işbirlikçi Türklerdi. Bunlar cemiyette ayrı hareket ediyordu. Sosyal hayatta ” Seçilmiş zümre ” idi. Çinliler gibi giyiniyor ve hatta onlar gibi yaşamaya özen gösteriyordu.

Doğu Türkistan’daki Çin İşgal ordularının bağında olan genel valiler Türk halkının dışarı ile temasını sıkı şekilde kontrol ederdi. Hatta onların dış ülkelere gitmelerine, diğer milletlerle temas kurmasına karşı idiler. 1911-1928 yıllan arasında Doğu Türkistan’da genel valilik yapmış olan General Yang Zung Sin Ürümçi’deki tek telgraf makinesinin anahtarını kendi cebinde taşırdı. Doğu Türkistan halkı tam bir ortaçağ karanlığında yaşamaya mahkum edilmişti.
1911 yılında Çin’de Dr. Sun Yat Sın liderliğindeki Cumhuriyetçiler imparatoru devirerek Çin’de Cumhuriyet yönetimini kurdular. Doğu Türkistan’daki Çin işgal orduları Çin’deki bölünmelere paralel olarak Kralcılar ve Cumhuriyetçiler olarak ikiye ayrıldılar.

Merkezi Çin Hükümeti Doğu Türkistan’a varlığını hissettirmekten acizdi.Altay Bölgesindeki Cin Birlikleri Cumhuriyet taraftan idiler. Bunlar genel valiyi dinlemiyorlardı.

Çin yönetimdeki bu karışıklık Çin idaresinin Doğu Türkistan’daki otoritesinin zayıflamasına yol açtı. Doğu Türkistan aydınlan bu durumdan istifade ederek Kültürel ve Sosyal alanlarda ülkelerini kalkındırmak için bazı faaliyetlere giriştiler. 20 yüzyılın başlarında Batı Türkistan’daki ceditçilik (Yenilikçilik) akımı Doğu Türkistan’ı derinden etkiledi.Buhara başta olmak üzere Batı Türkistan’daki değişik medreselerde tahsil gören dîn adamları ve aydınlar bu yeniliklerin Doğu Türkistan’da da uygulanmasına giriştiler. Ban Türkistan’da tahsil gören ve milliyetperver bir zat olan Abdulkadir Damolla Kaşgar’da yeni usullerle eğitim veren zamanın modem okullarını açtı.

Öte yandan Doğu Türkistan’dan Kırım üzerinden hacca giden bazı vatanperver tüccarlar İstanbul’a uğrayarak o zaman imparatorlukta iktidarda bulunan ittihat ve Terakki liderlerine müracaat ederek Doğu Türkistan’a öğretmen gönderilmesini talep ettiler ve buna da muvaffak oldular.

1914 yılında Kaşgar’a giden Giritli Ahmet Kemal bey Artuş kasabasında Osmanlı öğretmen okulunu ( Dar-ül Muallimin-i İttihad-i Osmani) kurdu ve öğretmen yetiştirme işine girişti. Doğu Türkistanlı Türkleri bu yolla kendi kimliklerini bulmaya ve nesilleri kısmen de olsa bu kimlikle yetiştirme imkanını elde etti.

Diğer taraftan Kuzey Vilayetlerimizde Tatar aydınlar tarafından açılan okullarda vardı. Diğer taraftan dış ticaretini tamamen Sovyetler Birliği ile yapmak zorunda kalan Doğu Türkistanlı tüccarlar Sovyetlerde olup bitenleri yerinde görüyor ve arılayabiliyordu. Doğu Türkistan halkı bu suretle sınırlı da olsa dış dünyayı tanıdı ve dünyada olup bitenlerden azda olsa haberdar oldu.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA GENEL KIYAM

Doğu Türkistan’ı 17 yıl süre ile tam bir ortaçağ despotu gibi yöneten genel vali diktatör Yang 7 Temmuz 1928’de öldürüldü. Doğu Türkistan’daki Çin işgal sisteminde seneler süren karışıklıklar ve bununu sonucu olarak darbeler meydana geldi. Bu durumu ayaklanma ve İşgalcileri Ülkelerinden atmaları için iyi bir fırsat olduğu kanaatine varan Doğu Türkistan halkı bütün bölgelerde işgalcilere karşı kutsal cihad ilan ettiler. Ayaklanma ilk önce Çin sınırındaki Gaziyane Kumul şehrinde Salih Dorga ve cesur ve tecrübeli bir sergerde olan Hoca Niyaz Hacı’nın liderliğinde 1931 yılının ilk baharında başlatıldı. Kısa sürde Kumul ve civan işgalcilerden temizlendi.

6 Ocak 1933 tarihinde Turfan halkı Muhiti kardeşlerin liderliğinde şehirdeki Çin garnizonunu basarak şehri Çinliler’den kurtardılar Turfan Milli Kuvvetleri General Mahmut Muhitti komutasında batıya doğru ilerleyerek Korla, Karaşehir ve Uşak şehirlerini de kurtardılar.

28 Şubat günü güneydeki Hoten vilayeti halkı ünlü bir din adamı olan Muammed Emin Buğra ve kardeşlerinin önderliğinde Hoten’i fethetti. Hoten Milli Kuvvetleri Kargalık, Poskam, Yarkent şehirlerini Cinliler1 -den kurtararak Kaşgar’a doğru yöneldiler.

Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyetinin İlânı

Doğudan ve güneyden Kaşgar’a doğru ilerleyen Milli Kuvvetler Kaşgar eski şehri Çinliler’den kurtaran Albay Timur Beğ ile birleştiler.

Kaşgar tarihten beri Doğu Türkistan’ın medeniyet, ekonomik ve dîni merkezi olarak kabul ediliyordu. Bütün siyasi güçleri kendi takdirlerinin bu şehirde tezahür edeceğine inanıyorlardı.

Kendisi Buhara ve Kazan medreselerinde tahsil gören Sovyetler Birliği Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan ve Hindistan gibi ülkeleri gezerek tetkik eden, dünyadaki gelişmeleri tahlil ederek siyası fikirleri ile Milli Kuvvetlere yön veren Kulca Kadısı Sabit Damolla Hoten İhtilalcileri ile birlikte idi.

O, binlerce şehidin kanı bahasına kazanılmış bu zaferi Türk’ün devlet kurma geleneğine uygun olarak bir milli devlet İlan etmek sureti ile taçlandırmak istiyordu.

Sabit Damolla bütün milli liderleri bir araya getirerek Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyetini ilan etmeye karar verdiler.

Böylece hicri 135 yılı 7. ayın 4. gününe tekabül eden 12 Kasım 1933 günü.Kaşgar’da Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti Kaşgar şehrinin Könci (Göncü) mahallesinde halkın ve milli askerlerin coşkulu gösterileri ve tekbir sesleri arasında Ayyıldızlı Gökbayrak göndere çekilerek ilan edildi.Bu merasimde Hükümet üyeleri ilan edilerek halka tanıtıldı. Anayasa ilan edildi ve devlet marşı okundu.Milli Meclis kuruldu.

Ünlü bir şair ve eğitimci olan Kutluk Şevki’nin sorumluluğunda Yeni Hayat adı ile resmi bir gazete çıkarıldı. Resmi gazetede Hükümetin teşkili Hükümet açıklaması ve Milli Marşı ilan edildi

Ziyaret -> Toplam : 125,12 M - Bugn : 142809

ulkucudunya@ulkucudunya.com